Akfen Yenilenebilir Enerji, kurulu gücünü üç yılda 1000 MW’A çıkaracak

Enerji sektörüne 2009 yılında hidroelektirk santrali (HES) projesi ile adım atan Akfen Yenilenebilir Enerji, halihazırda 1.132 Mw’lık hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerjisi santrallerine yönelik projelerini sürdürüyor. Bugün itibarıyla kurulu güçlerinin 253 MW olduğunu belirten Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Kayrıl Karabeyoğlu, devam eden yatırımların tamamlanması ile birlikte, 2019 yılı sonunda 572 MW kurulu güce ulaşacaklarını kaydetti. Yenilenebilir kaynaklara yönelik yapacakları yatırımlarla üç yıl içinde bu rakamın 1000 MW’A çıkarmayı hedeflediklerini açıklayan Karabeyoğlu, “Ayrıca, küresel ölçekte son dönemde öne çıkan enerji depolaması konusunda da aktif rol almayı planlıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin son 10 yılda OECD ülkeleri arasında en yüksek enerji talebi artışının gerçekleştiği ülke olduğunu belirten Kayrıl Karabeyoğlu, 2009 yılında girdikleri sektörde yatırımların son beş yılda yoğunlaştığını bildirdi. Karabeyoğlu, şirket hisselerinin yüzde 33’ünün Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Uluslararası Finans Kuruluşu gibi iki önemli uluslararası kurumaaitolduğunuaçıkladı.

Sektördeyenilenebilirkaynaklardan enerji üretimi ve toptan elektrik satış ticareti konusunda faaliyet gösterdiklerini aktaran Karabeyoğlu, Akfen Toptan Satış’ın ise Akfen Yenilenebilir Enerji santrallerince gerçekleştirilen üretimintoptansatışpiyasasınayönelmesindedağıtımkanalıgörevigördüğü bilgisini verdi. Karabeyoğlu, şirketin yalın ve verimli organizasyon yapısı ile maliyetkontrolünegüçlüşekildeodak-

landığını, yenilenebilir enerji projelerinin geliştirme, lisanslama, inşaat ve işletmeye kadar her aşamada yollarına devam ettiklerini aktardı.

“İlk yarıda konsolide net satış geliri 147 milyon lirayı buldu”

Öte yandan 460 milyon dolarlık dokuz santral projesi kapsamında bu yıl sonuna kadar devreye almayı planladıkları 50 Mw’lık beş lisanslı güneş projesinin inşaatlarının sürdüğünü ifade eden Kayrıl Karabeyoğlu, söz konusu santrallerin üç tanesinin Konya, ikisinin de Van’da olduğunu kaydetti. Hidroelektri tarafında da Çalıkobası HES projesinin 8.5 MW kurulu güce sahip ikinci santralini Mayıs ayının başında işletmeye geçtiğini hatırlatan Kayrıl Karabeyoğlu, “2019 yılında devreye alınmasını planladığımız 6,7 MW gücündeki Çiçekli HES projemizde yatı-

rımlarımızı devam ettirdik” dedi. Karabeyoğlu, 2018 yılının ilk yarısında toplam konsolide net satış gelirlerinin 147 milyon lira olduğunu anlattı.

Resyatırımlarıiçinsiemensgamesa ile anlaşma imzalayarak; Çanakkale ve Denizli’deki dört projede toplam 242 MW güce sahip ilk santrallerin kurulumuna başladıklarını belirten Kayrıl Karabeyoğlu, “Söz konusu projelerde kullanılacak 79.5 metre yüksekliğindeki 81 rüzgar türbini Siemens Gamesa tarafından sağlanacak. Yılda 835 milyon kwh enerji üretilmesi hedeflenen projeler bu yılın sonu itibariyledevreyegirmeyebaşladığında310 bin hanenin yıllık enerji ihtiyacını da karşılayacak. Buna göre Çanakkale’de 99 Mw’lık Üçpınar RES, 51 Mw’lık Hasanoba RES ve 26 Mw’lık Kocalar Resiledenizli’dede66mw’lıkdenizli RES hayata geçirilecek” dedi.

Türkiye’nin özellikle güneş enerjisi bakımından henüz potansiyelini tam olarak yatırıma çevirememiş durumda olduğunun altını çizen Karabeyoğlu, “Türkiye’de ciddi bir yenilenebilir enerji kaynağı potansiyeli mevcuttur. Güneş enerjisi ve bu aralar gündemde oldukça yer tutan batarya depolama konuları geleceğin önemli bir enerji potansiyelidir. Yapılacak olan yeni güneş ve offshore Yeka’larıyla da Türkiye’dehalihazırdaatılduranenerji potansiyelleri değerlendirilecek ve böylece ülke ekonomisine de büyük ölçüde katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de son 15 yılda kurulu gücün 50 bin MW artarak 2017 sonu itibariyle 85 bin MW’A geldiğine değinen Karabeyoğlu, ilerleyen dönemlerde yapılacak olan YEKA’LAR ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kurulu gücün daha da yukarılara çıkacağı öngörüsünde bulundu. Kayrıl Karabeyoğlu, yenilenebilir ve yerli kaynakların arz güvenliğiaçısındanönemiçokbüyükolduğunu, Türkiye’deki yatırımların da yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmesi bu durumu destekleyici nitelikte olduğunuvurguladı.