AILENIN MACERAPEREST ÜYESI
ASTON MARTIN SUV SINIFINA ADIM ATTIĞI DBX MODELINDE SÜPER SPOR OTOMOBILLERIN PERFORMANS VE SÜRÜŞ ZEVKINI ARAZI ARAÇLARININ KONFOR VE ÇOK YÖNLÜ KULLANIM KARAKTERIYLE BIRLEŞTIRDI.
Süper spor otomobil markalarının Ceo’ları bir basın toplantısında kendilerine “Arazi aracı üretmeyi planlıyor musunuz?” diye bir soru geldiğinde, bu düşünceden ne kadar uzak olduklarını gösteren tepkiler verirdi. Ama köprünün altından çok sular aktı. SUV sınıfıyla ilişkilendirilme fikrine bu kadar karşı olanlar bu segmentte yer almak için yarışır hâle geldi. Yaklaşık 20 yıl önce Cayenne modeliyle büyük cesaret örneği göstererek ilk adımı atan ve satış rekoru kıran Porsche’yi Maserati, Bentley ve Lamborghini izledi. Artık bu sınıfta Aston Martin’in yer almaması kabul edilemezdi. Sonunda “Ben de varım.” diyen İngiliz üretici, 2015 yılından bu yana üzerinde çalıştığı DBX modelini geçtiğimiz aylarda tanıttı. Yeni model, zorlu koşullarla başa çıkma kabiliyeti ve konforuyla popülaritesi her geçen gün artan arazi araçlarının yüksek performanslı otomobiller kadar keyifli olabileceğini kanıtlıyor. Aston Martin’in ilk beş kişilik modeli DBX, boyutlarına ve yerden yüksek gövdesine karşın ailenin üyesi olduğunu ilk andan itibaren hissettiriyor. Markayı simgeleyen geleneksel panjur tasarımlı uzun burun ve üzerinde yer alan iki havalandırma çıkışı Dna’sının kime ait olduğunu sergiliyor. Hava çıkışları, çift turbolu motorun soğutulmasında etkin rol oynarken alttan giren havanın tahliyesini sağlıyor ve ön tarafın yükselmesini engelliyor. Çift egzoz çıkışlı arka bölümde cam tavanın bitimindeki kanat ve boydan boya devam eden stop lambalarının tasarımı dikkat çekiyor. Profilden bakıldığında ise çerçevesiz camların oluşturduğu bütünlük ve 22 inçlik jantlar öne çıkıyor.
El Emeği Göz Nuru
Aston Martin’in yeni modelini kabinden başlayarak tasarladığını söylemek yanlış olmaz. Bunun en önemli sebebi, gerekli iç hacim ve konfor konusunda sınırlamaya tabi olmamak. Şirketin açıklamasına göre; üzerinde en çok düşünülerek üretilen Aston Martin modeli, DBX. Sadece ideal sürüş pozisyonunu elde etmek için altı ay çalışılmış. Db11’inkileri andıran ön koltuklar ve modele özel tasarlanan direksiyon ile kontrol butonları beklentilerinizi yükseltiyor. 12,3 inçlik dijital gösterge paneli ve orta konsolda bilgi-eğlence sisteminin 10,25 inçlik ekranı markanın yenilikçi yüzünü yansıtırken kullanımı zevkli kılıyor. İki yetişkinin ve bir çocuğun oturabileceği şekilde tasarlanan arka bölümdeki diz ve baş mesafesi sınıfının en iyilerinden. 64 farklı renk seçeneği sunan iç aydınlatma ve Harman/samsung imzalı 14 hoparlörlü, 800 Watt gücündeki müzik sistemi ile son dokunuşlar tamamlanıyor. Deri, ahşap, alüminyum ve karbon fiber malzemelerin uyum içinde kullanıldığı kabini oluşturmak için gereken el işçiliğinin süresi 200 saatin üzerinde. Her detaya önem verilen Suv’nin bagajında sihirli bir düğme var. Ağır parçaları yüklemek istediğinizde bu düğme gövdenin yerden yüksekliğini azaltıyor. Bagaj, zemine kadar 632, altında da 62 litre olmak üzere toplamda 694 litrelik bir hacme sahip.
Pist mi, Arazi mi?
Aston Martin, DBX müşterilerinin araçlarını arazide kullanmaya gönüllü olmayacaklarını öngördüğü için önceliği yol kullanımına verdi. Bu, arazide yolunu kolayca bulamayacağı anlamına gelmesin. Dört kademeli havalı süspansiyon ve virajlarda gövdenin yana yatmasını engelleyen elektronik kontrollü (EARC) sistemi, markanın iki kişilik modellerini kullanıyormuşsunuz gibi bir his uyandırıyor. Güçlü fren sistemi, DBS Superleggera’ya eşdeğer sonuçlar sergileyerek aynı duyguyu frenleme ânında da yaşatıyor. Gelişmiş süspansiyon yardımıyla gövdenin yerden yüksekliğini standart sürüş pozisyonuna kıyasla 45 mm yükseltip 50 mm alçaltabiliyorsunuz. Zorlu yol koşullarıyla mücadele etmeyi kolaylaştıran dört çeker sistemi sensörlerden elde ettiği bilgilerle motorun gücünü tamamen arka tekerleklere ulaştırabildiği gibi ön ve arka tekerlekler arasında yüzde 47/53 oranında dağıtabiliyor. Arka tekerleklere ulaştırılan güç, sınırlı kaydırmalı diferansiyel tarafından sağ ve sol tekerleğe, yere tutunma oranına bağlı olarak uygun miktarda bölüştürülüyor. Gücün nasıl dağıtıldığına değindik. Şimdi sıra asıl üzerinde durulması gereken bölüme geldi: bu gücü sağlayan motora. Aston Martin’in DB11 modelinde de kullandığı Mercedes-amg üretimi çift turbolu 4.0 litrelik V8 motor, DBX’E aktarılırken turbosundan silindirlerin ateşleme sırasına kadar birçok
modifikasyona uğradı. Geliştirme sonucunda 542 beygir güce ulaşan DBX, 0-100 km/s hızlanmasını 4,3 saniyede tamamlıyor ve 291 km/s hıza ulaşıyor. Db11’in 4,0 saniyeye ihtiyaç duyduğunu hatırlayınca bir SUV için hiç de fena bir performans olmadığını daha net görebiliriz. Bu değerlerin elde edilmesinde markanın spor otomobillerinden tanıdığımız hafif yapı teknolojisinin katkısı büyük. Şasi, gövde ve süspansiyonun büyük oranda alüminyumdan üretilmesi yüksek dayanıklılık ve bu sınıf için etkileyici sayılan düşük ağırlık (2.245 kg) değerlerini sağlıyor. Yeni modelde gücü en efektif şekilde aktarırken kullanım kolaylığını ve güvenliği arttırmak için dört adet yol, iki adet off-road kullanımına yönelik sürüş modu yer alıyor. Sakin kullanımda silindirlerin yarısını devre dışı bırakan sistem DBX’TE performans kadar yakıt ekonomisi vadediyor. Gelen bilgilere göre Aston Martin, çevreye duyarlı müşterilerin gönlünü fethetmek için hibrit ve elektrikli motor seçenekleri üzerinde de çalışıyormuş. Markadan yapılan açıklamaya göre Aston Martin kullanıcılarının yüzde 70’i aynı zamanda farklı markalara ait birer SUV’YE sahip. Aston Martin tutkunlarının böylesine bir potansiyeli söz konusuyken DBX’IN şanslı bir ailede dünyaya geldiğini ve gelecek kaygısı taşımadığını söyleyebiliriz. DBX markanın 106 yıllık geçmişi için olduğu kadar otomobil tutkunları için de önemli bir kilometre taşı.