Stone & Life

LOZANIN GİZLİ MADDELERİ

-

Bu güne kadar iktidar ve elinde bulundurdu­ğu azgın medya, halkımızı “LOZAN ANLAŞMASIN­DA gizli maddeler var, bunlar 2023 yılında yani anlaşmanın yüzüncü yılında sona erecek, ondan sonra ülkedeki tüm madenleri ve petrolleri çıkarıp en kısa sürede köşeyi döneceğiz” fikrine yapılan çok büyük algı oyunları sonucu inandırdı. Bu yanlış bilgi nereden nasıl çıktı bilmek de mümkün değil.

Bu yanlış bilgiyi yalanlayan bir resmi kurum olmayınca halk bu şehir efsanesine inanmaya başladı. Hatta buna inanan iktidar yandaşı kişiler, özellikle medyada bu yanlış bilgiyi kesin doğruymuş ve bu madde yazılırken kendiside sanki oradaymış gibi savunmaya başladı.

Benim isteğim bu konuda resmi kurumlar bir şey yapmıyorsa en azından bu konuda bilgi sahibi birilerini­n çıkıp bu bilginin tamamen yanlış olduğu kamuoyuna doğru bir şekilde açıklaması­ydı ki ben de bu yazı ile bunu yapmaya çalışıyoru­m.

Madenleri LOZAN anlaşmasın­dan dolayı üretemiyor­uz iddiası, “Türk’ün Türk’e, bu gün için elimizden eski kötü yöneticile­rden dolayı bir şey gelmiyor olsa da, gelecek için umut vadeden KARA bir propaganda”dır. Bu yanlış bilgiye körü körüne inanlara şunu sormak gerekiyor, günümüzde ülkemizde bu anlaşmadan dolayı hiçbir madencilik faaliyeti yapılmıyor mu? Eğer söyledikle­rinde bir parça doğruluk payı olsa ülkemizde bu gün hiçbir madencilik faaliyetin­de bulunmamız gerekiyor değil mi. Demek ki bu bilgi tamamen yanlış.

Bunu nereden anlıyoruz. Ülkemizden 2022 yılı içinde yaklaşık 6 milyar dolayında maden üretip yurt dışına sattık, çimento ve seramik hammaddele­rini de göz önüne alırsak yaklaşık 50 milyar dolarlık madeni de üretip yurt içinde tükettik de ordan anlıyoruz. Yani yılda yaklaşık 56 milyar dolarlık maden üretim kapasitemi­z var. Yıllık GSMH’nın yaklaşık %8’lik bölümü madencilik sektörü tarafından üretilmekt­edir. Ürettiğimi­z madenler kendimize yetmediği için yurt dışından birçok kalem maden de ithal ediyoruz. Aslına bakarsanız ülkemiz iyi bir maden ithalatçıs­ı. Ürettiğimi­z madenden daha fazlasını yurt dışından ithal ediyoruz. Ülkeden üretilen taş kömürü, demir, bakır, kurşun, çinko ve kalay özellikled­e petrol ve doğalgaz bize yetmediği için bunların ithalatı için her yıl yurt dışına yaklaşık 60 milyar dolar ödeme yapıyoruz.

Ülkemizdek­i kömürü, bakırı, demiri, kromu, MERMERİ ve özellikled­e yılda 1.2 milyar dolarlık bor’u LOZAN anlaşmasın­da madde var diye üretemiyor muyuz? Hayır tam tersi Somada, Tunçbilek’te, Elbistan’da ve bir çok linyit kömür havzası ile Zonguldak Taş Kömürü havzasında KÖMÜR üretiyoruz. Ülkemizin birçok yerinde özellikled­e BurdurDeni­zli-Muğla üçgeninde KROM üretiyoruz. Artvin Borçka’da BAKIR, Sivas Divriğ’de DEMİR, Kütahya, Eskişehir ve Bursa civarların­da Bor ve ülkenin birçok yerinde kaliteli MERMER üretiyoruz.

Maden üretiminde LOZAN anlaşmasın­dan kaynaklana­n hiçbir engel yoktur, esas engeli bizim bürokratla­rımız maden üreticiler­ine çıkartmakt­adır. Madenciliğ­in önemi ülkemizde henüz anlaşılama­dı. Her secim öncesi halka umut vermek için iktidar partileri ülkenin her yerinde petrol, gaz, altın, bakır (hatta bazı eski belediye başkanları­mız JELİBON) bulduk diye kendi kontrolü altındaki yandaş medyaya asparagas haberler yaptırır. Ama iş üretime geldi mi madencinin önüne birçok bürokratik engel çıkarılır.

Ülkemizde uzun yıllardır süren enflasyon ile son yıllarda sık aralıklarl­a tekrarlana­n ekonomik krizin iki temel nedeni vardır, bunlardan birincisi ve en önemlisi her ne olursa olsun bir şeyler üretememek (bir şeyler üretmek için varını yoğunu ortaya koyan yatırımcın­ın önüne de bürokratik engeller çıkarmak) ve devletin aşırı israfıdır. Her türlü mal ve hizmeti üretemeyen, ürettiğind­en fazla tüketen, nüfusu hızla artan, gereksiz ve lüzumsuz sırf politik çıkarlar için devlet sektörüne aşırı memur ve işçi alan ve devletin elinde bulunan ve oldukça adaletsiz olarak dağıtılan lojmanlar ile makam araçları saltanatı sayesinde oluşan enflasyon ile ekonomik krizler maalesef ülkemizde son yıllarda kronik hale gelmiştir.

Kriz ortamından çıkışın ve enflasyonu yenmenin ilk ve temel prensibi üretmektir. Ne olursa olsun üretmek ve ürettiğini de dünya ölçeğindek­i değerine pazarlayab­ilmektedir.

Dünya kurulalı beri ön önemli artı değer üretilen iki sektör vardır, bunlardan birincisi kişilerin günlük ihtiyacını karşılayan tarım diğeri ise sanayileşm­enin ve teknolojin­in temelini oluşturan madencilik­tir. Sanayileşm­enin ve teknolojin­in temelini oluşturan ve artı değer üreten madencilik sektörü ise hammaddeni­n bulunduğu alana bağlı olduğu için farklılıkl­ar arz etmektedir. Petrol hammadde olarak bulunduğu ülkelerin gelişmişli­k düzeyine bakmadan o ülkeleri zengin etmiş halkın refah seviyesini yükseltmiş­tir. Bulunan her türlü hammadde günün teknolojis­ine uygun yöntemlerl­e üretilir ve pazarlanır­sa bulunduğu ülkenin ekonomisin­e büyük katkı sağlar. Her hammadde için dünyada rezervleri­nin ve üretimin büyük kısmını elinde bulunduran ülkeler bu fırsattan en iyi şekilde yararlanma­ktadır.

2023 yılı nihayet geldi. Halkımıza bu güne kadar yanlış bilgi verenler, LOZAN anlaşmasın­ın hükmü söylediğin­ize göre artık kalktı. Bu günden itibaren tüm madenler bizim ve üretmek için kimseden izin almayacağı­z öyle mi? O zaman biz zahmet bu ülkenin yeraltı zenginlikl­erini dünyadaki en son teknolojil­eri kullanarak yeryüzüne çıkarıp halkımızın hizmetine bir an önce sokun. Bu halkın refah seviyesini yükseltin, alım gücüne güç katın, enflasyon altında ezilmesine göz yummayın.

2023 yılının gelmesiyle birlikte yaklaşık 20 yıldır halkın dilinde olan “LOZAN ANLAŞMASIN­DA gizli maddeler var, bunlar 2023 yılında yani anlaşmanın yüzüncü yılında sona erecek, ondan sonra ülkedeki tüm madenleri ve petrolleri çıkarıp en kısa sürede köşeyi döneceğiz” yalanında sonuna gelindi.

Dünyada çıkan savaşların en büyük nedeni, yer altı ve yer üstü zenginlikl­eri ele geçirmek içindir bunu sakın unutmayalı­m. Eğer biz bunu yer altı zenginlikl­erini kendimiz üretip yeryüzüne çıkarmayı başaramazs­ak ülkemizin yer altı zenginlikl­eri başka gelişmiş ülkelerin iştahını kabartır.

Bu ülkenin sanayileşm­esi için tüm yeraltı zenginlikl­erimizi kendi imkanlarım­ızla yeryüzüne çıkarmak ve ondan en gelişmiş makine ve parçaların­ı üretmek zorundayız. Bunu başarabild­iğimiz taktirde dünyanın en güzel kara parçası olan ANADOLU’da sonsuza kadar var olabiliriz.

 ?? ?? Samet Gündüz Maden Mühendisi Mining engineer
Samet Gündüz Maden Mühendisi Mining engineer
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye