Üretmeyen Türkiye gelişmekten söz edemez
Mersin iş dünyası olarak İSO 500 listelerini önemsiyoruz. Bu listeleri motive edici bir çalışma olarak görüyoruz. Kısmen de olsa sanayi envanterimizin belirlenmesinin bir altyapısı olarak görüyoruz. Listeye giren firmaların sık değişmesi aslında dinamik bir ekonomiye sahip olduğumuzu gösteriyor. Diğer bir konu ise genel üretim yapısı aktif ve dinamik Kobİ’lere dayanan birçok Anadolu kentinin bu listelerde Marmara kentleri kadar yer almaması buraların sanayisinin gelişmediği anlamına gelmemeli. Örneğin Mersin, bu listelere çok sayıda firma ile giren birçok kentten daha büyük bir sanayi üretimine ve ihracata sahip. Elbette, ulusal ve küresel çapta, markalaşmış firmalar hedefimiz. Bu anlamda bu firmaları oluşturmaya çalışırken bir yandan da ekonomimizin omurgası olan Kobİ’lerimizi de büyütmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz. İSO listeleri önemli olmakla birlikte ekonominin Kobİ’lere dayandığı unutulmamalı.
Bu anlamda Kobİ’lerin büyümesi adına destekler verilmeli. Mersin özelinde en önemli sıkıntı sanayiciye yatırım alanı yaratamamaktı. Mersin gibi dış ticaretin ana kapısı ve limanı olan bir kent sanayicinin ilk düşündüğü yatırım yeridir ama sanayi alanlarını yakın zamana kadar yaratamadık. Ancak yeni dönemde mev- cut Osb’nin genişlemesi, Tarsus’ta iki farklı noktada Tarımsal Üretim İhtisas OSB, Mut’ta yeni bir OSB kurulması, bir tane de Mega Endüstri Bölgesi kuruluş çalışmalarına başlanması, sanayi parsellerinin artmasına, yeni sanayi firmalarının yatırım yapmasına veya var olanların kapasitesinin artmasına neden olacak.
Üretilecek sanayi parsellerinin artmasıyla halihazırda bekleyen 200’den fazla yatırımcıya yer verebilir hale geleceğiz. Bu da Mersin’in üretim, özellikle katma değerli üretim miktarını artıracak, Mersin’in İSO 500 sıralamasında daha fazla firmayla yer almasını sağlayacak. Sonuç olarak Türkiye’nin ekonomi- de üç çıkış yolu var. Üretecek, kaliteli ve katma değerli üretecek ve ihracatla bunu gerçek zenginliğe dönüştürecek.