Aksigorta, teknoloji ve inovasyon ile kişiye özel deneyimlere odaklandı
Bu yılın ilk dokuz ayında prim üretimini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39 artırıp, 2 milyar 447 milyon liraya yükselten Aksigorta, pazarda üçüncü sırada yer alıyor. Söz konusu dönemde trafik branşında yüzde 151, nakliyatta yüzde 59 ve kaskoda yüzde 18 ile büyümelerini sürdürdüklerini kaydeden Aksigorta
Genel Müdürü Uğur Gülen, “Şirketimizin hisse senedi, ilk dokuz ayda yüzde 20 getiri sağladı ve BİST 100 endeksi üzerinde performans gösterdi. Aynı dönemde, endeks yüzde 13 değer kaybederken, Aksigorta hisse senedi yüzde 20’nin üzerinde artış sağladı.
Önümüzdeki dönemde uçtan uca entegre dijital platformlar kurarak, teknoloji ve inovasyon gücümüzle kişiye özel deneyim sunmaya hazırlanıyoruz” dedi. Yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam eden Aksigorta’nın piyasa değerinin 1 milyar 111 milyon liraya yükseldiğini aktaran Uğur Gülen, teknolojiyi mümkün olduğu kadar kullanmak istediklerini ve işlerini teknolojiye entegre etme dönemine girdiklerini vurguladı. Gülen, 2019 yılında da mevcut işlerinin uçtan uca her aşamasında veriyi ve yeni iş modellerinin oluşturulmasında veriye dayalı değer yaratma opsiyonlarını kullanacaklarını iletti. Teknoloji ve inovasyonun gücünden faydalanarak geleceğin sigortacılığını şekillendireceklerini ifade eden Gülen, “Müşterilerimizi 360 derece görerek, onları daha yakından tanıyıp kusursuz müşteri deneyimi sunacağız. Gerçekleştirdiğimiz projelerin çıktıları, bu teknolojideki potansiyeli daha iyi an- lamamızı ve teknolojiyi kullanarak Aksigorta’yı çok farklı bir yere taşıyacağımızı gösteriyor. Bu paralelde yapay zeka teknolojisine yatırımımızı kayda değer oranda artırıyoruz” diye konuştu.
Tüm ürün segmentlerinde ‘yeni nesil sigortacılık’ dönemini başlattı
Tüm ürün segmentlerinde yeni nesil sigortacılık dönemini başlattıkları bilgisini veren Uğur Gülen, bu kapsamda sağlık segmentinde yeni ürünleri olan ‘Aksağlık’ı tasarladıklarını duyurdu. Aksağlık sigortası ile müşterilerine en uygun çözüme kolayca ulaşabilecekleri, ‘Ailem’, ‘Çocuğum’, ‘Yeni Hayat’ ve ‘VIP’ paketlerinden oluşan dört farklı planı bir arada sunduklarını belirten Gülen, “Aksağlık’ın kişiye özel hazırlanan modüler yapı- sı sayesinde, paketler haricinde uygun poliçeyi kolayca tasarlayabilme imkanı sağlıyoruz” ifadesini kaydetti.
Bu arada yeni ürünleri olan ‘Tamamlayıcı Trafik Paketleri’nin; trafikte karşılaşılabilecek çarpma, çarpışma veya doğal afet durumlarında, trafik sigortasının karşılamadığı ve araçta oluşan hasarları karşılayarak aracın daha geniş kapsamda güvence altına alındığı bir ürün olduğuna değinen Uğur Gülen, “Bu ürün, üç ayrı paketten oluşuyor. Modüler yapısıyla satın alınabilme kolaylığı sağlarken, paket fiyatları da maliyet avantajı sağlıyor. Trafik sigortası olup kaskosu olmayanmüşterileresunulanbuürün kapsamında; ‘Tamamlayıcı Çarpışma Paketi’, ‘Tamamlayıcı Doğal Afet Paketi’ ve ‘Tamamlayıcı Sorumluluk Paketi’ bulunuyor. Özellikle, geniş te- minat seçenekleri ve belirli bir limite bağlı olmaksızın araç bedeli kadar koruma sağlaması ile dikkat çeken Tamamlayıcı Çarpışma Paketi, trafik kademesine ve araç bedeline göre sabit fiyat garantisi ile de maliyet avantajı sağlıyor” açıklamasında bulundu.
“Enflasyondaki artış, en geç üç ay içinde primlere yansıyacak”
Öteyandandövizkuruveenflasyonun diğer sektörlerde olduğu gibi sigorta sektöründe de maliyetleri olumsuz etkilediğine dikkat çeken Uğur Gülen, oto sigortalarında yedek parça, işçilik ve asistan hizmetleri, oto dışı sigortalarda onarım ve asistan hizmetleri, sağlık sigortalarında medikal hizmetlerin yanı sıra ilaç maliyetlerinin enflasyondan etkilendiğini söyledi. Gülen, “Son üç aylık periyotta döviz kurundaki yaklaşık yüzde 75 artış göz önünde bulundurulduğunda, oto sigortalarında yedek parça fiyatları, oto dışı sigortalarda reasürans maliyeti ve sağlık sigortalarında medikal cihaz fiyatlarından kaynaklanan önemli bir maliyet artışı söz konusu” şeklinde konuştu.
Ayrıca müşteriye sunulan hizmetin haricinde, sigorta şirketlerinin bilançolarını korumak amacıyla aldıkları reasürans koruması da genellikle dövizli tutarda olduğundan kur artışından etkilendiğini açıklayan Uğur Gülen, reasürans maliyetlerinde ise bu yılın ikinci yarısından başlayarak kayda değer oranda artış beklendiğini iletti. Artan tüm bu maliyetleri sigorta şirketlerinin primlerine yansıtmasının kaçınılmaz olduğunu işaret eden Gülen, “Primler kur veya enflasyonla eş zamanlı olarak direkt artmayabilir. Burada, yedek parça stokları, tedarikçilerle sözleşmeler, sektördeki rekabet artışı geciktiren sebepler olabilir. Ancak kur ve enflasyondaki artışın en geç üç ay içinde primlere yansıyacağını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.