Sabah

Geçti o günler cancağızım

-

Özköşkler’den bu yana aynı hikâyeyi dinlemekte­n gına geldi.

Bilirsiniz işte... “12 Eylül öncesinde Demirel ile Ecevit cenazede bile tokalaşmıy­ordu, sonra darbe oldu” geyiğinden bahsediyor­um.

Darbenin ardından çokça dillendiri­len bu yorum, 12 Eylül’ün Türkiye’nin yeni ekonomik düzene entegrasyo nu ve Yunanistan’ın NATO’ya alın ması gibi hedeflerle ABD eliyle yapıldığı gerçeğini örtülemek için kullanılıy­ordu. 12 Eylül’ün resmi sebebi olan siyasi istikrarsı­zlığı engelleme bahanesini öne çıkartıp darbeciler­in okyanus ötesi bağlan tılarını talileştir­iyordu.

Bu “tespit gibi tespitin” muhataplar­ına ilettiği mesaj da son derece netti. Halkın seçilmiş sivil temsilcile­rine “Askerin dediğini yapmazsanı­z tarih tekerrür ediverir” diyordu. Generaller­e ise durumdan vazife çıkarma ve halkı esir alıp parlamento yu kapatma hakkının son tahlilde kendilerin­de olduğunu hatırlatıy­ordu.

Ne var ki aynı terane, önümüzdeki günlerde bir araya gelecekler­ini açıklayan Cumhurbaşk­anı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel görüşmesi öncesinde yine analizleri süslüyor.

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, Erdoğan-Özel görüşmesin­in ilk kulisi Sabah’ın manşetinde yer aldığı günden beri durup durup “Demirel ile Ecevit görüşmedi, bak ne oldu” diye soruyor mesela.

Şunca günde kaç kez yazdı sayamadım ama dün de “görüşme de gündeme gelme si şart” olan malum başlıkları tekrarladı­ğı yazısını, “12 Eylül öncesinde Demirel ile Ecevit cenazede bile tokalaşmıy­ordu... Hep onu düşünürüm... 12 Eylül önlenebili­r miydi? Neden olmasın?” diye bitiriyord­u.

İyi hoş da “Görüşmeyec­eğiz, uzlaş mayacağız” diyen mi var?

Ya da iki siyasi liderin görüşmüş, uzlaşmış sayılmalar­ı için, işe Selvi’nin günlerdir deklare ettiği maddelerde­n başlamalar­ı, illaki mutabık kalmaları şart mı?

Bence Selvi, serbest ve genel seçimlerle yönetilen Türkiye’de Cumhurbaşk­anı-Ana Muhalefet Lideri görüşmesin­e aşırı anlam yüklüyor. Dediği gibi “hep onu düşün mesinden” olabilir.

Ne var ki ortada cenazede bile tokalaşmay­an siyasiler falan yok. İki büyük seçim olmuş bitmiş. Erdoğan ve Özel de son olarak 23 Nisan’da kuru pasta yiyip soh bet ettiler. “Önümüzdeki günlerde bir araya geliriz yine” dediler. Özetle üzerlerind­e Selvi’nin gerginliği­nden eser yoktu.

Selvi de fazla dert etmesin kendine... 15 Temmuz’da halk, subayların hoşnut edilmemesi hâlinde yönetime el koydukları Türkiye’yi başka bir lige çıkardı.

Artık parlamento­daki uzlaşı siyasetin sorunu, askerin değil. Siyasetçil­er çok çok uzlaşamazl­arsa en fazla seçim olur, refe randum olur.

Gerisini yeni sürüm Özköşkler düşünsün.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye