ÜSTÜN LIDERLIĞIN IPUÇLARI
İKİ GENÇ VE TECRÜBESİZ OYUN KURUCU TAKIMLARINI NASIL SUPER BOWL MAÇINA TAŞIDI?
Spordaki en zor görevlerden biri de Amerikan futbolundaki “quarterback” yani oyun kurucu mevkisinde oynamaktır. Oyun kurucu mevkisi zor olduğu için bugün bu mevkide oynayan oyuncuların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor ve söz konusu oyuncular da 30’larının sonunda ya da 40’larının başlarında. Dolayısıyla net ve hızlı düşünmeyi gerektiren bu mevkide ustalaşmak yıllar alabilir. Daha da kötüsü, fiziksel açıdan çok yorucu olduğundan birçok oyuncu işin zihinsel yönlerini hallettiğinde vücutları artık bu zorluğa dayanamıyor. Peki, nasıl oluyor da bu yıl iki genç ve tecrübesiz oyun kurucu sezonun en zor maçında takımlarını oynatmayı başarıyor? Jimmy Garoppolo, Amerikan Futbol Ligi’nin (NFL) bu sezon oynanacak Super Bowl şampiyonluk maçında Patrick Mahomes ve Kansas City Chiefs’e karşı San Francisco 49ers takımının kaptanı olacak. İki oyun kurucunun da geçtiğimiz yıl oynanan Super Bowl maçında o dönem 41 yaşında olan süper star Tom Brady ve New England Patriots’a mağlup olan Los Angeles Rams’li, 24 yaşındaki bebek yüzlü Jared Goff’tan daha tecrübesiz olduğunu belirtelim. Garoppolo 28 yaşında olabilir, ancak bir zamanlar pek ortalarda görünmeyen ve Brady’nin yedeği olan oyuncu, daha sonra takas edildi ve aynı dönemde dizindeki ön çapraz bağ yırtıldı. Kısacası, 2019 yılı Garoppolo’nun Amerikan Futbol Ligi’nde dolu dolu geçen ilk sezonu. Mahomes ise 24 yaşında ve henüz ikinci senesinde. Bu denli tecrübesiz oyuncular için gerçekten büyük bir başarı. Çok daha yaşlı ve muazzam başarılara imza atmış oyun kurucuların olduğu bir dönemde, kısmen tecrübesiz bu oyuncular diğer genç oyunculara kıyasla nasıl böylesine büyük başarılara imza attı? İki gencin başarısı kesinlikle yaşıtlarını kıskandırıyor. Elbette takımların koçlarıyla nitelikli diyaloğu, takımdaki diğer oyuncuların becerileri ve iki gencin yetenekleri de işin içinde. Ancak yine de performanslarda göz ardı edilemeyecek bir durum söz konusu: Garoppolo ve Mahomes mükemmel iki lider. Eleştirmenlere göre futbol tam bir takım işi. İşte Garoppolo ve Mahomes’in müthiş liderlikleriyle takımlarını nasıl üst basamaklara taşıdıklarını özetleyen birkaç nokta:
1. Öğrenebileceğin Her Şeyi Öğren
Hem Garoppolo hem de Mahomes, Amerikan Futbol Ligi’nde yıldızlarının parlayacağı günü bekledi. Kariyerinin ilk üç yılını New England’da yedek olarak geçiren Garoppolo, tecrübesinden faydalandı ve her zaman orada öğrendiklerinin kendisini ne kadar geliştirdiğinden söz etti. Yılların en iyi oyun kurucularından Brady’yi izledi, saatlerce çalıştı, yılmadan hazırlık yaptı ve eleştirileri dikkate aldı. Brady ve tüm zamanların belki de en iyi futbol koçu Belichick’in savunmayı nasıl böldüğünü ve karar aldığını öğrendi. Garoppolo aynı zamanda maçların nasıl kazanılacağını da öğrendi ve New England ile iki Super Bowl yüzüğü kazandı. San Francisco’ya geldiğinde de oynamak için sırasını bekledi ve kendisini neredeyse bir yıl sahalardan uzak tutan ciddi bir diz sakatlığı geçirdi. O dönemde bile hücum ile ilgili taktikler veren koç Kyle Shanahan’dan çok şey öğrendi. Sonunda 2019 yılı geldiğinde, Garoppolo kariyerinde o zamana kadar öğrendiği her şeyi sentezledi ve bilgi birikimini doğru yönde kullanmayı başardı. Mahomes de Amerikan Futbol Ligi’nde sabretmeyi öğrendi. Chiefs takımı tarafından draft’e alındığında takımda zaten çok güçlü bir oyun kurucu olan Alex Smith vardı. Smith teknik açıdan etkili, zeki bir kıdemli oyun kurucuydu. Patlamaya hazır bir yetenek olarak niteleyebileceğimiz Smith, zorlu koşullara rağmen işinde ustalaşmıştı. Mahomes, Smith’e birçok konuda akıl danışabileceğini biliyordu ve her fırsatta onun tecrübelerinden yararlandı. Ayrıca Mahomes, son derece saygın koçu Andy
Reid’den de birçok konuda tavsiye aldı. Babası eskiden Amerikan Ulusal Beyzbol Ligi (Major League Baseball) oyuncularından biri olan Mahomes’in bu sayede profesyonel bir oyuncu olmak için hem sezon içinde hem de sezon dışında göstermesi gereken çabayı öğrenme fırsatının olduğunu ekleyelim. Garoppolo ve Mahomes daha iyi olma ve öğrenme isteklerini gayet açık bir şekilde gösterdiler. Oyun dışında da bencilce davranmayarak karakterlerini ortaya koydular. Takım arkadaşları çabalarını görüp takdir etti.
2. Kendini Beğenmiş Değil, Kendinden Emin Ol
Amerikan Futbol Ligi’ndeki oyun kurucu mevkisi, oyuncunun kendi yeteneklerine her koşulda güvenmesini gerekli kılıyor. Bazıları bunun karakter eksikliği olduğunu düşünse de, aslında gereken bir özellik. 160 kilo ağırlığında savunma oyuncuları size doğru son sürat koşarken ve yere kapaklanmanız için uğraşırken kendinize güvenmeniz, mekaniğinizi iyi tutturmanız, doğru kararı vermeniz ve pası tamamlamanız gerekir. Garoppolo ve Mahomes de tıpkı diğer oyun kurucular gibi kendilerine son derece güvenen oyuncular. Ancak bu iki oyuncunun başarısı, kendilerine güvenirlerken kendilerini beğenmiş gibi davranmamalarından kaynaklanıyor. Maçı kazanınca hava atmıyor, kaybedince şikâyet etmiyorlar. Duygusallar ama aşırıya kaçmıyorlar. Yeteneklerinin farkındalar ancak başarı için gereken çabayı göstermekten geri durmuyorlar. Kendilerine güvendiklerinde ve çaba gösterdiklerinde takım arkadaşlarına da güven veriyorlar ve onlara da ellerinden geleni yapmaları için ilham kaynağı oluyorlar.
3. Gereğinden Fazlasını Yapma
“Kendine güvenmek”e ilişkin bir diğer konu da iki oyuncunun kendi aralarında oynadığı zaman gösterdikleri olgunluk. Kibir kötü kararlara sebep olabilir ve oyuncuların birçoğu bu tuzağa düşüyor. Ancak Garoppolo ve Mahomes yeteneklerinin farkındalar ve bunları nasıl kullanacaklarını ve kullanmamaları gerektiğini iyi biliyorlar. İkisinin de touchdowninterception oranları mükemmel ve hata sayıları çok az. İkisi de kazanılmayacak maçları zorlamıyorlar, turnover’lardan kaçınıyorlar ve takımlarını kontrol altında tutuyorlar. Büyük bir cesaretle maça çıksalar da kahraman olmaya çalışmıyorlar. Başkalarının da parlamasına imkân tanıyorlar. Takım arkadaşları da bu ikilinin karar verme süreçlerini örnek almaya ve “takım önce gelir” yaklaşımını benimsemeye istekli.
4. Başkalarının Katkısının Bilincinde Ol
Hem Garoppolo hem de Mahomes, kazanılması zor bir özellik olsa da, basına doğru demeçler veriyor ve bunu göz önündeyken bile yapmayı başarıyor. Kendi performansları konusunda dürüst davranarak hatalarından ve neyi daha iyi yapabileceklerinden bahsediyorlar. En önemlisi de bütün bunları yalnız yapamayacaklarını biliyorlar. Takım arkadaşlarının katkılarından mutlaka bahseden Garoppolo ve Mahomes, genelde hücum çizgilerinde oynadıkları sert oyuna ve savunmalarına değinmeden geçmiyor. Bu düşünceleri herkesin içinde dile getirerek takım çalışması konusunda diğer oyunculara mesaj vermiş oluyorlar. Oyun kurucular takımın sıkı çalışmasına duydukları minnettarlığı da bu şekilde gösteriyorlar. Takım lideri takımın performansına vurgu yaptığında, oyuncuların geri kalanı da kendi yaklaşımlarının ve oyunlarının takıma nasıl katkıda bulunduğuna odaklanabiliyor.