Artan liman yatırımları denizyolu taşımacılığını ön plana çıkarıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığın’ın her ay düzenli yayınladığı istatistiklere göre 2019 yılının 11 ayında tüm limanlarda elleçlenen yük miktarı 443 milyon ton oldu. Sıvı dökme yükler 142 milyon tonla yüzde 32 paya sahip iken, kuru dökme yükler 137 milyon ton ile yüzde 31 pay aldı. Bu yükleri 109 milyon ton ile konteyner, 48 milyon tonla genel yükler ve 6 milyon tonla araç taşımaları izledi. 2019 yılının 11 ayında, her ay ortalama 40 milyon ton yük hareketi olduğu dikkate alınırsa yılın yaklaşık 485 milyon ton ile kapanacağı öngörülüyor. Bu da 2018 yılında toplamda ulaşılan 460 milyon ton yük miktarına göre yüzde 5.5 oranında artış kaydedecek. Yük bazında değerlendirildiğinde 2019 yılında sıvı dökme yüklerin 147 milyon ton, kuru dökme yüklerin 141 milyon ton, konteynerin 121 milyon ton (11.5 milyon TEU) ve genel yükün 67 milyon ton rakamına ulaşması bekleniyor. 2020 yılında limanlarda elleçlenen yük miktarının ise yüzde 3 oranında artış göstermesi öngörülüyor.
2018 yılında 460 milyon ton yük elleçlendi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’IN 2018 yılı verilerine göre 391 milyar dolarlık Türkiye dış ticaretinin 238 milyar dolarlık kısmı, yüzde 61’i deniz yoluyla gerçekleşti. İhracat açısından bakıldığında 168 milyar dolarlık ihracatın yüzde 62.5’i, 105 milyar dolarlık kısmı limanlarımızda elleçlenerek dış pazarlara ulaştırıldı. Limanlar, tonaj olarak dış ticaret lojistiğinin yüzde 89’u için altyapı sunarak bu konuda diğer taşıma modlarının ve kapasitelerinin açık ara önünde yer alıyor. 2018 yılında limanlarda 460 milyon ton yük elleçlendi. Bunun yük cinslerine göre dağılımı: 139.7 milyon ton sıvı dökme yük, 133.6 milyon ton dökme yük, 114.2 milyon ton konteyner, 63.9 milyon ton genel kargo ve 8.5 milyon ton Ro-ro yük elleçlendi.
Turizm gelirlerinin artması için de kurvaziyer terminallerine yatırım ve sunulan hizmetlerin yoğunlaştırılması önem arz ediyor. En ucuz taşıma modu olan denizyolu taşımacılığı bundan sonra da gittikçe artan bir öneme sahip olacağına göre limanlarımız bu gelişmeleri destekleyecek yatırımları planlı bir şekilde yapmalı ve gerekli donanımlara sahip olmalı. Zorlayıcı tabiat ve zemin koşullarında yapılmak mecburiyetinde olan kıyı yapılarının yatırım maliyetleri yüksek. Bu yatırımların geri dönüş süreleri de uzun. Limanlarla ilgili konuları düzenleyici kurumlar, konulara yaklaşırken, limanların ekonomi
içindeki rolünü ve katkısını dikkate alan bütüncül bir yaklaşım geliştirmeli. Ancak hem yatırım hem hizmet sunumu bakımından limanlar hak ettiği ilgi ve desteği alamıyor.
Türkiye’de 1997 yılında başlayan liman özelleştirme süreci neredeyse tamamlandı. Bugüne kadar Türkiye Deniz İşletmeciliği (Tdİ)’nin 14, TCDD’NIN 5 limanı özelleştirildi. Şu an kamunun işlettiği ve özelleştirilmeyen en önemli limanlar İzmir Alsancak ve Haydarpaşa limanları. Haydarpaşa limanı zaten özelleştirme kapsamında değil. İzmir limanı özelleştirmesi ise belirsizliğini halen koruyor. Limanların özelleştirilmesi, özel sektörün deneyimi ve dinamizminin sektöre aktarılması bakımından yararlı oldu. Özelleştirilen limanların performansını incelediğimizde bu limanlar Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlıyor.
En fazla yük elleçlenen bölge Marmara
Yap-işlet-devret (YİD) kapsamında kamu tarafından altyapı yatırımları devam eden iki proje bulunuyor. Biri Karadeniz Bölgesi’nde Filyos Limanı, diğeri ise Ege Bölgesi’nde Çandarlı Limanı’dır. Çandarlı Limanı’nın ana mendireği tamamlanmış olup, kalan bölümlerinin tamamlanıp, işletilmesi amacı ile 2013 yılında gerçekleştirilen YİD ihalesine katılan olmadı.
Bunların dışında özel sektör tarafından işletilen birçok limanda büyüyen gemi ihtiyaçlarını ve öngörülen talebi karşılamaya yönelik projeler sürdürülüyor. Bölgesel bazda en fazla yük elleçlenen bölge 2018 yılında 185 milyon tonla Marmara Bölgesi oldu. Bölgeler itibari ile elleçlenen yük açısından ton bazında da en yüksek artış da yine Marmara Bölgesi’nde gerçekleşti. Elleçlenen yük miktarında Marmara Bölgesi’ni 160 milyon tonla Akdeniz Bölgesi, 72 milyon tonla Ege Bölgesi ve 41 milyon tonla Karadeniz Bölgesi limanları takip etti.
Yurt içinde büyük liman yatırımları yapan TÜRKLİM üyeleri son yıllarda yurtdışı yatırımlara da yöneldi. Denizcilik sektöründe etkinlik alanını arttırmaya yönelik dış yatırımlar, küresel terminal operatörleri karşısında lokal firmaların rekabet edebilmesi için gerekli bir strateji. Bu kapsamda Türk terminal operatörleri de Türkiye sınırları dışında başka ülkelerde terminal satın alıyor ya da terminal özelleştirme ihalelerini kazanıyor. Son yıllardaki satın alma ve yatırımlarla Global Holding, dünyanın en büyük kurvaziyer terminal işletmecilerinden biri haline geldi. Yılport Holding ise son yıllarda gerçekleştirdiği satın almalarla küreselleşen bir başka Türk şirketi oldu.
Deniz ticaretinin en önemli unsuru olan gemiler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından; denizcilik endüstrisi ve deniz güvenliği, güvenlik, teknik işbirliği, çevre sorunları ve yasal konular gibi faaliyetler için geliştirilen kapsamlı düzenlemeler ve standartlara uygun çalışmak zorunda. Buna paralel olarak gemilerin emniyetli olarak yanaşıp kalktıkları ve yükleme boşaltma yaptıkları limanlarda belirlenmiş uluslararası standartlara uygun çalışılıyor.
Yeni liman inşaatları veya mevcut limanların genişletilmesi işlemlerinde mevzuattan kaynaklanan zorluklar ve bürokratik konuların çözüme ulaştırılması gerekiyor. Limanların verimli ve kapasitelerine uygun çalışabilmeleri için yerel arza göre hesaplama yapılması, sonuçların limanlarla paylaşılması ve genişleme çalışmaları konusunda limanların önlerini görebilmesi önemli. Tüm bu bahsettiğimiz durumlar sektöre kuşbakışı bakabilen ve verimlilik hedefine odaklanmış bir “limancılık otoritesi” yönetiminde kolaylıkla çözüme ulaşacak.
Yük oranına karşılık limanların mevcut kapasiteleri arttırılmalı
Türkiye’nin gelişen ekonomisine paralel artan yük oranına karşılık limanların mevcut kapasitelerini arttırması bu talebe karşılık vermesi gerekir. İntermodal taşımacılığın artması ve yeni nesil gemilerin ebatlarındaki büyümeye karşılık limanların da derinlik ve iskele boyu olarak bu tür gemilere hizmet verebilecek yapıya dönmesi gerekli. Gelecekteki yük hareketlerine cevap verebilmek için yeni limanlar oluşturmaktansa, devlet mekanizmalarının mevcut limanların kapasite artışlarına yardımcı olması gerekiyor.
Türkiye çapında 67 üyesi bulunan Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) tüm liman işletmecilerini tek bir çatı altında toplayarak tek, kuvvetli ve güvenilir bir sektörel dernek olma vizyonu ile çalışmalarına 1996 yılında başladı. Türkiye’deki limancılığın gelişmesi için doğru politikaların oluşturulmasında önemli bir referans kaynağı olan TÜRKLİM, ulusal ve uluslararası platformlarda ülke limancılığını en iyi şekilde temsil ediyor. TÜRKLİM, 67 üyesi ile bu değer ve kapasitenin arz edilmesinde farklı terminal hizmetleri kırılımı ile bakıldığında toplam arza yüzde 60 ile yüzde 100 arasındaki oranda katkı sağladı.
Yeni nesil gemilerin ebatlarındaki büyümeye karşılık limanlar da derinlik ve iskele boyu olarak bu tür gemilere hizmet verebilecek yapıya dönüştürülmeli.