SHROPSHIRE TEPELERI’NDE GEZINMEK
İngiltere’nin hemen hemen her yerinde görülebilecek gerçekten muhteşem ve etkileyici doğal kırsal alanlar mevcut. Bu alanlardan bazıları daha çok biliniyor ve ziyaret ediliyor. Bölgenin çok bilinmeyen cevherlerinden biri de Cheshire Ovaları’ndan Galler sınırına uzanan ve Manchester’ın güneydoğusundan bir buçuk-iki saatlik araba yolculuğu ile gidilebilecek Shropshire Tepeleri. Şehir olarak Manchester hâlihazırda ziyaret etmek için ilginç bir yer olsa da ülkedeki en güzel doğal parkların çoğuna ulaşım kolaylığı sağlaması açısından doğayı ve açık alanları tercih edenler için İngiltere’deki en iyi yer. Doğup büyüdüğüm bu yere en son geçen kış gitmiştim. Yıllardır buradan uzak kalmış olsam da tepelerin o kusursuz, kartpostalları aratmayan manzarasını her görüşümde duygusallaşırım. Uzak kaldığım süre boyunca bölgede çok az şey değişmiş, manzara ise hâlâ eskisi gibi çekici ve davetkâr. Manchester’dan ister kara yolunu ister tren yolunu tercih edin, yolculuğunuz esnasında Shropshire Tepeleri’nin giriş kapısı olan tarihî
ilçe merkezi Shrewsbury’i göreceksiniz. Bu mekân, Shropshire Tepeleri’nin güney ucunda yer alan Ludlow’la birlikte ülkenin en iyi korunmuş Orta Çağ merkezlerinden. Buraya uğrarsanız yürüyüş yaparak çok sayıda eski ahşap binaya ve kırmızı kum taşından inşa edilmiş kaleye göz atarak ve beş çayının yanında olmazsa olmaz yerel Shrewsbury kekini (tatlı bir bisküvi) deneyerek keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Yıllar içinde aralarında Yeni Yıl Şarkısı’nın (1984) da bulunduğu birçok dönem filminin çekildiği yer olan Shrewsbury, aynı zamanda Charles Darwin’in doğduğu ve uzun süre yaşadığı yer.
A49 ana yolunu veya buranın güneyindeki tren yolunu takip ederseniz Romalıların işgal sırasında inşa ettikleri büyük, ünlü Watling Caddesi’nin rotasını izlemiş olursunuz. Bu yoldan biraz sapıp (8 km) A5 ana yolunun hemen dışındaki Wroxeter kasabasında yer alan ve bir zamanlar Birleşik Krallık’taki dördüncü en büyük Roma yerleşkesi olan Viroconium Cornoviorum’u ziyaret etmek harcadığınız vakte değecek.
Asıl yolunuza geri dönüp Shrewsbury’nin birkaç dakika güneyine doğru ilerlediğinizde düz arazilerin, yerlerini yakındaki hafif tepelere bıraktığını göreceksiniz. Ziyaret için tercih ettiğim ve bana yıllarca yuva olan Shropshire Tepeleri, Olağanüstü Doğal Güzellik Alanı (ANOB) olarak belirlenmiş ve kültür değerlerini korumak amacıyla kurulmuş bir örgüt olan National Trust tarafından korunuyor. Vadideki küçük ve tarihî pazar kasabası olan Church Stretton en güzel ve etkileyici tepelerin merkezinde yer alıyor. Burası bölgeyi keşfetmeye başlamak için iyi bir yer.
Antikacıları ve el sanatları atölyeleri, haftalık kurulan pazarları ve çok sayıda küçük çay evi ve pastanesi ile bu kasaba insana kendini geçmişte yaşıyormuş gibi hissettiriyor. Buralar kışın çevredeki tepelerde ve vadilerde yürümeden önce ısınmanız için oldukça ideal.
Eskiden Church Stretton’a doğal güzelliği ve kasabanın çevresindeki vadilerin kenarlarına konumlanmış küçük dağ evleri nedeniyle “Küçük İsviçre” de deniyormuş. Bu yüzden Church Stretton günümüzde popüler bir spa ve kaplıca kasabası.
Kış aylarında, güneşli hafta sonları haricinde bölge fazlasıyla sessiz oluyor. Bölgedeki doğa ve yürüyüş tutkunları yerel patikaların ve dinginliğin tadını çıkarmak için yıl boyunca buraya geliyor, fakat çok az insan belirli park alanlarından öteye gidebiliyor.
Kasabadan birkaç dakika yürüdüğünüzde sizi çevreleyen görkemli doğa harikaları arasındaki yürüyüş yollarında kendinizi bulabilirsiniz. Yürüyüş yolları kasabaya yakın olsa da hata yapıp kaybolma ihtimaliniz olduğundan yola çıkmadan önce yerel dükkânlardan birinden yol haritası almanız iyi olur.
Kasabanın batısında bölgeyi tanımlayan Long Mynd Tepesi’ni görürsünüz. Tepenin en yüksek noktası olan, 516 metrelik Pole Bank’ten çevredeki kırsal bölgeyi panoramik olarak görmeniz mümkün. Hatta hava açıksa batıda, uzak bir noktada yer alan Galler zirvelerini ve tam zıt yöndeki West Midlands’e kadar olan alanı da görebilirsiniz. Rüzgârlı bir kış gününde inen sis tepelerin bazı yerlerini görünmez kılabilir, bu da uzun yürüyüşlerde yanınıza bir tür yol haritası almanız için yeterli bir sebep.