“Kritik üretim alanlarına sahip kimya sektörüne yatırımlarda ve desteklerde öncelik verilmeli”
İKMİB Başkanı Adil Pelister, kimya sektörüne yatırımlarda ve desteklerde öncelik verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’de üretilmeyen ürünlere ek vergi getirildi. Bu vergiler tedarikte sorun yaşatıyor. Ayrıca GEKAP bu yıl sonuna kadar veya bir yıl ertelenmelidir” dedi.
Yerel ve uluslararası yatırımcılara ciddi destekler verilmesi ve mevzuatların Stk’lar ile beraber güncellenmesinin kimya sektörü için büyük önem taşıdığını belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Özellikle medikal ve ilaç sektörü, temizlik ve hijyen sektörü, petrokimya gibi kritik öneme sahip kimya sanayimize yatırımlarda ve desteklerde öncelik verilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Sektörün ihracatında bazı kısıtlamalar olduğunu ve kaldırıldığını hatırlatan Pelister, “Kısıtlamalar kaldırıldı ancak ithalat rejimi kararına ek kararlar ile yurtiçinde üretilmeyen ve üretimimiz için zaruri olan bazı ürünlere ilave gümrük vergileri getirildi” diye konuştu. Bu vergiler nedeniyle tedarik sürecinde aksaklıklar yaşandığını ve yurtdışında rekabetin olumsuz etkilenmesinin söz konusu olduğunu bildiren Pelister, “Bu kararın yeniden gözden geçirilmesini, ayrıca ek vergilerin oluşturduğu ilave maliyet yükünü engellemek için, ihraç kayıtlı satışlara verilen ek sürenin de uzatılmasını bekliyoruz” talebinde bulundu. “İthalatta gümrüklerdeki Kdv’nin ertelenerek satıştan KDV sistemine geçilmesi ve enerji kullanım teşviklerinin yaygınlaştırılması da sektörümüz için önem teşkil ediyor” diyen Pelister, kimya alt sektörlerinin çoğunu ilgilendiren Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) beyannamelerinin verilme süresinin de bir yıl veya bu yıl sonuna kadar ertelenmesi gerektiğini ayrıca Sevesso denetimlerinin durdurulması ve KVKK uygulamalarının yılbaşına kadar ertelenmesinin sektör açısından büyük önem arz ettiğini dile getirdi.
“ABD TİCARET BAKANI İLE İHRACAT KONUSUNDA GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRDİK”
ABD pazarını oldukça önemsediklerini belirten Pelister, “Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolar seviyesine yükseltilmesi amacıyla geçen yıl ülkemizde temaslarda bulunan ABD Ticaret Bakanı Wilbur L. Ross ile geniş kapsamlı bir görüşme imkânımız oldu. Sayın Ross ile yaptığımız ikili görüşmede, ABD ile olan mevcut durumu, sorunları ve kimya sektöründe ticaret hacmini 15 milyar dolara çıkarma hedefini anlattık” dedi. Bakana, Abd’den en önemli ithal kalemlerinden olan ilaç sanayinde yeni nesil ilaç üretimini Türkiye’de gerçekleştirmeleri halinde Türkiye’den yakın coğrafya başta olmak üzere istenilen her yere rahatlıkla ihracat yapabileceğini belirttiklerini söyleyen Pelister, “Özellikle kaya gazından elde edilen etilen ve türevleri için ortak sanayi girişimlerine ve bor madeni ve türevleri, kompozit malzemeler, biyoplastik ürünleri özelinde Türkiye’de işbirliklerine açık olduğumuzu söyledik” diye konuştu.
2020 yılı Ocak-temmuz döneminde Abd’nin en çok kimya ihracatı gerçekleştirilen ülke sıralamasında beşinci sırada yer aldığını kaydeden Pelister, “ABD’YE yapılan kimya ihracatımız bu yıl yedi aylık dönemde 417 milyon 485 bin dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 5.37’lik bir gerileme oldu” şeklinde konuştu.
“KORONAVİRÜS KİMYAYI DİĞER SEKTÖRLER GİBİ KÖTÜ ETKİLEMEDİ”
Kimya sektörünün son 10 yılda 164.65 milyar dolarlık ihracatla büyük bir katma değer sağladığını dile getiren Pelister, “Sektörümüz, ülkemizin toplam ihracatından ortalama yüzde 11’in üzerinde bir pay alıyor” dedi. 2020 yılının ocak ayında ihracatta yüzde 10.6
Ayn zamanda Türkiye’nin ithalat n n önüne geçecek yat r mlara imza atan bir sanayici olan İKMİB Başkan Adil Pelister, pandemiyle birlikte oluşacak yeni tedarik zincirinde Türkiye’nin öne ç kacağ na inan yor. Bu noktada ülke olarak yap lmas gerekenler var. İKMİB Başkan Pelister, yaşad klar sorunlara ve bekledikleri düzenlemelere ilişkin şunlar söylüyor: “Yurt içinde üretilmeyen ürünlere getirilen ek gümrük vergileri tedarikte aksamalara yol aç yor. İthalatta gümrüklerdeki KDV ertelenmeli, sat ştan KDV sistemine geçilmelidir. Enerji teşvikleri genişletilmeli, GEKAP ertelenmelidir”.
Kimya sektörünün hammaddesinin yaklaşık yüzde 70’inin ithal, yüzde 30’unun ise yerli olduğunu kaydeden Pelister, “Teknoloji ve sermaye yoğun kimya sektöründe ölçek büyütmeye ve yeni yatırımlara ihtiyacımız her geçen gün artıyor. Üretici, ihracatçı firmalarımızın sermaye yapılarını kuvvetlendirmeleri gerekiyor” diye konuştu. oranında büyüme yakaladıklarını ifade eden Pelister, “Pandemi dolayısıyla üretimin ve dış ticaretin yavaşlaması ile sektörümüzde de gerileme oldu. Bu gerilemede en çok enerji tüketiminin azalmasından kaynaklı mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler grubumuz etkilendi” değerlendirmesinde bulundu. Kimya sektörünün 16 alt sektörüyle birlikte diğer tüm sektörlere hammadde, yarı mamul ve mamul veren stratejik bir sektör olduğunu söyleyen Pelister, “Özellikle de pandeminin gerektirdiği temizlik ve hijyen kuralı sektörümüzün içinde yer alan dezenfektan, kolonya, ıslak mendil, sabun gibi ürünlerin üretiminin ve ihracatının artmasına ayrıca medikal, ilaç ve tek kullanımlık plastikler gibi diğer ürün gruplarımızda da talep artışına sebep oldu” şeklinde konuştu. Kimyanın bazı sektörlerinde daralma yaşandığını bazılarında da artış gözlemlendiğini aktaran Pelister, sektörlerinin diğer sektörlere göre koronavirüs sürecinden daha az etkilendiğini belirtti.
EN ÇOK İHRACAT YAPILAN ÜLKELER
Bu yılın 7 aylık döneminde en çok ihracat yaptıkları ilk on ülke arasında Hollanda, Almanya, Irak, İtalya, ABD, İngiltere, İspanya, İsrail, Romanya ve Belçika’nın yer aldığını belirten Pelister, bu ülkelerin ihracattaki durumunu değerlendirdi. Hollanda’ya ihracatlarını ocak ayında 111.4 milyon dolarken geçen yılın aynı ayına kıyasla son 3 aydır düşüş olduğunu ve bir önceki aya kıyasla artan-azalan bir ihracat söz konusunu belirten Pelister, “7 aylık dönemde ise geçen yıla kıyasla sadece yüzde 2.56’lık bir daralma olduğunu görüyoruz” dedi. Almanya’ya da ocak ayında 80.4 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını ve temmuz ayında 72 milyon dolar olduğunu söyleyen Pelister, “7 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.74’lük bir gerileme söz konusu. Hollanda ve Almanya’ya ihracatımızda sınırlı da olsa daralma olabilir” diye konuştu. Irak tarafında da nisan ayından itibaren artış gözlemlendiğini bildiren Pelister, “7 aylık dönemde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1’in altında bir daralma olmuş dolayısıyla Irak’a ihracatımızın da artış göstereceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
İtalya’da da 7 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.51’lik bir daralma olduğunu dile getiren
Pelister, “Aylık bazda ise geçen yıla kıyasla son 5 ayda gerileme olduğunu, bu yıl ise şubat, mart ve mayıs ayında ciddi bir gerileme olduktan sonra haziran ve temmuz ayında tekrar artışa geçtiğini görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. İspanya’ya kimya ihracatının ise nisan ayına kadar artış sağlarken bu aydan sonra düşmeye başladığını ifade eden Pelister, “Sektörümüzün İspanya’ya 7 aylık dönemde ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55.5 geriledi. Pandemi dolayısıyla en fazla etkilenen İtalya ve İspanya’ya ihracatımızda ikinci bir dalga ihtimalinde gerileme olacağını öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.
İngiltere’ye sektör ihracatında ise mayıs ayında bir azalma olsa da diğer aylarda artış olduğunu kaydeden Pelister, “7 aylık dönemde de geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 9.84 artış olduğunu görüyoruz. Bu artış trendinin devam edeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu. İsrail’e ve Romanya’ya ihracatın son 2 aydır artış göstermekle birlikte 7 aylık dönemde de geçen yılın aynı dönemine göre İsrail’e yüzde 10.6 arttığını, Romanya’ya yüzde 13.80 artış yakaladığını dile getiren Pelister, “Belçika’ya ihracatımız ise yedi aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29.01 arttı. İsrail, Belçika ve Romanya ülkelerine de kimya ihracatımızın artmaya devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.
“TÜRK KİMYA SEKTÖRÜ TEDARİKTE ALTERNATİF PAZAR OLABİLİR”
Pandemi sonrası oluşacak yeni küresel ekonomide Türkiye için de fırsatlar olduğunu belirten Pelister, “Özellikle tedarik zinciri bakımından ülkeler kendilerine en yakın, ulaşılabilir bölgelere ağırlık verecek. Bu noktada tedarikte ülkemiz de alternatif bir pazar sunabilir” dedi. Yüksek katma değerli üretim için Ar-ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmaya önem vermek gerektiğini dile getiren Pelister, “Kimya sektörümüzün ihracat birim değerini de yükseltmemiz önemli. İhracat miktarımızı artırsak da emtia fiyatlarındaki düşüş nedeniyle aynı artış oranını zaman zaman değer bazında göremeyebiliyoruz. Bu nedenle özellikle dijital dönüşüm ilkelerine uyumlu, katma değerli üretimlere yönelmek, sürdürülebilirliği sağlamak ve rekabette öne çıkmak için çok daha önemli hale geldi” değerlendirmesinde bulundu.
İKMİB olarak ‘dijitalizm’ öngörüsünü ilk defa 2018 yılında dile getirdiklerini hatırlatan Pelister, “İhracatta yeni bir hikaye yazmanın dijital ekonomi ile gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Bu yeni dijital çağı kurgulayanlardan olmak için hızlı karar almak ve uygulamaya geçmek gerekiyor. “Dijital İhracat Platformu” oluşturulması, ihracatın lojistik ve ödeme dahil bütün süreçlerinin dijitale entegre edilerek hayata geçirilmesi önem arz ediyor” açıklamasında bulundu.