Kimya sektöründe ihracat birim fiyatını katma değeri yüksek üretimle artırabiliriz
Birçok sektöre ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olarak, gerek üretim gerekse dış ticarette hatırı sayılır bir role sahip olan kimya sektörü, 2017 yılında 16.1 milyar dolarlık ihracat yaptı. Hazır giyim, konfeksiyon ve otomotiv sektörlerinden sonra Türkiye’de en çok ihracat yapanüçüncüsektörkonumundabulunan kimya sektörünün, 2017 yılı kilogram başına ihracat fiyatı ise 0.88 dolar seviyesinde kaldı. Bu açıdan bakıldığında Türkiye, kimya sektörü ihracat birim değeri açısından uluslararası alanda rakiplerinin gerisinde bulunuyor. Bu durumun en önemli sebeplerinin başında ise araştırma geliştirme çalışmaları ile katma değerli üretim konusunda henüz hedeflenen ilerlemenin sağlanamamış olması geliyor.
Yüksek katma değer noktasında artan farkındalık önemli
2017 yılındaki sektör ihracatından yüksek katma değerli grubun aldığı paya bakıldığında, yaklaşık yüzde 13’lük gibi bir oran karşımıza çıkıyor. Buna karşılık, yine 2017’de sektör ihracatının yüzde 32’sini orta katma değerli grup, yüzde 55’lik kısmını ise düşük katma değerli grup oluşturuyor. Ancak, son dönemde bu konuya yönelik artan farkındalık ve sağlanan devlet yardımları sonucu daha fazla yüksek katma değerli üretim gerçekleştirilmesini ve bu sayede sektörün ihracat birim fiyatının kademeli olarak artırılmasını hedefliyoruz.
Ar-ge yatırımlarının zayıflığı üretim kalitesini etkiliyor
Kimya sektörünün ihracattaki hedeflerine ulaşabilmesi için, katma değeri yüksek üretim, Ar-ge ve inovasyon konularında daha etkin çalışmalar yapılması gerekiyor. Yüksek teknoloji ile üretim konusunda en önemli eksikliğimizi ise Ar-ge konusunda henüz yeterli yatırımların yapılamayışı oluşturuyor. Bu noktada, özellikle sektör firmaların devlet tarafından sağlanan destekleri kullanarak, Ar-ge ve inovasyon alanla- rına odaklanması gerekiyor. Dolayısıyla firmaların bu yöndeki atılımının, sektörün gelişimi ve dış ticaret açığının kapatılması adına hatırı sayılır ölçüde fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Öte yandan, son yıllarda e-ticaret platformları üzerinden gerçekleştirilen dış ticarette kayda değer iş hacimleri oluştuğunu görüyoruz. E-ticaret, ihracatçılarımıza kolayca yeni pazarlara ulaşabilme ve bu sayede ihracatlarını artırabilme olanağı sunuyor. E-ticaret sitelerine üyelik konusunda ihracatçı firmalarımızın faydalanabileceği önemli devlet destekleri bulunuyor.
2017’de 54 milyar dolarlık dış ticaret açığı verildi
Kimya sektörünün ihracat ve ithalatı karşılaştırıldığında ise sektörün 2017 yılında yaklaşık 54 milyar dolar dış ticaret açığı verdiği görü- lüyor. Bu dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 52’sini petrol, doğalgaz ve motorin gibi yakıtlar oluşturuyor. Türkiye’de en çok ihracatı gerçekleştirilen üçüncü sektör konumundaki kimya sektörü, hammadde açısından ithalata bağımlı durumda. Üretimde kullanılan hammaddelerin yüzde 70’i ithal ediliyor, yüzde 30’u ise yerli üretimle karşılanabiliyor.
Kimya sektörünün dış ticaret açığı incelendiğinde, bu açığın en büyük kaynağının petrol ve türevlerinin dahil olduğu mineral yakıtlar ithalatından kaynaklandığı görülüyor. İlgili ürütürkiye’de gelişmiş bir sanayi kolu olan plastik ve kauçuk sektörü, hammadde bakımından yüzde 90’ın üzerinde ithalata bağımlı durumda. Sektörün en çok ithalat gerçekleştirdiği ilk beş ürün olarak ise; ham petrol, doğal gaz, motorin, ilaç ve polipropilen ön plana çıkıyor.