LÜBNAN’DA KAYAK KEYFI
SAHİLLERİ, ÇÖLÜ VE BÜYÜLEYİCİ ANTİK YERLERİ İLE LÜBNAN HER ZAMAN ZİYARET EDİLMEYE DEĞER BİR ÜLKE. GÜNÜMÜZDE İSE 3 BİN METREYİ AŞAN RAKIMI İLE LÜBNAN SIRADAĞLARINDA KAYAK YAPMAK MODA OLDU.
Bir süre yaşadığım İstanbul’dan eskiden sık sık gittiğim Beyrut’a ulaşmak çok kolay. Her seferinde ülkenin farklı bir şehrine seyahat etmeye çalışıyorum. Bu denemeler arasında en çok hoşuma giden şey Beyrut’tan araba ile bir saatten kısa sürede ulaşılan muhteşem Intercontinental Mzaar Mountain Resort&spa’da kayak yapmak oldu.
Ülkenin büyük bir kısmını kaplayan devasa, karlı sıradağlara rağmen Lübnanlılar kayak yapmaya hiç de meraklı değilmiş. Ancak bu durum Lübnanlı mühendislik öğrencisi Ramez Ghazzaoui’nin İsviçre’deki eğitimini tamamlayıp kayak sporuna duyduğu hevesle 1913 yılında ülkesine dönmesiyle değişmiş. Kayak ilk olarak Ramez Ghazzaoui’nin arkadaşları arasında yayılmış ve daha sonra giderek yaygınlaşmış. 1934 yılında ülkedeki ilk kayak kulübü olan Le Club Libanais kurulmuş ve 1948’de Lübnan’dan dört atlet İsviçre’nin St. Moritz şehrinde yapılan Kış Olimpiyatları’na katılmış.
Uzun yıllar süren ve yıkıcı sonuçlara neden olan iç savaş sırasında duraksamalar yaşansa da kayak sporu 1990’lardan itibaren yeniden canlanmış. Modern hâle getirilen ve baştan aşağı yenilenen tesislerde kayak yeniden Lübnanlıların en sevdiği spor olmuş.
Günümüzde 300 kilometreyi aşan yamaçları ve 49 teleferiği ile içlerinden birini seçebileceğiniz altı kayak merkezi var. Kayak sezonu, kar yağışına bağlı olarak aralık ortasından
nisan ortasına kadar devam ediyor. İlkbaharda sabah dağlarda kayak yapıp öğleden sonra Akdeniz’de tercihen Beyrut’un abidevi Güvercin Kayalıkları’nın yanındaki lüks Beach Club’da güneşlenip yüzmek mümkün.
Tatil Merkezleri
Sannine Dağı’nın dibindeki Kfardebian köyünün yakınlarında 1974 yılında kurulan Faqra dünyanın en iyi tatil merkezlerinden biri olarak görülmekteymiş. Bu tatil merkezinde her seviyeden kayakçının kayak ve kar kayağı yapabileceği yedi kilometrelik yamaçlar var. Rakım 1700 ila 2 bin metre arasında değişiyor ve sizi başlangıç noktasına götürecek dört teleferik teleski, kayak asansörü ve kızak hazırda bekliyor. Burada Lüks Auberge De Faqra Oteli’nde kalabileceğiniz gibi köyün İsviçre tarzı dağ evlerinin de tadını çıkarabilirsiniz. Lübnan’ın kuzeyindeki Bsharri’nin yakınlarında bulunan Tanrı’nın Sedirleri ülkedeki en eski kayak merkezi olmakla birlikte 1953’te kayak teleferiği inşasıyla da bir ilke imza atmış. O zamandan beri kayak merkezi çok gelişmiş ve birçok kayak teleferiği ile hizmet vermeye devam ederek Faqra’dan daha yüksek bir rakıma ulaşmış. Merkezi çevreleyen alanın Lübnan’daki sedir ağaçlarına ev sahipliği yapması burayı yalnızca kayak tutkunları için değil doğaseverler için de ideal bir tatil merkezi hâline getirmiş. Yeni başlayanlar için ideal olabilecek alçak eğimlere sahip tatil merkezinde
sedir ağaçları arasından ülkeyi boydan boya geçerek kayak yapanların sayısı oldukça fazla. Burada kar motoru turlarına katılma imkânınız da var. 2 bin metreden başlayarak artan yüksek rakımlı bu tatil merkezinden arabayla Beyrut’a gidiş iki saat sürüyor. Kayağa ara vermek isterseniz Lübnan’ın en ünlü şairi Halil Cibran’ın doğduğu ve onuruna bir müzenin inşa edildiği yakın Bsharri köyünü ziyaret edebilir ya da mistik Kadişa Vadisi’nde gezinebilirsiniz. İç kesimlerde Biblos’a doğru gidildiğinde Beyrut’tan yaklaşık 65 km uzaklıkta olan, yerlileri tarafından Lucky Luke (Şanslı Luke) adıyla anılan Laqlouq’a ulaşılıyor. Burası ailelerin ve kayağa yeni başlayanların tercih ettiği daha küçük bir tatil merkezi. Platformda yer alan, etrafı sarp sırtlarla çevrili, üzeri sedir ağaçlarıyla dolu Lucky Luke, bebeklerin kayabilmesi için onlara özel bir teleferiğin de bulunduğu altı teleferik ile hizmet veriyor. Tatil merkezi yazın da oldukça popüler. Buraya gelirseniz Shangri-la Otel’de kalın. İki günden daha fazla kalacaksanız kayağa ara verip hem antik hem modern özelliklere sahip Biblos’un sunduğu güzellikleri görmeye gidebilirsiniz. Sessiz ve sade bir ortam arıyorsanız Qanat Bakish tatil merkezi tam size göre. Yedi kilometrelik yamaçları ve yedi teleferiği olsa da buranın insanın içini ısıtan eski moda bir havası var. Teleferiklerin önünde uzun kuyruklar ya da yamaçlarda kalabalıklar olmadığından kayağa yeni başlayanlar ve küçük çocuklar rahatlıkla kayabiliyor. Snow
Land Oteli biraz eski moda olsa da yeterince konforlu. Beyrut’un 50 kilometre uzağında, küçük Baskinta köyünün yakınında kurulan bu tatil merkezinden muhteşem Sannine Dağı’nın manzarasını seyredebilirsiniz. Beyrut’a en yakın tatil merkezi 35 kilometre uzaklıktaki Zarrour Club. Matn’deki Sannine Dağı’nın doğu cephesinde konumlanmış kuzeye bakan yamaçları ile Zarrour Club, Lübnan’da kayak konusunda birçok “ilk”e imza atmış. Dört teleferiğin kalktığı istasyonda -her ihtimale karşı- ülkedeki tek kar yapma sistemi var. Burada aynı zamanda iki sihirli halı, yeni başlayanlara özel platform ve çocuklara özel kızaklar da bulunuyor. Kar kalitesi ile meşhur yamaçlar “Donmuş Vişne” gibi isimlere sahip. Burası her seviyeden kayakçının gelebileceği, kar kayakları ve şişme kar kızakları olan bir tatil merkezi. Hatta burada göl bile var!
Baş Tacı: Mzaar
Tam adıyla Faraya Mzaar Lübnan’ın en büyük ve en donanımlı kayak merkezi. Büyüklüğünü anlayabilmeniz için biraz bahsetmem gerekirse burada 42 yamaç, 80 kilometrelik kayak pisti ve 18 kayak teleferiği mevcut. Merkezin büyüklüğüne rağmen -hatta belki tam da bu sebeple- ilginç bir şekilde teleferiklerin önünde uzun kuyruklar olmuyor ve beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Dolayısıyla saat 16.00’ya kadar kaymanız için bol bol vakit var. Üç zirveyle çevrili ve rakımı 1850 metreden başlayıp 2 bin metreyi aşan tatil merkezinde her seviyeden kayakçıya uygun pistler var. Tanrı’nın Sedirleri’nin aksine buradaki yamaçların
hiçbirinde ağaç yok ve genel görüntü karla kaplı bembeyaz bir kış çölünü andırıyor. Sırası gelmişken söyleyelim, yamaçlardan kayarken durup Akdeniz’in büyüleyici mavi sularının manzarasının tadını çıkarın. Kayak merkezinin Beyrut’a yakınlığı, başkentte yaşayanlar için burayı cazip hâle getiriyor. Bu yakınlık sayesinde başkent sakinleri hafta sonu kaçamağı için burayı tercih ediyor. Beyrutlular son moda kıyafetleriyle dağdan aşağı son sürat kayarak inmeyi sevdikleri kadar, kayak sonrası hareketli aktiviteleri de seven, eğlence düşkünü insanlar. Lübnan’daki tek beş yıldızlı kayak merkezi, dağın zirvesinden olağanüstü Le Refuge restoranın terasına doğru uzanan birkaç sarp tepenin dibinde konumlanmış. Oteldeki odaların haricinde özel dağ evlerinde kalabilir ve tatil merkezinin kayak dışında sunduğu diğer imkânlardan faydalanabilirsiniz. Mzaar’da bir de Les Thermes de Mzaar adında tıbbi gözlem altında güzellik ve rahatlama terapilerinin sunulduğu sağlık, spor merkezi ve spa salonu bulunuyor. Otelin sundukları arasında bir de ısıtmalı, devasa bir kapalı havuz mevcut. Sizi acıktırıp susatacak bütün bu faaliyetler sonrasında ihtiyaçlarınızı karşılayacak beş restoran var. Bu restoranlar arasında benim favorim Lübnan’ın otantik dağ mutfağından lezzetler sunan Khaymet el Hor! Ama siz “Suşi olmadan yapamam.” diyorsanız KOBE’YI tercih edebilirsiniz. Eğlenmek için sinema, alışveriş yerleri ve kafeler gibi seçenekler var. Bütün bu imkânlar Beyrutlu “güzel insanların” azımsanamayacak bir kısmının kayak yapmaktan vazgeçip kayak sonrasında gerçekleştirilen etkinliklere katıldığı ve tatil merkezinde şımartılarak geçirilecek bir hafta sonunu tercih ettiği anlamına geliyor. Hayatında ilk defa kar görmek ve bu deneyimi yaşamak için başkentten gelen büyülenmiş çocukları izleme zevkini sık sık yaşayabilirsiniz. Bir dahaki sefere, büyüleyici Lübnan’a seyahat etmeyi planlarken kayak yapmayı da düşünün ve ortama tam olarak uyum sağlayabilmek için yanınıza parti kıyafetlerinizi almayı da unutmayın.