Yeni bir siyasi süreç
Dün AK Parti Genel Merkezi’nde 1 saat 35 dakika süren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi ile yeni bir siyasi süreç başladı.
CHP tarafının olumlu geçtiğini söylediği ziyaretin iadesinin ola cağı ve Erdoğan’ın CHP Genel Merkezi’ne gideceği de med yaya yansıdı. Böylece Özel’in SABAH Gazetesi’ne verdiği röportaj ile başlayan diyalog ve müzakere arayışı iki genel baş kanın ziyaretleri ile siyaseti, kulis leri ve polemikleri hareketlendiren bir döneme geçti. Siyasi ortamın psikolojisi değişiyor. Diyalog ve müzakerenin önemsendiği, bun ları sekteye uğratmanın farklı şekilde mahkûm edilebileceği bir ortama geçiyoruz.
İhtiyatlı bir iyimserlikle kar şılanması gereken bu sürecin önünde çok zorluklar var elbette.
Özel’in yeni siyaset oluşturma çabasını CHP çevrelerinin engel lemeye çalışması ya da çıkabi lecek bazı krizlerin yol kazasına dönüşmesi de ihtimal dâhilinde.
Ancak bu sembolik görüş menin olması ve bir dizi deva mının geleceğine dair hava başlı başına değerli. Her şeyden önce bu görüşme 8 yıl önce 15 Temmuz darbe girişimi sonrasın da Kılıçdaroğlu’nun bir anlam da mecbur kaldığı görüşme den oldukça farklı. 31 Mart yerel seçim sonuçlarının konuşuldu ğu ve darbe girişimi gibi olağa nüstülüğün olmadığı bir dönem de gerçekleşti. Kılıçdaroğlu’nun “Saray ile müzakere edilmez, mücadele edilir” çıkışına ve İBB Başkanı İmamoğlu cenahın dan gelen bazı dolaylı itirazla ra rağmen Özel, kararlı davran dı. Erdoğan ve Özel, CHP’nin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama gayre tindeki ısrarına rağmen görüşmeyi olumlu bir havada gerçekleştirdi.
Şu aşamada bu görüşme süreci kime yarar tartışmasının pek bir anlamı yok. Zira ülkemi zin sorunlarını müzakere etmek ten hiçbir siyasi kaçınamaz.
Özel, Kılıçdaroğlu’nun “saray” söyleminin ve kutup laştırıcı siyasetinin CHP’ye 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde başarı, ancak 2024 genel seçimle rinde yenilgi getirdiğinin farkında.
Bunun için Özel, Kılıçdaroğlu’ndan farklı ola rak yüzde 52 ile seçilen cumhur başkanına meşruiyet tartışması açmayı bıraktı, aksine “makama saygı” diyerek hem müzakere hem mücadele yöntemine geçti.
Anlaşılan Özel, CHP’nin seç men tarafından iktidarın alternatifi olarak görülebilmesi imkânını bu siyasette görüyor. Böylece bazı riskleri de alıyor, yani CHP çev releri tarafından eleştirilecek yeni anayasa tartışmasını ve terörle mücadele gündemini göğüsleme yi tercih ediyor.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un siyasi partilerle görüşerek başlattığı yeni anayasa sürecinin de siyaseti hareketlen direceği düşünüldüğünde epey hareketli bir döneme adım attığı mız anlaşılıyor. DEM Parti’nin bu ortamı siyaset yapmak için değer li göreceği tahmin edilebilir. İşte siyasetin hızlanacağı bu ortam da parti siyasetinin yeni meydan okumalara sahne olması kuvvet le muhtemel. Cumhur İttifakı’nın sağlam birlikteliğinin sergilendiği hatırlanırsa CHP’nin diğer muha lefet partileri ile ilişkileri de gün dem olacak.
İyi Parti’nin, genel başkanla rın diyalog ve müzakere görüş meleri yaptığı bir ortamda nasıl bir üçüncü yol izleyebilece ği de merak konusu. Yine DEM Parti’nin bu siyasi ortamda hangi talepleri ve söylemleri seslendi receği de süreç açısından önem li olacak. Uluslararası politikada lider diplomasisi tecrübesi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü bir tecrübeye sahip.
Erdoğan, 2028’e gidilen bu yeni ortamda hem partisindeki yenilemeyi yapacak hem mevcut sorunlara çözüm olacak yeni poli tikalar üretecek hem de parti siya setine etkin dokunuşlarda bulu nacak bir yol izleyecektir.