Finansal sigortalara ilgi artıyor
Finansal sigortalara ilgi her geçen yıl daha da artmaya başladı. Ürün çeşitliliği ve bilinirlikteki artış prim üretimi rakamlarına da yansıyor. 2022 yılı Ağustos sonu itibarıyla, önceki yılın aynı dönemine göre finansal sigorta alanında prim üretimi yüzde 50'yi aşan oranda büyüdü.
PANDEMI ile birlikte işletmelerin varlıklarını ve ürünlerini koruma ihtiyacının önemi daha da arttı. Bu kapsamdaki sigorta ürünlerine yönelik talepte de artış oldu. 'Devlet Destekli Alacak Sigortaları'nın da içinde yer aldığı kredi sigortalarında hızlı büyüme devam ediyor.
Aynı şekilde kefalet sigortalarının önemi daha iyi anlaşılmaya başlandı. İçinde doğrudan kefalet, dolaylı kefalet, bina tamamlama ve emniyeti suiistimal gibi hizmetlerin yer aldığı branşta prim artışları dikkat çekiyor. İçinde kar kaybı, gelir yetersizliği gibi riskleri barındıran Finansal Kayıp Sigortaları'nda da benzer şekilde bir ilgiden bahsetmek mümkün.
TSB verilerine göre; 2022 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla, önceki yılın aynı dönemine göre finansal sigortalar prim üretimi yüzde 51 civarında artış kaydetti. Prim üretimi ve büyüme oranları gösteriyor ki bu alanlar önümüzdeki dönemin öne çıkacak branşları olacak. Bilindiği üzere, finans sisteminin en önemli oyuncularından biri olan sigortacılık, oluşturduğu fon gücüyle bugün ekonomilerin gelişmişlik yolculuğundaki en önemli katalizör durumunda. Kamunun üzerindeki yükü hafifleten ve reel sektörün ihtiyaçlarına hizmet eden finansal sigortaların yaygınlaşmasıyla ekonominin daha da güçleneceği değerlendirildiğinde yaşanan gelişmeler umut veriyor.
DEVLET DESTEKLI TICARI ALACAK SIGORTASI’NDA LIMIT 500 MILYONA ÇIKTI
Sigortacılık, fon üretme gücü yanında, ticari hayatın devamında da çok önemli bir rol üstleniyor. Günümüzde, alacak yönetimi gittikçe daha kıymetli bir hâle geliyor. Bu konuda Türkiye'de de önemli gelişmeler yaşandı ve Devlet Destekli Alacak Sigortası ile işletmelerimize önemli bir güvence sağlanır duruma gelindi. Bugün bu ürün, yıllık net satış hasılatı 250 milyon TL'ye kadar olan KOBİ'ler için son derece önemli bir sigorta durumunda. Üstelik poliçenin yenilenmesi durumunda bu limit 500 milyon TL'ye kadar çıkabiliyor.
KEFALET SIGORTASINDA CIDDI POTANSIYEL VAR
Tabii ki finansal sigortalar alanı sadece alacak sigortası ile sınırlı değil. Aynı şekilde, banka teminat mektubuna alternatif bir finansal enstrüman niteliğindeki ‘kefalet sigortası' da finansal sigortalar branşında önemli ürünlerden biri ve hızla yaygınlaşmaya devam ediyor. Başvuru ve inceleme sürecinin son derece hızlı olduğu kefalet sigortası, işletmelerin banka kredi limitlerini daha etkin ve yüksek likidite sağlayabilir şekilde kullanmasına imkân vererek, ekonomik faaliyetlere daha fazla fon ile katkı sağlanmasını mümkün kılıyor.
Türkiye'deki kefalet sigortası pazarı mevcut durumda küçük bir ölçeğe sahip olsa da asıl potansiyeli anlamak için gayri nakdi kredileri analiz etmek gerekiyor. Bankacılık sistemindeki 2,3 trilyon TL'lik gayri nakdi kredi hacminin yüzde 70'ini yani yaklaşık 1,6 trilyonluk
kısmını teminat mektupları oluşturmakta. Bu verilerle pazarın büyüklüğü göz önünde alındığında kefalet sigortası için büyük bir potansiyel olduğu görülüyor.
Kefalet sigortasıyla şirketler, işletmelerinin hem bankalardaki teminat limitlerini rahatlatmakta hem de reasürans limitleri dâhilinde yurt dışından ilave teminat
sağlamaktalar. Kefalet sigortası, sigortacılığın finansal sistem içerisindeki önemini ve potansiyelini gösteren önemli bir ürün. Bilinirliği arttıkça ürüne olan talep de artıyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde sektör, kefalet sigortasıyla ekonomiye önemli boyutta destek sağlayacak bir potansiyel barındırıyor.