İhracatın anahtarı yeşil dönüşüme uyum ve sürdürülebilir üretim
İklim krizine karşı Avrupa Birliği tarafından devreye alınan Yeşil Mutabakat ve onun gelecekteki en önemli yaptırım gücü olması beklenen Karbon Vergisi, ihracatının neredeyse yarısını Avrupa'ya gerçekleştiren Türkiye için önemli ev ödevlerini zorunlu kılıyor.
AVRUPA Birliği Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması'nın imzalanması sonrası sürdürülebilirlik konusu tüm ciddiyetiyle Türk sanayicisinin önünde duruyor. Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa, 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefliyor. Bu doğrultuda bir takım adımlar atan AB makamları, süreci aşamalı bir geçiş ile yürütüyor. 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren mali yükümlülük getirmeyen bir geçiş dönemi ile başlayan süreç, 3 yıl sonra güçlü yaptırımlar ile devam edecek. Bu yaptırımlardan en önemlisi geçtiğimiz aylarda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin üzerinde anlaştığı Karbon Vergisi. Yeşil Mutabakat ile 2030'da karbon oranını yüzde 55 azaltmayı, 2050'de de karbonnötr olmayı hedefleyen Avrupa Birliği, sanayi ve üretim politikalarını da bu doğrultuda şekillendiriyor. Bu sebeple Avrupalı üreticiler karbon salımlarını düşürmek ve doğaya saygılı üretim yapabilmek için enerji, üretim hattı ve lojistik dönüşüme, ciddi miktarlarda mali kaynak ayırıyorlar. Bu durumun Avrupalı üreticilere mali yük getirdiğini bilen AB, kendi üreticilerini fiyat rekabetinden korumak için kıta dışından gelen ürünlere, üretim sırasında ortaya çıkan karbon miktarına göre ek vergi getirmeye hazırlanıyor. Bir başka deyişle AB sınırları içinde malını satmak isteyen kıta dışındaki üretici, üretim yaparken doğaya saldığı karbonu AB gümrüklerinde vergi olarak ödeyecek. AB makamlarının şimdilik buradan gelecek kaynağı sürdürülebilir çevre projelerine harcayacağı öngörülüyor. Hangi sektörden ne kadar alınacağı netleşmeyen karbon vergisinin demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve enerji sektörlerini etkilemesi bekleniyor.
TÜRKIYE YEŞIL EKONOMI IÇIN NE YAPIYOR?
Türkiye'de yeşil dönüşüme yönelik adımlar şimdilik daha çok yenilenebilir enerji yatırımları üzerinden atılıyor. Sektör fark etmeksizin birçok şirket, fabrikasının çatısına güneş enerjisi santrali kurarak temiz enerji üretiyor. Türkiye'nin birçok noktasında suyun