Ülkelerin korumacılık önlemleri çelik ihracatını olumsuz etkiliyor
Globalde artan korumacılık önlemleri çelik sektöründe belirsizliğe yol açıyor. Geleneksel ihraç pazarları daralıyor, alternatif pazarlarda ise rekabet artıyor. Ancak Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları çerçevesinde ihracatını gerçekleştiren Türkiye çelik sektörü, rekabetçi ve kaliteli fiyatları ile bu durumu fırsata çevirmek ve koruma önlemleri karşısında muafiyet kazanmak için çalışmalarını sürdürüyor. ABD, AB, Kanada gibi ihracatımızda önemli bir yer tutan ülke ve bölgelerde meydana gelen korumacılık önlemleri sektörün önemli gündem maddesini oluşturuyor. Ayrıca Çin başta olmak üzere Ukrayna ve Rusya gibi ülkeler, ihracat pazarlarında en büyük rakip ülkeler. İran da özellikle Irak, Suriye ve Kuzey Afrika pazarlarında bizim için önemli bir rakip. Sektör için oldukça önemli bir bölge olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da devam eden siyasi karışıklıklar kadar, bölgede artan çelik yatırımları da ihracatın düşmesine ve rekabetin artmasına yol açıyor.
Vergi artırımı, ABD’YE ihracatı düşürdü
‘Section 232’ yasası kapsamında, Abd’nin Türkiye’den çelik ithalatı-
na yüzde 50 vergi getirmesi ihracatı düşürüyor. Bu yılın Ocak-ekim döneminde en çok ihracat azalışı yaşanan ülke ABD olurken, bu ülkeye ihracatımız yüzde 37 düşerek, 1 milyon tona geriledi. Başta ABD olmak üzere ülkelerin, serbest ticareti önleyici ve DTÖ kurallarına aykırı kararları ihracatı olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki dönemde de korumacılık seyrinin diğer ülkeleri de içine alarak devam edeceğini öngörüyoruz. Türkiye çelik
sektörü, kaliteli ve rekabetçi ürünlerini 200’e yakın ülkeye ihraç ediyor. İhracatta 10’uncu sırada yer alırken, üretim bazında bakıldığında ise global ölçekte sekizinci sırada yer alıyoruz. Çelik üretiminde ilk 10’da sırasıyla Çin, Japonya, Hindistan, ABD, Rusya, Güney Kore, Almanya, Türkiye, Brezilya ve İtalya yer alıyor.
Türkiye demir-çelik sektörünün üretimi, 2017 yılında yüzde 13.1 artarak, 37.5 milyon ton oldu ve bu üre- tim ile globalde sekizinci oldu. 2017 yılında ihracat ise yüzde 7.7 artışla, 17.7 milyon tona yükseldi ve globalde 10’uncu ihracatçı konumunda yer aldı. Bu yılın ilk yarısında, sektör bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 2.5 azalışla 9.4 milyon tonluk, değer bazında ise yüzde 22.4 artış ile 7.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu yılın ilk 10 ayında ise ihracat, 2017 yılın OcakEkim dönemine kıyasla yüzde 35.2 artışla 12.4 milyar dolara yükseldi. Miktar bazında ise yüzde 15.5 artışla 16.8 milyon tona çıktı.
Bu yıl ihracatın 15 milyar dolara ulaşması öngörülüyor
Son beş yıllık ihracat ve üretim rakamlarına bakıldığında; 2013 yılında üretim 34.7 milyon ton, ihracat 18.4 milyon ton olurken, 2014 yılında üretim 34 milyon tona, ihracat ise 17.5 milyon tona geriledi. 2015 yılında üretim 31.5 milyon tona, ihracat 16.1 milyon tona düştü. 2016 yılında üretim 33.2 milyon ton, ihracat 16.5 milyon ton olarak gerçekleşti. 2017 yılında ise üretim 37.5 milyon tona, ihracat ise 17.7 milyon tona yükseldi. Bu yıl sonu ihracatımızın miktar bazında 19 milyon tona, değer bazında ise 15 milyar dolara yükseleceğini ön görüyoruz. Hedef pazarlar arasında Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Güney Amerika bölgeleri yer alıyor. Diğer taraftan sektörün yine son beş yıllık ithalatı incelediğinde; 2013’te 16.2, 2014’te 14.8, 2015’te 20.6, 2016’da 18.8 ve 2017’de ise 17.7 milyon ton oldu.
Türkiye çelik sektörü direkt olarak 35 bin kişiye, dolaylı olarak ise yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye ekonomisinin en önemli yapı taşlarından biri olan çelik sektörü, 1930’lu yıllardan itibaren başlayan sanayileşme hamlesinde önemli bir rol üstlendi.
Devlet eliyle kurulup gelişen çelik sanayi bugün itibarıyla üç entegre, 24 ark ocaklı, beş indüksiyon ocaklı tesis ve yaklaşık 200 haddehane ile üretim yapıyor.