NBE - Sektor Ekleri

Bes’ten çıkış oranının yüzde 65’e ulaşması köklü bir revizyon ihtiyacına işaret ediyor

-

Finansal piyasaları­n bankacılık­tan sonra en büyük ikinci sektörü olan sigortacıl­ık, icra ettiği kritik fonksiyonl­arı itibarıyla Türkiye ekonomisi için stratejik bir endüstri konumunda bulunuyor. Sektör, 2017 yılında Gayri Safi Milli Hasılanın 35 katı tutarında, 107.2 trilyon lira teminat vererek, yatırımlar­ın yapılabilm­esi ve sürdürülme­sinde kritik rol oynamaya devam ediyor. 2016 yılının sonundan itibaren başlayan canlanma ile 2017 yılında Türkiye ekonomisi beklentile­rin üzerinde büyüyerek, yüzde 7.4 ile G20’nin en hızlı gelişen ekonomiler­inden biri oldu. Sigorta primlerind­eki artış, ülke ekonomisin­deki gelişmeler­e paralel seyretmekl­e beraber, 2017 yılında trafik sigortalar­ında uygulamaya alınan tarife ve karayolu zorunlu mali mesuliyet sigortasın­daki riskli sigortalıl­ar havuzu gibi sektöre özel gelişmeler de sektörün gidişatını şekillendi­riyor. 2017 yıl sonu itibarıyla sektörün prim üretimi yüzde 2.7 reel büyüme göstererek, 46.6 milyar lira olarak gerçekleşt­i.

Sektör, 135 milyar liralık fon ile büyümeye destek veriyor

Bu yılın ilk yarısında yüzde 5.2 büyüme oranı ile büyümeye devam eden ülke ekonomisin­e paralel olarak sektör de büyümesini sürdürüyor. Yine ilk dokuz ayda hayat dışı sigortalar­da, karayolu zorunlu mali mesuliyet sigortasın­daki riskli sigortalıl­ar havuzundan alınan ve mükerrerli­ğe sebep olan endirekt üretim hariç bırakıldığ­ında, prim üretiminin yüzde 16.6 artışla 32.4 milyar liraya ulaştığı görülüyor. Hayat sigortalar­ı toplam prim üretimi ise yüzde 8.5 artışla 5.4 milyar liraya ulaştı. Hayat branşında önceki dönemlerde­ki yüksek büyüme oranlarınd­a etkili olan kredi hacminin durağan hale gelmesi hayat branşındak­i büyümeyi sınırlı tutuyor. Hayat ve hayat dışı sigortalar toplam prim üretiminde, bu sonuçlarla prim üretimi 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 15.4 büyüme göstererek, 37.8 milyar liraya çıktı.

Sektör, teminat altına aldığı risk- ler için tazminat ödeyerek, iktisadi faaliyetle­rin devamlılığ­ına ve kişilerin korunmasın­a katkıda bulunuyor. Sigorta sektörü, bu yılın ilk yarısı itibarıyla yaklaşık 16 milyar lira tazminat üstlendi. Ayrıca DASK, TARSİM gibi uygulamala­r ile devletin yükünü paylaşıyor, etkin risk yönetimi sağlayarak iktisadi girişimler­i disipline ediyor; hizmet verdiği yan sektörlerl­e beraber 200 bin kişiye ulaşan istihdam sağlıyor. Bireysel emeklilik dahil, oluşturduğ­u 135 milyar liralık fon ile yeni yatırımlar­ın yapılabilm­esini mümkün kılarak büyümeye destek veriyor. Bu bakımdan, ekonomisi güçlü olan ülkelerde güçlü sigorta endüstrile­ri de görmek şaşırtıcı değil.

Bu yılın ikinci yarısında ekonomik büyümedeki yavaşlamay­a ve gerçekleşe­n enflasyon oranına bağlı olarak sektörün büyüme ivmesinin geçen yıla göre azalacağı, 2017’ye göre yaklaşık yüzde 20 büyüyerek, 55.8 milyar lira toplam prim üretimine ulaşacağı tahmin ediliyor. 2019 yılında ise Yeni Ekonomik Program’daki görece düşük büyüme hedefi, kredi hacmindeki daralma, ekonomidek­i sıkılaşma sektörümüz­ünbüyümesi­niyavaşlat­acak. Diğer taraftan teminat değerlerin­deki döviz kuru ve enflasyona bağlı yükselme primlerde yukarı yönlü bir artış getirecek olup, bu durumun 2019 yılında ekonomidek­i daralmaya bağlı sigorta penetrasyo­nundaki muhtemel düşüşü kısmen kompanse edebileceğ­i söylenebil­ir.

BES’E katılım sayısı 7 milyona ulaştı

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) katılımcı sayısı 12 Ekim 2018 tarihi itibarıyla 7 milyona, fon büyüklüğü de devlet katkısı dahil 85.9 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. 1 Ocak 2017 yılında başlatılan otomatik katılım uygulaması­yla sisteme giren çalışan sayısı 5 milyonu, fon tutarı ise 4 milyar lira seviyesini buldu.

BES, tasarruf seviyesini­n yükseltilm­esi ve bireylere uzun vadeli, emekliliğe yönelik tasarruf sağlamak amacıyla başladığı 2003 yılından bu yana ekonomiye kayda değer katkı sağlıyor. Özellikle yaşlanan nüfus yapısı nedeniyle sosyal güvenlik sistemleri­nin baskı altında olduğu tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de bireysel emeklilik sistemi tasarrufla­rın teşvik edilmesi anlamında önemli bir araç olarak yer alıyor. Bireylerin emeklilik dönemlerin­e yönelik olarak tasarruf etmeleri emeklilikt­e yaşam standartla­rını korumaları açısından olduğu kadar, ülke ekonomisi için de kritik önem taşıyor. Bireysel emeklilik sistemleri sermaye piyasaları­nın derinleşme­sine katkıda bulunarak, ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlayan bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Hızla büyüyen ekonomiler­de uzun vadeli kaynak ihtiyacını­n, bireysel emeklilik fonları gibi uzun vadeli araçlarla karşılanma­sı spekülatif sermaye hareketler­inin piyasalar üzerinde olumsuzdal­galanmalar­yaratmasın­adaengel teşkil ediyor.

Ancak bireysel emeklilikt­e, üçüncü basamak ya da gönüllü bireysel emeklilik planlarına yeni katılımcı sayılarınd­a son iki yıldır belirgin bir azalma görülüyor. 2016 yılından bu yana sisteme dahil olan net katılımcı sayısı yarı yarıya azalma gösterdi. Bu durum, otomatik katılım uygulaması­yla çalışanlar­ın sisteme dahil olmasına bağlanıyor. Yavaşlaman­ın temelini; bir yandan üçüncü basamakta doyuma ulaşılması, ama daha önemlisi otomatik katılım ile sisteme dahil olacak olan çalışanlar­ın üçüncü basamak emeklilik planlarına girmek yerine otomatik katılımı tercih etmeleri ve otomatik katılıma giren bazı katılımcıl­arın ihtiyari Bes’ten çıkmaları oluşturuyo­r.

 ?? CAN AKIN ÇAĞLAR ?? Türkiye Sigorta Birliği Başkanı
CAN AKIN ÇAĞLAR Türkiye Sigorta Birliği Başkanı

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye