Elektrik üretiminde yapılan yatırımların tamamına yakını yenilenebilir kaynaklı
Türkiye’nin hızlı nüfus artışı ve büyüyen ekonomisinin enerji talebini artırırken, ithalatına bağımlılığı ve enerji dönüşümünü zorunlu kıldığını söyleyen SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, bu dönüşümde Türkiye’nin birçok ülkeye göre yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği potansiyelleri açısından avantajları bulunduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’NİN 2000’li yılların başından bu yana küresel eğilimler doğrultusunda enerji dönüşümü kapsamındaki yatırımlarını artırdığını anlatan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, “Bugün gelinen noktada, özellikle elektrik üretiminde yapılan yeni yatırımların tamamına yakını yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Enerji verimliliği de yine bu çerçevede değerlendirilen en önemli konuların başında gelen enerji dönüşümünün ana prensibi. Türkiye’de, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği, kamunun politika dokümanlarındaki öncelikli alanlar arasında yer alıyor. Bu vizyonla ülke çapında yenilenebilir enerji kapasitesi artışının hızlanması ve yerli olarak üretilen teknolojilerin geliştirilmesi sağlanmalı” dedi.
2021 yılı itibariyle Türkiye’nin kurulu gücünün yaklaşık yüzde 52’sinin yenilenebilir enerji santrallerinden oluştuğunu kaydeden Alkım Bağ Güllü, “Öte yandan 2021 yılında hem artan elektrik talebi hem de kuraklık nedeniyle azalan hidroelektrik üretimi ithal yakıt tüketimini artırdı. 2021 yılında Türkiye’nin toplam elektrik üretimi 331,4 Twh’e ulaşırken yenilenebilir enerji kaynakları 118,5 TWH ile toplam üretimin yüzde 36’sını karşıladı. Rüzgar ve güneş enerjisinin üretimdeki payı ise yüzde 13 seviyesinde gerçekleşti. 2022 Temmuz ayı itibariyle Türkiye’nin brüt elektrik üretiminin yüzde 44’ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandı” ifadesini kullandı.
“ARTAN MALİYETLER FİYATLARIN YÜKSELMESİNE NEDEN OLDU”
Dünya genelinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıtın maliyetlerinin arttığını, bunun da pek çok sektörde fiyat yükselişine neden olduğunu anlatan Alkım Bağ Güllü, “Avrupa ülkeleri Rusya’nın doğalgaz arzını durdurmasından dolayı başta enerji arz problemleri ve ekonomik resesyon olmak üzere ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir” şeklinde konuştu.
Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği’nde yapılan yeni düzenlemeyle tahsis edilecek bağlantı kapasitelerinin öz tüketimi önceliklendirecek şekilde dağıtılmasına imkan tanıdığını anlatan Alkım Bağ Güllü, “Yapılan değişiklikle yatırımcılar bulundukları dağıtım bölgesinden farklı bir bölgede lisanssız üretim tesisi kurabilecek. Fakat yine son düzenlemeyle ihtiyaç fazlası üretilen elektriğin şebekeye satılmasına bir sınırlandırma getirildi” dedi.
Alkım Bağ Güllü, “Türkiye’de 2021 yılında elektrikte gerçekleşen hızlı talep artışıyla doğalgaz ve kömür fiyatlarındaki yükseliş, hidroelektrik santrallerin üretim oranlarındaki kuraklık kaynaklı düşüş ve kur seviyelerindeki değişkenlik spot elektrik fiyatlarına yansıdı” diye konuştu.
ALKIM BAĞ GÜLLÜ, “ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ KAPSAMINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ UYGULAMALARININ ARTIRILARAK ENERJİ TALEBİNİ AZALTMAK; YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİNDEN AZAMİ DERECEDE YARARLANARAK HEM ARZ GÜVENLİĞİNİ HEM DE DÜŞÜK MALİYETLİ VE TEMİZ ENERJİYE ERİŞİMİ SAĞLAMAK MÜMKÜN” İFADESİNİ KULLANDI.