TANAP, yerli üreticiler için referans proje niteliği taşıyor
Yıllık kapasitesi 8 milyon ton olan Türkiye çelik boru sektöründe kapasite kullanım oranı yüzde 65 düzeyinde bulunuyor. Üretim yöntemlerine göre, Türkiye’de çelik boru imalatının tamamına yakınını dikişli borular oluşturuyor. Gelişmiş ülke pazarlarına yapılan satışların da eksiyle dikişli çelik boru üretim teknolojisinin geliştiği Türkiye’de, dikişsiz çelik boru üretim teknolojisi ise iç piyasada ve ihracatta rekabet edebilme şansının düşük olması ve yatırım maliyetinin yüksek olması nedenleriyle gelişemedi. Yatırım maliyeti yüksek olduğundan dikişsiz çelik boru ile ilgili olarak kısa vadede Türkiye’de büyük bir yatırım beklenmiyor. Ancak dikişli çelik borularda ise modernizasyon, ürün çeşitlendirme, kalite ve kapasite artırımına yönelik yatırımlar devam ediyor.
Azerbaycan’dan Türkiye’ye, ardından Avrupa’ya taşınmasını öngören ve Güney Gaz Koridoru’nun bir ayağını teşkil eden Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) kapsamında kullanılması planlanan 1.2 milyon ton çelik borunun 960 bin tonu yerli üreticiler tarafından üretilip teslim edildi. Türkiye çelik boru sektörü için önemli bir referans kay- nağı olacak söz konusu proje ile uluslararası doğalgaz ve petrol boru hattı ihalelerinden daha fazla pay alma imkanı ortaya çıkmasını bekliyoruz. Bunun yanı sıra yurtiçinde içme suyu ve sulama projelerinde beklenen artışlar iç piyasada çelik boru talebini artırması öngörüyoruz.
İç talepteki daralmanın bu yılın ilk yarısında da sürmesi bekleniyor
2018 yılının ikinci yarısında yurtiçi talepte meydana gelen daralma ve kamu yatırımlarının bir kısmının ertelenmesi nedeniyle, iç piyasa satışlarında düşüş meydana geldi. 2018 yılı ihracatında artış olmakla birlikte iç piyasa satışlarının önemli ölçüde düşmesi nedeniyle toplam üretimde yüzde 10 civarında bir düşüş meydana geldi. Bu yılın ilk yarısında da iç piyasadaki talep daralmasının devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bunun yanı sıra Abd’nin çelik sektörüne getirdiği yüzde 50 oranındaki gümrük vergisi ve Ab’nin başlattığı kota uygulaması, ihracatta sorun oluşturuyor. Bu bölgelerde meydana gelecek ihracat kayıpları ancak yeni pazarlar bulunmasıyla giderilebilecek.
Çelik boru üretiminde kullanılan sıcak yassı çelik ithalatına uygula- nan yüzde 9 oranındaki gümrük vergisi, 2019 yılı için yüzde 6’ya düşürüldü. Ancak, bu oran hammaddenin küresel piyasa fiyatlarından temin edilebilmesi imkanını sağlamakta yetersiz kalıyor. Ayrıca, Abd’nin Türkiye’ye uyguladığı yüzde 50 gümrük vergisi ABD’YE olan ihracatımızda önemli bir engel teşkil ediyor. Söz konusu verginin diğer ülkelere uygulanmakta olan yüzde 25 oranına düşürülmesi için gerekli girişimlerin yapılması hayati önem taşıyor.
Rekabet için hammadde uygun koşullarda temin edilmeli
Net ihracatçı konumunda olan Türkiye çelik boru sektörü, 2018 yılında 4.450 milyon ton çelik boru üretimi gerçekleştirdi ve bunun 2 milyon tonunu ihraç etti. Türkiye’nin Avrupa ve Ortadoğu pazarlarına yakın olması, ürün kalitesinde uluslararası standartlarının yakalanmış olması, sektörün ulusal ve uluslararası birçok referans projeye sahip olması gibi uzun yılların çalışması sonucu kazanılmış edinimler Türkiye çelik boru sektörünün net ihracatçı sektör olmasında etkili olan faktörlerdir. Sektörde, uluslararası ekonomik ve politik konjonktürdeki gelişmelere ve talep koşullarına bağlı olarak üretimin yaklaşık yüzde 45’i ihraç ediliyor. Türkiye’nin ihracatındaki önemli ihracat pazarlarını ise Avrupa Birliği, ABD ve Ortadoğu ülkeleri oluşturuyor. Geleneksel ihracat pazarları dışında, Türk cumhuriyetlerinde artış eğilimi gösteren çelik boru talebinin Türkiye çelik boru ihracatı için bir fırsat olabileceği düşünülüyor.
Çelik boru üretiminde kullanılan yassı çelik ürünlerinin yaklaşık yüzde 70’lik bölümü yurtiçindeki yassı çelik üreticilerinden, kalan kısmı ise ithalat yoluyla ağırlıklı olarak Rusya, Ukrayna, ve Avrupa Birliği ülkelerinden tedarik ediliyor. Sektörün iç piyasada ve ihracat pazarlarında fiyat rekabetini sürdürebilmesi, maliyet içerisinde önemli bir paya sahip olan hammaddenin uygun koşullarda temin edilmesiyle mümkün olabiliyor. Döviz kurundaki dalgalanmalar sektörümüzün özellikle yurtiçi satışlarını olumsuz etkiledi. Hammadde yurtiçinden temin ediliyor olsa bile, yerli yassı çelik üreticileri satışlarını dolar bazında yapıyor. Çelik boru üreticileri ise yurtiçi satışlarını TL ile yaptıklarından dolayı kur riskine maruz kalıyor ve bu durum önemli bir sorun teşkil etmeye devam ediyor.