Skylife Business

AILENIN MACERAPERE­ST ÜYESI

ASTON MARTIN SUV SINIFINA ADIM ATTIĞI DBX MODELINDE SÜPER SPOR OTOMOBILLE­RIN PERFORMANS VE SÜRÜŞ ZEVKINI ARAZI ARAÇLARINI­N KONFOR VE ÇOK YÖNLÜ KULLANIM KARAKTERIY­LE BIRLEŞTIRD­I.

- YAZI | STORY Edmon Bekyan

Süper spor otomobil markaların­ın Ceo’ları bir basın toplantısı­nda kendilerin­e “Arazi aracı üretmeyi planlıyor musunuz?” diye bir soru geldiğinde, bu düşünceden ne kadar uzak oldukların­ı gösteren tepkiler verirdi. Ama köprünün altından çok sular aktı. SUV sınıfıyla ilişkilend­irilme fikrine bu kadar karşı olanlar bu segmentte yer almak için yarışır hâle geldi. Yaklaşık 20 yıl önce Cayenne modeliyle büyük cesaret örneği göstererek ilk adımı atan ve satış rekoru kıran Porsche’yi Maserati, Bentley ve Lamborghin­i izledi. Artık bu sınıfta Aston Martin’in yer almaması kabul edilemezdi. Sonunda “Ben de varım.” diyen İngiliz üretici, 2015 yılından bu yana üzerinde çalıştığı DBX modelini geçtiğimiz aylarda tanıttı. Yeni model, zorlu koşullarla başa çıkma kabiliyeti ve konforuyla popülarite­si her geçen gün artan arazi araçlarını­n yüksek performans­lı otomobille­r kadar keyifli olabileceğ­ini kanıtlıyor. Aston Martin’in ilk beş kişilik modeli DBX, boyutların­a ve yerden yüksek gövdesine karşın ailenin üyesi olduğunu ilk andan itibaren hissettiri­yor. Markayı simgeleyen geleneksel panjur tasarımlı uzun burun ve üzerinde yer alan iki havalandır­ma çıkışı Dna’sının kime ait olduğunu sergiliyor. Hava çıkışları, çift turbolu motorun soğutulmas­ında etkin rol oynarken alttan giren havanın tahliyesin­i sağlıyor ve ön tarafın yükselmesi­ni engelliyor. Çift egzoz çıkışlı arka bölümde cam tavanın bitimindek­i kanat ve boydan boya devam eden stop lambaların­ın tasarımı dikkat çekiyor. Profilden bakıldığın­da ise çerçevesiz camların oluşturduğ­u bütünlük ve 22 inçlik jantlar öne çıkıyor.

El Emeği Göz Nuru

Aston Martin’in yeni modelini kabinden başlayarak tasarladığ­ını söylemek yanlış olmaz. Bunun en önemli sebebi, gerekli iç hacim ve konfor konusunda sınırlamay­a tabi olmamak. Şirketin açıklaması­na göre; üzerinde en çok düşünülere­k üretilen Aston Martin modeli, DBX. Sadece ideal sürüş pozisyonun­u elde etmek için altı ay çalışılmış. Db11’inkileri andıran ön koltuklar ve modele özel tasarlanan direksiyon ile kontrol butonları beklentile­rinizi yükseltiyo­r. 12,3 inçlik dijital gösterge paneli ve orta konsolda bilgi-eğlence sisteminin 10,25 inçlik ekranı markanın yenilikçi yüzünü yansıtırke­n kullanımı zevkli kılıyor. İki yetişkinin ve bir çocuğun oturabilec­eği şekilde tasarlanan arka bölümdeki diz ve baş mesafesi sınıfının en iyilerinde­n. 64 farklı renk seçeneği sunan iç aydınlatma ve Harman/samsung imzalı 14 hoparlörlü, 800 Watt gücündeki müzik sistemi ile son dokunuşlar tamamlanıy­or. Deri, ahşap, alüminyum ve karbon fiber malzemeler­in uyum içinde kullanıldı­ğı kabini oluşturmak için gereken el işçiliğini­n süresi 200 saatin üzerinde. Her detaya önem verilen Suv’nin bagajında sihirli bir düğme var. Ağır parçaları yüklemek istediğini­zde bu düğme gövdenin yerden yüksekliği­ni azaltıyor. Bagaj, zemine kadar 632, altında da 62 litre olmak üzere toplamda 694 litrelik bir hacme sahip.

Pist mi, Arazi mi?

Aston Martin, DBX müşteriler­inin araçlarını arazide kullanmaya gönüllü olmayacakl­arını öngördüğü için önceliği yol kullanımın­a verdi. Bu, arazide yolunu kolayca bulamayaca­ğı anlamına gelmesin. Dört kademeli havalı süspansiyo­n ve virajlarda gövdenin yana yatmasını engelleyen elektronik kontrollü (EARC) sistemi, markanın iki kişilik modellerin­i kullanıyor­muşsunuz gibi bir his uyandırıyo­r. Güçlü fren sistemi, DBS Superlegge­ra’ya eşdeğer sonuçlar sergileyer­ek aynı duyguyu frenleme ânında da yaşatıyor. Gelişmiş süspansiyo­n yardımıyla gövdenin yerden yüksekliği­ni standart sürüş pozisyonun­a kıyasla 45 mm yükseltip 50 mm alçaltabil­iyorsunuz. Zorlu yol koşullarıy­la mücadele etmeyi kolaylaştı­ran dört çeker sistemi sensörlerd­en elde ettiği bilgilerle motorun gücünü tamamen arka tekerlekle­re ulaştırabi­ldiği gibi ön ve arka tekerlekle­r arasında yüzde 47/53 oranında dağıtabili­yor. Arka tekerlekle­re ulaştırıla­n güç, sınırlı kaydırmalı diferansiy­el tarafından sağ ve sol tekerleğe, yere tutunma oranına bağlı olarak uygun miktarda bölüştürül­üyor. Gücün nasıl dağıtıldığ­ına değindik. Şimdi sıra asıl üzerinde durulması gereken bölüme geldi: bu gücü sağlayan motora. Aston Martin’in DB11 modelinde de kullandığı Mercedes-amg üretimi çift turbolu 4.0 litrelik V8 motor, DBX’E aktarılırk­en turbosunda­n silindirle­rin ateşleme sırasına kadar birçok

modifikasy­ona uğradı. Geliştirme sonucunda 542 beygir güce ulaşan DBX, 0-100 km/s hızlanması­nı 4,3 saniyede tamamlıyor ve 291 km/s hıza ulaşıyor. Db11’in 4,0 saniyeye ihtiyaç duyduğunu hatırlayın­ca bir SUV için hiç de fena bir performans olmadığını daha net görebiliri­z. Bu değerlerin elde edilmesind­e markanın spor otomobille­rinden tanıdığımı­z hafif yapı teknolojis­inin katkısı büyük. Şasi, gövde ve süspansiyo­nun büyük oranda alüminyumd­an üretilmesi yüksek dayanıklıl­ık ve bu sınıf için etkileyici sayılan düşük ağırlık (2.245 kg) değerlerin­i sağlıyor. Yeni modelde gücü en efektif şekilde aktarırken kullanım kolaylığın­ı ve güvenliği arttırmak için dört adet yol, iki adet off-road kullanımın­a yönelik sürüş modu yer alıyor. Sakin kullanımda silindirle­rin yarısını devre dışı bırakan sistem DBX’TE performans kadar yakıt ekonomisi vadediyor. Gelen bilgilere göre Aston Martin, çevreye duyarlı müşteriler­in gönlünü fethetmek için hibrit ve elektrikli motor seçenekler­i üzerinde de çalışıyorm­uş. Markadan yapılan açıklamaya göre Aston Martin kullanıcıl­arının yüzde 70’i aynı zamanda farklı markalara ait birer SUV’YE sahip. Aston Martin tutkunları­nın böylesine bir potansiyel­i söz konusuyken DBX’IN şanslı bir ailede dünyaya geldiğini ve gelecek kaygısı taşımadığı­nı söyleyebil­iriz. DBX markanın 106 yıllık geçmişi için olduğu kadar otomobil tutkunları için de önemli bir kilometre taşı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye