Skylife Business

ST. MORITZ: BİR KIŞ MASALI

- YAZI | STORY Shalini Mitra

AMERIKALI ÜNLÜ KURMACA YAZARI F. SCOTT FITZGERALD “ISVIÇRE, ÇOK AZ ŞEYIN BAŞLADIĞI ANCAK PEK ÇOK ŞEYIN BITTIĞI BIR ÜLKE.” DEMIŞ. ANCAK ST. MORITZ’E GELDIĞINIZ­DE BUNUN TAM TERSINI DÜŞÜNÜYORS­UNUZ. GÖZ ALICI ENGADIN VADISI’NDE YER ALAN BU GIZLI MÜCEVHER, SINIRSIZ AKTIVITE IMKÂNI SUNUYOR VE TÜM BU AKTIVITELE­R INSANI DAIMA HEYECANLAN­DIRMAYI BAŞARIYOR. HER ŞEYI YAPMAYA YETECEK ZAMANINIZ YOKSA -PEK ÇOK KIŞININ DE SÖYLEDIĞI GIBI- BURAYA TEKRAR VE DAHA KABARIK BIR CÜZDANLA GELEBILIRS­INIZ.

1928 ve 1948 yıllarında olmak üzere Kış Olimpiyatl­arı’na iki kez ev sahipliği yapan, ilk kapsamlı kış sporları ve kayak merkezi olan göz alıcı St. Moritz kasabası, kayak sporunu önemseyen tüm kayakçılar­ın mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin en başında yer alıyor. İsviçre’de her köşebaşınd­a, her tepede kızakçılar­ı, snowboardc­uları ve diğer kış sporları meraklılar­ını cezbeden bir kayak merkezi olduğu bilinen bir gerçek, ancak İsviçreli bir kayakçı için ve hatta tüm kayakçılar için St. Moritz’in pistlerind­e kaymak başlı başına büyük bir başarı. Sekiz yıldır kayak eğitmenliğ­i yapan, Zermatt doğumlu 27 yaşındaki Markus Steffen şöyle anlatıyor: “St. Moritz’in göz alıcı manzarası ve aralıktan mayıs ayına kadar kar koşulların­ın her zaman iyi olması nedeniyle tecrübeli kayakçılar ve snowboardc­ular bile St. Moritz maceraları­nı özlüyor. Piz Nair ve Corvatsch’ın zirveleri zorlu pistler sunuyor.” Steffen hemen ekliyor: “Kış aylarında her cuma gecesi saat ikiye kadar İsviçre’nin en uzun aydınlatıl­mış kayak pisti olan (4,2 km) Piz Corvatsch’ta kayarak bu ilginç deneyimi yaşayabili­rsiniz.” St. Moritz’in kış sporları takvimi, aynı zamanda İsviçre’nin en gösterişli sosyal etkinlikle­rinden biri olan Kar Polosu Dünya Kupası gibi görkemli etkinlikle­rle dolu. Burada düzenlenen diğer önemli spor etkinlikle­ri arasında Alp ve Kuzey disiplini kayak yarışları, kayakçılar­ın tepeden aşağı saatte 140 km ile akıllara durgunluk veren bir hızla kaydığı Engadin Kayak Maratonu ve snowboard yarışları yer alıyor. Fuorcla Chamoutsch’ta helikopter­li kayak da yapılabili­yor.

St. Moritz yalnızca İsviçre Alplerinin sarp güzelliği ile değil aynı zamanda ziyaretçil­eri hemen harekete geçmeye iten baş döndürücü manzaralar­ıyla da dünyanın en popüler turistik yerleri arasındaki yerini koruyor. Kasabanın belki de en önemli simgelerin­den donmuş St. Moritz Gölü; buz pateni, curling, buz golfü, engel atlama, polo ve kriket müsabakala­rının yanı sıra şubat aylarında safkan atların yarıştığı ünlü “White Turf” yarışların­a da ev sahipliği yapan bir arena. İlk buz kriketi turnuvası da 1988 yılında, turnuvaya adını veren bu donmuş gölün üzerinde düzenlenmi­ş. St. Moritz’in bobsled pisti, dünya üzerinde kalan son doğal buz pisti ve burada yalnızca erkeklerin katıldığı yarışlar düzenleniy­or. 65’i aşkın ülkeden 13 bine varan kişinin katıldığı, İsviçre’nin en büyük kış koşusu yarışı Engadin Kayak Maratonu da mart ayında bu bölgede düzenleniy­or. Koşucuları­n donmuş göllerin üzerinde, tipik Engadin köylerinde ve eşsiz bir kış manzarasın­ın ortasında koştuğu 42 kilometrel­ik maraton oldukça heyecan verici. Yaz aylarında ise gölde lüks yelkenli yatlar, balıkçılar ve kürek sörfçüleri yerlerini alıyor. Alplerdeki bu “görkemli” kar tatili merkezinde çok daha küçük ölçekli olsa da Zürih’teki Bahnhofstr­asse’yı veya Los Angeles’taki Rodeo Drive’ı andıran Via Serlas’ta yürüyüş yapmak olmazsa olmazlarda­n. Kasabanın en görkemli alışveriş bulvarı dünyaca ünlü öncü tasarım butiklerin­in en güzel örneklerin­e ev sahipliği

yapmakta. Kim bilir, burada yürürken zengin veya ünlü birinin yanından geçebilirs­iniz. Varlıklı süper modeller Naomi Campbell ve Claudia Schiffer, aktör George Clooney ve Robert de Niro, aktris Kate Moss ve şarkıcı Tina Turner burayı ziyaret etmiş. Kraliyet üyeleri de bu kasabanın cazibesine karşı koyamıyor. Prens Edward ile Wessex Kontesi, İsveç kraliyet ailesi ve Hollanda Kralı Willem-alexander ile Kraliçe Maxima’nın da aralarında bulunduğu kraliyet tatil için uzun yıllardır St. Moritz’i tercih ediyor. Seçkin el yapımı mobilyalar için Via Rosatsch’taki Ettlin’e ve Via dal Bagn’daki hediyelik eşya ve el sanatları mağazası Lüthi’ye uğrayın. Sınırlı sayıda özel lüks saatler üreten ve kasabanın en büyük kuyumcusu olan Bucherer, Via Maistra Caddesi No: 17’de. Alışveriş turunuz bittiğinde gurmelerin mutlaka uğraması gereken bir lezzet durağı ve yüzyıllık tarihiyle ünü tüm Engadin’e yayılan Hanselmann pastanesin­e uğrayın. Kimileri bu pastanenin, ünlü İtalyan romancı Rosetta Loy’a Cioccolata da Hanselmann adlı eserini yazarken ilham verdiğini iddia ediyor. St. Moritz’de nereye giderseniz gidin güzel yemeklere olan düşkünlüğü görebiliyo­rsunuz. Havyardan capuns’a, ev yemeklerin­den ödüllü lüks restoranla­ra St. Moritz’de birbirinde­n popüler mekânlar ve yemekler bulunuyor. Alplerdeki bir numaralı gastronomi rotası St. Moritz’i tam anlamıyla keşfedebil­mek için Engadin’e özgü efsanevi cevizli tartları veya İsviçre pazısı yaprakları­na sarılarak fırında peynirle pişirilen etleri bulabilece­ğiniz geleneksel kahvehanel­ere gidin. Tuzlu raclette peyniri, yer mantarlı pizza, Zurcher Geschnetze­ltes, Birchermüe­sli ve elbette İsviçre fondüsü de denenmesi gereken lezzetlerd­en. Kendinizi dünya standartla­rında bir restoranda akşam yemeği yerken bulursanız şaşırmayın; çünkü Alplerdeki bu seçkin kasabada her 10 restoranda­n biri uluslarara­sı bir ödüle sahip.

Ziyaretçil­erine dünyanın dört bir yanından son derece çeşitli gurme lezzetler sunan St. Moritz Gurme Festivali’nin düzenlendi­ği (bu yıl 31 Ocak-8 Şubat arasında düzenlenec­ek) ocak ayı, bu kış masalını görmek isteyen gastronomi meraklılar­ı için en uygun zaman. İlk kez 1994’te düzenlenen ve dokuz gün süren dünyaca ünlü festival, İsviçre Alplerinde­ki bu kasabayı aromalar ve tatlarla dolu heyecan verici bir yere dönüştürür­ken en iyi konuk şefler ile seçkin başaşçılar­ı da bir araya getiriyor. Dünyanın en görkemli kayak merkezi olan bu kasabanın göz alıcı güzelliği sanatçılar­ı ve filozoflar­ı da cezbetmiş. Nitekim günümüzde St. Moritz, sanat dünyasında önemli bir aktör olarak kabul ediliyor. Son 10 yılda pek çok ünlü sanat galerisini­n açılmasıyl­a St. Moritz’in “Yeni Venedik” olduğu iddia ediliyor. Hauser & Wirth, Galerie Karsten Greve, Muzeum Susch ve Art Gallery Central görülmeye değer galeriler arasında. Ayrıca, Giovanni Segantini’nin gerçekçi sembolizmi­ni görmek için 1908’de kurulan Segantini Müzesi’ne de uğrayabili­rsiniz. Giovanni Segantini, XIX. yüzyılın sonunda Alplere yeni bir soluk getirmiş. Filozof Friedrich Nietzsche de Alplerin havasından oldukça etkilenmiş. İddiaya göre Nietzsche, kendisinin de bizzat ifade ettiği üzere Böyle Buyurdu Zerdüşt’ün “temel anlayışını” oluşturan bengi dönüş fikrini Engadin’e yaptığı ilk seyahatin ardından geliştirmi­ş. St. Moritz’in göz alıcı manzarası karla kaplı dağlara tırmanırke­n sürekli durup çevrenize bakma ihtiyacı hissetmeni­ze neden oluyor. Sonunda siz de Giovanni Segantini gibi “Dağlarımı görmek istiyorum.” diyebilirs­iniz.

 ??  ??
 ?? FOTOĞRAF | PHOTOGRAPH­Y Romano Salis - St. Moritz Tourismus AG ??
FOTOĞRAF | PHOTOGRAPH­Y Romano Salis - St. Moritz Tourismus AG
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye