Bundan sonra ne olur?
Çok meşhur bir Çin hikâyesidir... Doğu Han Hanedanı sırasın da bir vali, çeşitli kasaba ve köyleri ziyaret edip denetlemektedir.
Vang Mi adlı bir yönetici, valinin yakınlara geldiğini duyunca gündüz vakti ziyaretine gider. Konuşurlar, anlaşırlar.
Lakin akşam inince Vang Mi yanında 5 kilo altın hediyesiyle bir daha uğrar. Vali Yang Zen buna bozulur.
Vang Mi, “Şimdi bu alacakaranlıkta kimsenin haberi olmaz” der.
Yang Zen cevaplar: “*|k biliyor, yer biliyor, ben biliyorum, sen bili yorsun. Nasıl olur da kimsenin haberi olmaz dersin?”
Vang Mi toparlanır ve utanç içinde oradan koşarak uzaklaşır...
“Kendini bilen altını reddeder”
başlığıyla tanınan yukarıdaki meseli Şi Cinping, 6 Ocak 2017’de ÇKP Merkez Komitesi toplantısında anlatmıştı.
Eminim, Çin lideri tekrar tekrar bu tarihi meseli zihninden geçiriyordur. Özellikle de son bir yıldır...
Çünkü Batı bloku gündüz vakti Çin’e atıp tutuyor ama alacakaranlıkta hediye ler sunmaya kalkışıyordu.
“Rusya karşısında tarafsız kal” deniyordu ve “Avrupa tarafını bana bırak, çok istersen Asya tarafı sana hediyedir” mesajlarına aldanmamak zordu. ( Bkz. Kazakistan olayları.)
Ama bir yandan da kuşatılıyor Çin...
Çok büyük bir ülke olduğu için sıra dan insanları Çin’in kıstırıldığına inan dırmak kolay değil. Gerçeği görmek için Pasifik’teki nükleer denizaltılar ve üsler dahil nasıl bir saldırı tahki matı yapıldığına bakmak gerekiyor.
Avustralya ve Japonya hızla militari ze edildi.
Daha önemlisi...
Çok ince bir plan daha vardı... Eninde sonunda Moskova ile Pekin’i kapıştırmak istiyordu Batı...
Sokaktaki adam farkına varmayabilir di ama Pekin elitlerinin bu planı görmez den gelmesi affedilmez hata olurdu.
Sonuç...
Çin, bekledi bekledi...
Dünyaya karanlığın iyice çöktüğü vakitlerdeydik artık...
Sonunda kendisine sunulan altını eli nin tersiyle itti.
Şi Cinping’in Moskova’ya gidişi budur.
“Rusya’nın yanındayız” mesajı nı çok açık biçimde dostuna düşmanı na verdi.
Bundan sonra ne olur?
Çok şey...
devler arasındaki yakınlaş malar ve uzaklaşmalar trafiğine
Peki
güven duyulur mu?
Hayır!
Çimenlerin zaten lafını bile etmem ama aslanlar da fillere asla güvenmeme li...
Saflık devirlerimiz geçsin, bitsin artık!