Orjin Automotive, Ar-ge merkeziyle ürün gamını geliştirmeyi hedefliyor
Avrupa ve Uzakdoğu menşeli binek ve hafif ticari araç üreticilerine süspansiyon ve direksiyon parçaları üreten
Orjin Automotiv, yılın ikinci çeyreğinde kurduğu Ar-ge merkezi ile mevcut ürün gamını daha da geliştirmeyi hedefliyor. Mühendislik yapısını güçlendirmeye odaklanan firma, tasarım ve Ar-ge yatırımlarına ağırlık verirken, geliştirdiği makine ile de TÜBİTAK’ıN onaylı tedarikçisi konumuna ulaştı. Son dönemde cirolarının yıllık yüzde 10 ila 15 arttığını kaydeden Orjin Automotive Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Öztürk, aylık 500 bin adet talaşlı, 200 bin adet saclı mamul üretim kapasitesiyle faaliyet gösterdiklerini kaydetti.
Yılın ikinci çeyreğinde Ar-ge Merkezini kurduklarını belirten Kadri Öztürk, gerçekleştirdikleri proje ile TÜBİTAK’ıN onaylı tedarikçisi olduklarının da bilgisini verdi. Öztürk, ürettikleri ürünlerin kapama prosesini ve performans değerlerini dijital ortamda takip eden ve kayıt altına alan hidrolik ve dijital kapama presi projesi ile hızlı ve hatasız üretimi hedeflediklerini belirterek, “Makineyi bünyemizdeki mühendis ve işçi arkadaşlarımız geliştirdi. Öncelikle kendi üretimimiz olan rotil, rot başı ve z-rot parçaları kapatmakta kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
50 ülkeye ihracat yapıyor
Aylık 500 bin adet talaşlı ve 200 bin adet saclı mamul üretim kapasitesi ile çalıştıklarını belirten Kadri Öztürk, kurulu kapasitenin tamamını kullanarak gerçekleştirdiği üretimle müşterilerine yaklaşık 7 bin çeşit ürün sunduklarını kaydetti. Öztürk, yurt içi ve dışında yedek parça pazarına yönelik olarak binek ve hafif ticari araçlar için salıncak kolu, rotil, rotbaşı, rotmili ve z-rot olarak adlandırılan süspansiyon ve direksiyon parçaları üretip pazarlayan firma, tamamıyla yenilme pazarına yönelik olarak faaliyet gösterdiklerini söyledi. İhracat çalışmalarına da değinen Öztürk, “Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İsveç, İspanya, Belçika, Polonya, Romanya ve Rusya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine, Cezayir, Fas, Mısır gibi Kuzey Afrika ve Arjantin, Brezilya gibi Güney Amerika olmak üzere yaklaşık 50 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz” dedi.
Yurtdışında özellikle Çin menşeli ürünler ile rekabet ettiklerini belirten Kadri Öztürk, “Ancak Türkiye’deki rekabetçi pazardan da etkileniyoruz. Hammadde olarak maalesef dışarıya bağlı olduğumuz ürünler ağırlıkta. Dövizdeki artış bizi maliyetlerde zorluyor. İhracatçı firma olmamız sayesinde ise bu negatif durumu kısmen de olsa düzeltebiliyoruz” şeklinde konuştu.
İstihdamının yüzde 50’sini kadın çalışanlar oluşturuyor
Kadri Öztürk, Hasanağa OSB’DE 2016 sonunda 10 milyon dolarlık yatırım bütçesiyle devreye aldıkları 15 bin metrekarelik fabrikada, sıcak dövme faaliyetinin önemli bir kısmını fabrika bünyesinde yapmak için de yatırıma gideceklerini aktardı. Üretimi son sistem makinelerle gerçekleştirdiklerini kaydeden Öztürk, çalışanların yüzde 50’sinin kadın olduğunun da bilgisini verdi. Öztürk, “Diğer bölümlerde olduğu gibi, robot kaynak makineleri, işleme merkezleri kullanarak üretimde de çalışan kadınlarımızın iş ve sosyal yaşamının gelişmesine katkı sağlayacak tüm projelerde yer almaya ve kadın istihdamını desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Rekabetçi ihracat, teknoloji, inovasyon, Ar-ge ve markalaşma stratejilerini güçlendirmek istediklerini ifade eden Kadri Öztürk, “Ayrıca ihracatta dijitalleşme, blok zincir teknolojisinin dış ticarete uyarlanması, e-ticaretin geliştirilmesi konularının da gündemlerinde yer alacağını ifade etti. Kendilerine ‘Güçlü Türkiye, Güçlü Ekonomi, Güçlü İhracat’ mottosuyla bir yol haritası belirlediklerinden bahseden Öztürk, “Bu doğrultuda güçlü olduğumuz ürünlerde ne kadar ilerlersek, ihracatımız o ölçüde artacak. İhracatta bu yıl rekorlar kırmanın ötesinde başarıyı sürdürülebilir kılmayı, ierleyen dönemde yenilikçi ürünlerle global pazarda payımızı sürekli artırmayı hedefliyoruz” dedi.