Kerim Çelik, verimlilik ve ürün kalitesini artırmaya odaklandı
Arcelormittal ve Borusan Holding ortaklığı ile faaliyetlerini sürdüren Kerim Çelik; Bursa, Manisa ve Adana şubelerinde dilme, boy kesme, multi blanking, trapez form ve oluklu levha form hizmetleri veriyor. Sundukları çelik servis merkezi hizmetinin üretim zincirinde çelik üreticisi ve nihai ürün arasında önemli bir bağlantı ve aşama oluşturduğunu dile getiren Kerim Çelik Çelik Servis Merkezi Satış Müdürü Özgür Savaş, “Şu anda 500 bin tonluk üretim kapasitesine sahibiz. Yeni dönemde verimlilik ve ürün kalitesini artıran ürün ve hizmetleri müşterilerimize sunmak için süreçlerimizi yeniliyoruz. Gerekli olan her türlü ilave yatırımın çalışmasını hızlı bir şekilde yapıyoruz” dedi.
Markalarının geniş ürün yelpazesine sahip olduğunu kaydeden Özgür Savaş, “Soğuk haddelenmiş sac, kaplamalı sac (sıcak daldırma galvanizli, galvanil, galfan, aluzinc, alusi), boyalı sac, sıcak haddelenmiş ve asitlenmiş sac dilme ve boy kesme işlemlerinden sonra nihai kullanım ebadında müşterilere sunuluyor. Hedefimiz, çelik servis merkezlerimiz aracılığı ile nihai kullanıcılara istedikleri kalitedeki ürün ve hizmeti zamanında ulaştırmak” diye konuştu.
Bakanlık onaylı ilk Ar-ge merkezini Gemlik’te açtı
Ar-ge ve inovasyonun Kerim Çelik’in yanı sıra grup bünyesinde de önem verilen konuların başında geldiğini bildiren Özgür Savaş, hol-
ding bünyesinde tüm grup şirketlerine ve markalarına hizmet vermek amacıyla tasarlanan bir Ar-ge yapısının hayata geçirildiğini vurguladı. Söz konusu Ar-ge merkezi ile ortak hareket ettiklerini dile getiren Savaş, şöyle devam etti: “Borçelik şirketimiz 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünler geliştirmek için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı ilk Ar-ge merkezini Gemlik’te açtı. Bugüne kadar araştırma geliştirme projelerine 20.3 milyon TL yatırım yapan Borçelik, global pazarda ihtiyaç duyulan, rekabetçi ürünleri müşterilerine sunmayı hedefliyor.” Ayrıca Ar-ge merkezinin yenilikçi ürünlerin geliştirilmesinin yanı sıra Endüstri 4.0 dönüşümü kapsamında operasyonel
süreçlerde dijitalleşme yolunda ilerlenmesini de sağladığını kaydeden Savaş, Ar-ge merkezi çalışmalarının malzeme, teknoloji ve proses geliştirme olmak üzere üç ana eksende ilerlediğini belirtti.
“Katma değeri artıran projelere ve ürünlere yöneldik”
Markalarının 2015 ila 2019 yıllarını kapsayan stratejik planları doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüğünü bildiren Özgür Savaş, 2017 yılında da hacimden çok katma değer artırıcı proje ve ürünlere odaklandıklarına dikkat çekti. Savaş, bu doğrultuda gerek ticari ve operasyonel gerekse teknik hizmetlerini müşteriye özel olarak sunmaya devam ettiklerini belirterek, “Diğer yandan inovasyon projelerini odağımıza aldık. Ayrıca hizmet verdiğimiz müşterilere yakın yerli bir marka olarak faaliyet gösterirken, aynı zamanda yatırım fırsatlarını da yakından takip ediyoruz” dedi.
“Servis ve işleme için istenen değer giderek düşüyor”
Sektör sorunlarına da değinen Özgür Savaş, iç piyasadaki arz fazlası ve rekabetin dolaylı olarak çelik servis merkezlerini de etkilediğini ifade ederek, “Kapasitelerini doldurmakta zorluk çeken yassı çelik üreticileri, dağıtım kanalının çok önemli bir parçası olan çelik servis merkezlerini kontrol etme ihtiyacı duydu” diye konuştu. Söz konusu firmaların pazarda halihazırda faaliyet gösteren çelik servis merkezleri ile ticari anlaşma yoluna gitmek yerine, kendi Çsm’lerini kurmaya veya güçlen- dirmeye çalıştığını dile getiren Savaş, “Tek üreticiden ürün tedarik eden, satın almada farklı kaynaklar kullanmayan bu tarz Çsm’ler, esneklik konusunda sorun yaşamakla birlikte, toplam ÇSM kapasitesini talebin üzerine çıkarıyor” yorumunda bulundu.
Öte yandan Çsm›lere ürün tedarik eden üreticiler için mevcut dengenin hassas bir şekilde yönetilmesi gerektiğine vurgu yapan Özgür Savaş şunları kaydetti: “Üreticiler kendi Çsm›lerini desteklerken, aslında müşterileri olan diğer Çsm›lere de rakip olabiliyor. Aynı zamanda geçmişten gelen, fragmante olan, küçük, çok fazla sac işleme merkezi var. Bu merkezler dağınık durumda ve ne iş güvenliği ne de sosyal haklar açısından aynı standardı yakalayamıyor. Bu yüzden servis ve işleme için istenen değer giderek düşüyor.”
Bugüne kadar araştırma geliştirme projelerine 20.3 milyon TL yatırım yaptık. Bu kapsamda global pazarda ihtiyaç duyulan, rekabetçi ürünleri müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz.
”