Katma değeri artıracak çalışmalarla alüminyum, sanayi metali haline getirilmeli
içinde yer alıyor. Türkiye alüminyum sektörünün, bu yıl ihracatını miktar bakımından artırmasını bekliyoruz. Söz konusu artışta yaşanan kur artışı önemli rol oynuyor.
Alüminyum sadece ticari olarak değil, stratejik olarak da önem taşıyor. Alüminyum metaline sahip olmayan ülkelerin savunma, havacılık, uzay, deniz, kara taşımacılığı, raylı sistemler, otomotiv gibi pek çok sektörde ilerlemesi çok zor. Dolayısıyla katma değeri artıracak çalışmalarla alüminyumun artık bir sanayi metali haline getirilmesi gerekiyor. Bu hem alüminyumun katma değerini hem de yurt ekonomisine sağladığı katkıyı artıracak.
İlişkilerin iyi olduğu ülkelerle hammadde ticareti hızlandırılmalı
Abd’nin Türkiye’den ithal ettiği alüminyuma uyguladığı vergiyi artırmasının, sektör için hayati sorun oluşturmadığı kanısındayız. Çünkü burada asıl önemli olan Çin ile ABD arasında yaşanan ticaret savaşlarında, Çin’in kaybettiği ABD pazarını hangi pazarlarla telefi edeceği ve bu pazarlarda Türkiye alüminyum sektörünün öne ne kadar çıkacağıdır. Üzerinde durulması gereken asıl konu bu ve Türkiye olarak bu noktada tedbir almamız hayati önem taşıyor. Geçmiş yıllarda Çin, termin süreleri nedeniyle özellikle Türkiye alüminyum üreticilerinin etkin olduğu Avrupa pazarına girmekte zorlanıyordu. Ancak, son dönemde bu pazarlardan gelen bilgilere göre termin süresi Çin için dezavantaj olmaktan çıktı. Bunun için Türkiye’nin acilen İran, Azerbaycan, Rusya, Katar gibi ilişkilerinin iyi olduğu ülkelerle hammadde alışverişini hızlandırması gerekiyor. Türkiye, ilişkilerinin güçlü olduğu ülkelerden enerji maliyeti düşük olanlarda birincil alüminyum için üretim tesisileri kurmalı veya kurulu tesislere fason üretim yaptırmalı. Özellikle ilişkilerin iyi olduğu ülkelerin desteklerini alarak LME veya LME dışında özel bir metal
borsası kurmalı.