CIA, PKK ve HDP’nin kirli seçim ittifakı...
‘Hegemonik ölüm döşe ği’ndeki Batı dünya sı 14 Mayıs seçimleri ni bir kader günü olarak görüyor. Ne var ki seçim öncesi Başkan Erdoğan’a yönelik başlatılan organize şeytanlaştırma ve saldı rı projeleri kendi ülkelerinde bile artık pek müşteri bulamıyor.
Bazı militan kesimler dışın da kimse her seçimden zafer le çıkan Erdoğan’a atılan iftirala ra kanmıyor. Bu yüzden Batı’nın Erdoğan’ı hedef alan kirli söylemi dünya tarafından da pek inandırı cı bulunmuyor.
Nitekim korona salgınında zordaki ülkelere yönelik başlattığı yardım seferberliği, Ukrayna savaşındaki barış ve istikra rı önceleyen diplomasi hamleleri ve birçok ülkeyi açlıktan kur taran gıda krizindeki tarihi misyonuyla Erdoğan, Batı’nın ona biçmek istediği çarpıtılmış imajı tuzla buz etti.
Şimdi aralarında Batılıların da bulunduğu birçok ülke lideri Sayın Erdoğan’ı bu üstün perfor mansından dolayı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteriyor.
★★★
Bütün tuzakları bozması ve halkının desteğini hep arkasın da görmesi nedeniyle seçim le Erdoğan’ı deviremeyecekleri ni gören ABD güdümündeki emperyal merkez ve ülkemizdeki taşeronlarının ilk organize projesi Mayıs 2013’teki Gezi kal kışmasıydı.
Ardından ABD’nin talimatla rıyla harekete geçen terör örgü tü FETÖ’nün 17-25 Aralık kumpasları geldi. Peşi sıra PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri üzerinden ortak saldırı ya geçtiler.
Bundan da istediğini elde edemeyen ABD son çare olarak 15 Temmuz 2016’da doğru dan işgal ve darbeye girişti.
Fakat Türk halkının destan sı direnişiyle tarihi bir hezimete uğrayan ABD ve taşeronları bu tarihten sonra yeni bir strateji izle meye başladı.
‘Uzun Adam’ Erdoğan’ı devirmeye yönelik CIA destekli Yumuşak Darbe Mühendisliği projesi kapsa mında ‘Long Game/Uzun Oyun’ stratejisi devreye girdi.
Artık darbe yapma, iç karışık lık çıkarma veya Türkiye’yi bölge sel çatışmalarla teh dit etme strateji si gibi ‘hard power’ seçenekleri tükenen ABD, bu maliyet li ve başarısız politika lar yerine seçimleri ve sandığı hedefleyen Yumuşak Darbe Mühendisliği projesine ağırlık verme kararı aldı.
Bu çerçevede FETÖ, PKK/ YPG, HDP, CHP, İyi Parti, DEVA ve Gelecek Partisi gibi düşman kardeşler bütün ide olojik farklılıklarını bir kenara bırakıp CIA’nın talimatları gere ği Erdoğan karşıtı blokta bir araya getirildi.
★★★
Ancak bu çabanın da işe yaramayacağı görülüyor. Çünkü küresel ekonomik kriz, kur saldırı ları ve asrın depreminin yol açtı ğı devasa sarsıntıya rağmen hal kın Erdoğan’a olan bağlılığının devam etmesi emperyal merkeze hafakanlar yaşatıyor.
14 Mayıs seçimleri öncesinde paniğe kapılan CIA, CENTCOM Komutanı ve ABD Genelkurmay Başkanı’nı Suriye’deki terör böl gelerine gönderdi.
Amerikalı askeri komutanla rın terör örgütü PKK/YPG unsur larına yaptığı resmi ziyaretler, aslında hem muhaliflere hem de 6’lı Masa’ya verecekleri des tek karşılığında PKK ve HDP’ye birer moral motivasyon, siyasi rüşvet ve ikna çabası olarak okunmalı.
Eğer Türkiye’de işler düzgün gitseydi ve 6’lı Masa ile yandaşı HDP’nin seçimleri kazanacağın dan endişe edilmeseydi bu ziya retlere ihtiyaç da duyulmayacaktı.
Hâsılı kelam, Meral Akşener hangi sopa ve havuç yöntemleriy le ikna edildiyse PKK/HDP çevreleri de bu ziyaretlerle benzer şekilde hizaya sokuluyor.
Zira Erdoğan’ın kazanma sı halinde PKK/YPG ile bu terör örgütlerini birer aparat olarak kul lanan ABD’nin Suriye’deki varlığının da sonu gelecek. Bu yakıcı gerçeği artık yakından his sediyorlar.
Yaklaşan kıyameti gören CIA, can havliyle yeniden terör kar tına sarıldı. Fakat artık ne yap salar da korkunun ecele fayda sı olmayacak. Milletimizin iradesi bütün kirli tezgâhları yine darma dağın edecektir. İşte bu yüzden 14 Mayıs sadece Türkiye için değil dünya için de bir milat ve kader günü olacaktır.