Otomotiv sanayii, üretilen her 100 aracın 85’ini ihraç ediyor
Küresel ölçekte ve Türkiye özelinde bakıldığında 2018 yılında birçok ekonomik gelişmenin yaşandığı ve ticari faaliyetler açısından zorlayıcı bir yıl oldu. Artan korumacı politikalar, zorlaşan rekabet koşulları ve küresel ekonomide görülen yavaşlama işaretleri, Türkiye’de de özellikle yılın ikinci çeyreğinde hissedilmeye başladı. Bu durum, sanayinin çalışma ve rekabet koşullarını zorlaştırdı. Dönemsel dalgalanmalar yaşayan Türkiye otomotiv sektörünün ihracatı, 2015 yılında 1 milyon 19 bin adet ile rekor seviyeye ulaşmıştı. 2016 yılı itibarıyla durağanlaşma sürecine giren sektör, 2017 yılında ihracatta 1 milyon adet sınırının altında kaldı. 2018 yılında ise ekonomideki dalgalanma birlikte, yüzde 35 gibi kayda değer daralma yaşayan iç pazar yılı 642 bin adet seviyesinde kapattı. İç pazardaki bu daralma ile birlikte toplam üretim bir önceki yıla göre yüzde 9 azalarak 1 milyon 550 bin adet gerçekleşti.
Bununla birlikte Türkiye’de son 13 yıldır ihracatta ilk sırada bulunan otomotiv sanayiinin ihracatı adet bazında bir önceki yıla göre 2018’de sadece yüzde 1 azaldı. Sektör geçen yıl 1 milyon 319 bin adet araç ihraç etti. Ancak, üretilen her 100 aracın 85’ini ihraç eden otomotiv sanayiinin ihracatı, gerek paritedeki değişim gerek artan katma değer sebebiyle dolar bazında yüzde 11, euro bazında ise yüzde 6 arttı. Buna göre, 2018 yılında otomotiv sanayiinin toplam ihracatı 32.2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 12.4 milyar dolarlık otomobil ihracatı yapıldı. Euro bazında otomobil ihracatı ise aynı seviyede kalarak 10.5 milyar euro oldu. Otomotiv sanayiinde 2012-2018 döneminde 7.5 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Sektör gerek kapasite artırımı gerekse yeni model, yeni teknoloji alanındaki çalışmaları ile teknolojik gelişim ve dijital dönüşüm konusunda ülkenin küresel rekabetçiliğine katkı sağlamayı sürdürüyor.
Sektör, teknolojik gelişimde lokomotif konumda bulunuyor
Ülke ekonomisine sağladığı doğrudan ve dolaylı katkı ile ekonominin vazgeçilmez parçası olan sanayinin başarısını korumak ve geliştirmek öncelik olmalı. Sektör, sağladığı vergi geliri, istihdam, ihracat geliri gibi doğrudan katkıların yanı sıra Ar-ge konusunda mühendislik ihracatı da yapacak seviyeye ulaştı. Türkiye’nin teknolojik gelişimine öncülük eden sanayi kollarından biri olan otomotivde, küresel rekabetçiliği geliştirecek politikaların geliştirilmesi kayda değer önem taşıyor. Türkiye’deki Ar-ge merkezlerinin yüzde 12’sini oluşturan 141 Ar-ge merkezi ve istihdam sağladığı 6 bin mühendis ile çalışmalarını sürdüren otomotiv sanayii, teknolojik lokomotif konumda bulunuyor.
Öte yandan otomotiv sektörü 2019 yılı için beklentiler oluştururken, iç pazarın gelişiminde ülke ekonomisinin istikrarlı seyrine oturması için zamana ihtiyaç duyuluyor. İhracat için ise küresel olarak gündemde bulunan ticaret savaşları ve korumacılık eğilimlerinin yanı sıra en önemli ihracat pazarı olan Ab’de pazar büyümesinin yavaşlaması ve Brexit süreci kritik öneme sahip unsurlar olarak yer alıyor. Orta vadede ise küresel ölçekte üretimdeki artış hızının yavaşlama ihtimali, gelişen otomotiv teknolojileri ve regülatif sebeplerle artan maliyetler, rekabetçiliği etkileyecek diğer önemli unsurlar arasında bulunuyor.
Bu yılın ilk çeyreğinde iç pazar yüzde 45 daraldı
2019 yılı beklentilerini değerlendirirken ilk çeyrek sonuçlarına ilişkin göstergelere bakıldığında, iç pazar yüzde 45 daralırken, toplam üretim yüzde 15 daralma gösterdi. İhracatta daralma yüzde 7 seviyesinde kaldı, euro bazında ihracat yüzde 2 artarken dolar bazında ihracat ise yüzde 6 azaldı. Euro bazındaki artış otomotiv sanayinin katma değer konusunda ilerleme gösterdiğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Otomotiv sektörünün değer zincirinde yer alan tüm oyuncular; ana ve tedarik sanayi üreticileri, distribütörler, yetkili satıcı ve servisler dikkate alındığında iç pazarda yaşanan yüzde 45’lik daralma tüm sektör adına dikkat çekilmesi gereken bir konu olarak yer alıyor. Ayrıca hükümetin aldığı tedbirlerle iç pazardaki yavaşlamanın hızı kesilmiş olsa da daralma için ilave önlem alınması gerekiyor. Bu noktada, hükümetin aldığı tedbirleri sektör olarak memnuniyetle karşıladığı, ilave önlemler için ilgili bakan ve bakan yardımcılarıyla sürdürülen görüşmelerin de olumlu sonuçlanacağı bekleniyor.
Yeni dönemde sektörün ihracatının yüzde 80 gibi büyük bir bölümünü yapıldığı AB pazarındaki yavaşlama sinyalleri ve pazarda segmentler arasında yaşanan talep geçişleri ihracat açısından kritik öneme sahip. Bu yılın ilk çeyreğinde AB otomotiv pazarı yüzde 2 daralma gösterdi. Ayrıca iç pazarda ÖTV ve KDV indirimlerinin sene sonuna kadar devam edeceği düşüncesiyle iç pazarın yüzde 30 daralma ile 450 bin adet civarında, ihracatta ise en önemli ihraç pazar olan AB ülkeleri otomotiv pazarlarında yavaşlamanın bir miktar daha hız kazanması varsayımı ile, yüzde 9 daralma ile 1.2 milyon adet seviyesinde olması bekleniyor. İç pazar ve ihracattaki bu gelişmeler ışığında üretimde ise yüzde 10 daralma ile 1.4 milyon adet seviyesine gerilemesi bekleniyor.