Talebin üzerinde seyreden ÇSM yatırımları, esnek piyasa oluşumunu engelliyor
Üretici ile son tüketici arasında mamul hazırlama anlamında önemli bir görev üstlenen çelik servis merkezleri (ÇSM), başta beyaz eşya, otomotiv, demir yolu, gemi yapımı, savunma sanayii, tarım alet ve makineleri gibi birçok sektörün ihtiyacı olan yarı mamul malzemelerin istenilen formlarda temin edilmesini sağlıyor. Diğer taraftan her üreticinin mamul hazırlama süreçleri ile ilgili makine ve ekipman yatırımları ihtiyacının önemli bir kısmını ortadan kaldıran Çsm’ler, süreklilik ve ürüne kolay ulaşabilme anlamında stratejik öneme sahip alanlar arasında yer alıyor. Ayrıca Çsm’lerin yüksek stok kapasiteleri, ürün gamı çeşitlemesi ile farklı formlarda malzeme hazırlama, hızlı teslimat gibi özellikler sunması çelik sektörünün gelişimine katkı veriyor.
Çsm’ler piyasa için istikrarlı ve esnek bir yapı kurulması noktasında her ne kadar düzenleyici bir rol oynasa da iç piyasadaki arz fazlası ve talebi geçen yatırımlar bu alanda fiyat odaklı rekabetin doğmasına neden oluyor. Türkiye çelik sektöründe ithal ürünlere karşı korumacı tedbirlerin sınırlı kalması nedeniyle yassı sac üreticilerinin kapasitelerini doldurmakta zorluk çektiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, bu durum yüzünden üretici firmaların kendi bünyesinde ÇSM kurduğu tespitini yapıyor.
İthal ürünlerin yarattığı dalgalanmaya mukabil iç piyasada arz fazlasının oluştuğunu, çelik üreticisi firmaların ise ÇSM kurmaya yönelmesinin beraberinde tek tip ürün stokunu getirdiği tespitini yapan uzmanlar, söz konusu gelişmelerin yapıcıdan ziyade yıkıcı bir rekabete neden olduğu görüşünde birleşiyor. Uzmanlar, tek üreticiden ürün tedarik eden, satın almada farklı kaynaklar kullanmayan bu tarz Çsm’lerin esneklik konusunda sorun yaşamakla birlikte, toplam ÇSM kapasitesini de talebin üzerine çıkardığını belirtiyor.