Güven tükendi
“Bundan böyle hiç kimse her hangi bir uluslararası kuruluşa başvurmayacak, herkes kendi arasında anlaşacak. BM’nin ve diğer kurumların tüm aptalca kararları param parça olacak (...) Güven tükendi...”
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı 0HDYHDHY bu sözle ri Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) 3uWLn hakkındaki tutuklama kararı üzerine söyledi.
Tükendi denilen §JYHn¨ aslında hiçbir zaman tesis edilmiş değildi. Soğuk savaş döneminde bile.
“Güçlü olanın haklı olduğu” bir dünya sisteminde “hukukun üstünlüğü” gözbağından ibarettir. Cari olan güçlüle rin hukukudur.
CumHurBAşkAnı ErDoğAn’ın “Dünya 5’ten büyüktür” sözü de zaten uluslararası sistemin hukuksuzluğuna karşı bir isyan çağrısıydı.
Ne ki, kendilerine hiçbir şekil de “şirk” koşulmasını istemeyen küre selcileri bu hukuksuzluk da kesmedi. Dünyanın değil 5’ten, 1’den yani ken dilerinden küçük olması için gemi azıya aldılar.
O kadar gözleri döndü ki işi Rusya Devlet Başkanı 3uWLn’i tutuklamaya kalkışacak kadar vardırdılar.
Pratik karşılığı olmasa da Putin’i kri minalize etmek veya aşağılamak maksa dına eriştiklerini söylemek mümkün.
Lakin, 3Lrus ]AIHrL mesabesinde bir erişimdir bu!
Demem o ki, zaten güven bunalı mında olan uluslararası sisteme çok ağır bir darbe vurdular.
Şayet IrAk işgalindeki katliamla rın, o korkunç işkencelerin ve Iraklı on binlerce masum çocuğun ilaç ambar gosu yüzünden öldürülmesinin hesa bı ABD BAşkAnı BusH’tan sorulsaydı çifte standartları bu denli dımdızlak orta ya çıkmazdı.
Irak sadece bir misal. Emperyalizmin tarihi, gırtlağına kadar işgaller ve savaş suçlarıyla doludur.
Hukuk, insan hakları, demokrasi sadece kendilerine hizmet verdiği kadar vardır.
Küreselciler, “The Great Dictator” filminde CHArlLH CHASlLn’in dünya balonuyla oynadığı gibi demokrasiyle, hukukla oynuyor, dans ediyorlar.
Fakat o filmde olduğu gibi bunların da ellerinde balonları patlayacak. Ve ne algı operatörleri ne de sömürge aydın ları ellerinde patlattıkları balonu, “huku kun üstünlüğü” diye artık yutturamaya caklar.
Zira güven bitti.
Yeryüzünde ilahlık tasladılar; dLn’i geçtim, 5usyA’ya bile diz çöktüreme diler. Olanca yaptırımlarına rağmen Rusya ekonomisi sarsılmak yerine daha da güçlendi.
Türkiye’yi de az sıkıştırmadılar. Fakat, CumHurBAşkAnı ErDoğAn’ın dirayetiyle bağımsızlık yolundan geri döndüremediler.
Yeri gelmişken, enerjide bağım sız olmadıkça ekonomide, ekonomide bağımsız olmadıkça da “Yeniden Büyük Türkiye”nin inşa edilemeyeceği vizyonuy la devrimci atılımlarda bulunan BHrAW AlBAyrAk’ın hakkını teslim edelim.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde “Gemilerimizi yapacağız, doğalgaz çıkaracağız” dediğinde kimse inanmamıştı.
O da kendisine sunulan raporlara inanmadı.
Öyle ki, nerede doğalgaz yok dedi lerse, öncelikle o noktalarda araştırma yaptırdı.
Hülasa, yakın bir gelecekte Türkiye’yi enerji ihracatçısı ülke konu muna yükseltecek atılımları yaptı. Bor madeni hamlesini saymıyorum.
Türkiye’nin bu enerji devrimi saye sinde içeriden önü kesilmezse artık önünde durulmayacak hale geldi.
Bugünden baktığımda, Sayın Berat Albayrak’a harici ve dahili bedhahların neden bu denli saldırdıklarını daha iyi anlıyorum.