Anadolu Sigorta siber risklere karşı yeni ürünler geliştirdi
Hayat dışında kasko, yangın, doğal afetler, tekne, nakliyat emtia, hukuksal koruma, ferdi kaza, genel sorumluluk ve havacılık gibi branşlarda faaliyet gösteren Anadolu Sigorta, bu yılın ağustos ayı itibarıyla prim üretimini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 oranında artırarak, 3 milyar 701 milyon liraya çıkardı. Söz konusu dönemde ürün yelpazelerine birçok branşta yeni ürünler kattıklarını kaydeden Anadolu Sigorta
Genel Müdürü İlhami Koç, “Son dönemde siber risklere karşı yeni ürünler geliştirdik. Geçen yıl bireysel siber güvenlik ürünümüzü piyasaya sunmuştuk. Bu yıl ticari siber güvenlik ürünümüzü ekledik” dedi.
Prim artışında sektör ortalamasının üzerinde büyüme gerçekleştirerek, yangın ve doğal afetler, kasko, tekne, nakliyat emtia, genel sorumluluk ve havacılık branşlarında pazar payılarını koruduklarını belirten İlhami Koç, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından açıklanan verilere göre, ocak ayında 35 bin adet seviyesinde olan perakende araç satışlarının, eylül itibarıyla yüzde 34’lük düşüşle 23 bin adet seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi. Satışlardaki azalmanın sigortalanma oranları üzerinde etkili olduğunu vurgulayan İlhami Koç, “Buna bağlı olarak, kasko ve trafik sigortası ürünlerimizde büyüme oranları beklenenin altında gerçekleşti. Ayrıca döviz kurundaki ve enflasyondaki artışın hasar maliyetleri üzerinde kayda değer oranda etkisi bulunuyor. Bu artışların temelinde esas olarak oto yedek parça fiyatlarının yükselmesi yatıyor. Artan maliyetlerin poliçe primlerine yansıması zaman alıyor” diye konuştu.
Geçen dönemde maliyet artışları nedeniyle hasar-prim dengesini tutturmakta zorluklar yaşayan sigorta
sektörünün, mali gelirleri hariç tutulduğunda esas sigortacılık faaliyetinden kâr edilmediğini söyleyen İlhami Koç, yeni dönemde mali gelirlerin düşmesiyle birlikte teknik kârlılığın tekrar öne çıkacağını belirtti. 2019 yılında hem inşaat hem de otomotiv sektöründe bir toparlanma yaşanarak, tekrar büyüme kaydedilmesinin ve bunun sektöre de olumlu yansımasının beklendiğini aktaran Koç, “Öte yandan, trafik sigortası kaynaklı sorunların bu yıl ortadan kalkacağını bekliyorduk, ancak bu gerçekleşmedi. Enflasyonun yükselmesiyle birlikte tavan fiyatlarda revizyon ihtiyacı ortaya çıktı” ifadesini kullandı.
Sigortacılığın, liranın değer kaybından doğrudan etkilenen bir sektör olmadığını bildiren İlhami Koç, ancak dolaylı etkilerin olduğunu ve öncelikle sektörün ana maliyet kalemi olan hasar maliyetlerinde de artışa yol açtığını vurguladı. Oto branşında başta kasko için geçerli olan bu durumun, sağlık tarafında da medikal enflasyon ile kendini gösterdiğini açıklayan Koç, “Ayrıca tüketicinin satın alma isteği ve gücünü dolaylı yoldan da olsa etkiliyor. Sigortalılar sigorta yapmaktan vazgeçebiliyor” yorumunda bulundu.
“İleri teknolojiyi kullanarak riziko teftişleri yapıyoruz”
Diğer taraftan son dönemde artan endüstriyel yangınların önemli bir bölümünün sigortacılık açısından riskli ve ek önlemler alınması gereken faaliyetlerden görüldüğüne dikkat çeken İlhami Koç, dönemden ve konjonktürden bağımsız olarak, sigorta suistimallerinin tespit edilmesine yönelik uygulamaları ve sistemleri sayesinde her bir olay ve hasar bazında gerekli araştırmaları yaptıklarını belirtti. Böyle bir durum söz konusu olduğunda gerekli tüm yasal adımları attıklarını kaydeden Koç, “Bununla birlikte şu ana kadar gerek şirket gerekse sektör olarak yapılan araştırmalara göre, sistematik ve sürekli bir suistimal durumu tespit edilmiş değil. Şirket olarak, en son teknolojik olanakları kullanarak, sigortalayacağımız sanayi tesislerinin ve üretim yerlerinin riziko teftişine büyük önem veriyoruz” açıklamasını yaptı.