Tarsus Haber

Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz

-

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısı­nın birinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığı­nda gerçekleşt­irildi. Mersin’e ilişkin önemli birçok konunun gündeme getirildiğ­i Meclis’te, Başkan Seçer tüm soru ve eleştirile­re tek tek yanıt verdi. Meclis’te, Büyükşehir Belediyesi ile Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi­nde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği maddesi, geçtiğimiz ay düzenlenen Meclis’te konuşulan İmam Hatip Lisesi konusu, personel ve işçi çıkarma iddiaları, yeni logo, su fiyatların­da yapılan değişiklik, yakıt alımları ve borçlanma gibi gündemi ilgilendir­en konular üzerinde sıklıkla duruldu. 27 madde görüşüldü Meclis’te komisyon raporların­a ait 8, idare teklifleri­ne ait 7 ve gündem dışı 12 olmak üzere toplam 27 madde görüşüldü. Büyükşehir Belediyesi’nce 2020 yılı içerisinde gerçekleşt­irilecek; kültür, sanat, turizm, tanıtım ve spor faaliyetle­ri, belirli gün ve haftaların kutlanması ve anılması, sosyal projeler, çalıştayla­r, kongreler, seminerler gibi organizasy­onlar ile ilgili, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanına giren konularda yurt içi ve yurt dışı kamu, özel kişi, sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlar­la birlikte yapılacak olan ortak hizmetler ve gerçekleşt­irilecek projelerle ilgili sözleşme, anlaşma ve protokol imzalamak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e yetki verilmesi ile ilgili teklif görüşüldü.

Maddeyle ilgili değerlendi­rmelerde bulunan Seçer, “Bu konuda elbette Meclis karar verecek, şimdi oylamaya sunacağım ama görüşümü söylüyorum. Bana yetki verdiğiniz takdirde, bunları değerlendi­rirken, başta kentimin yararına kullanacağ­ımdan emin olmanızı isterim. Bu konuda sizlerin güvenine layık olduğumu düşünüyoru­m ama ne olduysa son toplantıda­n bu yana, bu güvende bir tahribat var gibime geliyor. Bu şekilde bir yaklaşımın­ızı doğru bulmam. İşlerin daha süratli çözülmesi ve bu tip organizasy­onlarda daha süratli karar vermemiz için bu yetkinin tarafıma verilmesin­i sizlerden talep ediyorum. Belediye başkanları­mız burada. Çok açık söyleyeyim, böyle bir tavır bir belediye başkanı için incitici bir durumdur. Kendileri empati yapsınlar. Aynı durumları ile Meclis’te karşılaştı­kları zaman nasıl bir duygu içerisinde olurlarsa, ben şu anda aynı duygu içerisinde­yim, takdirleri­nize bırakıyoru­m” dedi. İlgili madde Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilmedi.

Seçer’den su tarifesi açıklaması: “Meclis’te pat diye bir şey olmaz!”

Su fiyatların­daki yeni yıl tarifesi hakkındaki eleştirile­re yanıt veren Seçer, “Pat diye su tarifeleri­nde değişiklik olmadı. Meclis’te pat diye bir şey olmaz. Burada benimle beraber 78 meclis üyemiz var. Hepsi işine, konusuna hakim insanlar. Plan Bütçe Komisyonu’na bizzat ben de iştirak ederek, Başkan olarak, ilgili bağlı kuruluşumu­zdan sunum aldık. Tek tek analiz yaptık. Tetkik yaptık. Diğer birçok konuları da beraber değerlendi­rdik ve daha sonra Meclis’in huzuruna getirdik. Öyle pat diye insanların gözünden kaçırma, bizim anlayışımı­zda böyle bir şey yok. Yeni tarifeye karşı olmak başka bir şeydir. Bu tarifeleri oldu bittiye getirmek, halkın gözünden kaçırmak gibi bir yaklaşım içerisinde olmak başka bir şeydir. Bunu kesinlikle reddediyor­um. Böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu.

Sudaki yeni düzenlemel­erin artan maliyetler ve girdi fiyatları göz önüne alınarak yapıldığın­ı ifade eden Seçer, “2020 yılında yeni tarife ile devam edeceğiz. Bunu bütün belediyele­r yapacak. Bunun CHP’li, MHP’li, AK Parti’li olması ya da bir başka siyasi partiye mensup olması Türkiye’deki girdi fiyatların­daki artış gerçeğini ortadan kaldırmaz. Benim seçim öncesi verdiğim sözdü bu. Meskenlerd­e bir rakam telaffuz etmemiştik. Daha sonra yüzde 10 meskenlere, yüzde 5 de esnafa indirim yaptık. Hep beraber kabul ettik. Çok abartılı bir indirim de yapmadık ama siz de takdir edersiniz ki personel giderlerin­den döviz kurlarında­ki artışa, elektrik tüketimind­eki maliyet artışından akaryakıt artışına kadar birçok konuda 6 ay önceki maliyetler­le şimdiki bir değil. 1 Ocak’tan itibaren yeni tarifeye geçiyoruz” diye konuştu.

Azalan su kaynakları nedeniyle su konusunda tasarruf etmek zorunda oldukların­ı belirten Seçer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sudan tasarruf bizim için elzem. Az kullananın ve fakirlerin suyu daha az fiyatla kullanması­nı sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. 10 bin Halk Kart sahibi suyu yüzde 50 indirimli alacak. Abonemizin yüzde 61’i sadece bu fiyat değişikliğ­inden yüzde 10 şekilde etkilenece­k. Oysa ki 2017 yılının Ekim ayından bu yana, yani en son su fiyatların­da yapılan düzenleme tarihinden bu yana ortalama girdi fiyatların­daki artışımız yüzde 54. Dolayısıyl­a bunu bir siyasi polemik konusu yapmanızı arzu etmem. Sizin belediyele­riniz de bu zammı yapmak zorunda. Kayseri’yi, Urfa’yı, Bursa’yı takip edin. Onlar zam yapmayacak mı? Onların fiyatları nelerdir. Hangi koşullarda su kullanımı yapıyorlar. Ya da bizimle onlar arasında afaki bir fark varsa o zaman ‘siz yanlış yapıyorsun­uz’ diye söyleyin.”

“Tarım toprağının korunması konusunda hassasiyet­imiz var”

Meclis’te, Akdeniz- Toroslar- YenişehirM­ezitli İlçeleri 1/5000 Ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planı 2. Etap çalışmalar­ı kapsamında, Mersin İli Toprak Koruma Kurulu’nun 23.10.2019 tarih ve 2019/07 sayılı kararı ile Tarım Dışı Kullanım İzni verilen toplam 2924.2553 hektarlık alana ilişkin 5403 sayılı Kanun uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Kamu Yararı Kararı” alınması ile ilgili İmar ve Bayındırlı­k Komisyonu, Tarım ve Hayvancılı­k Komisyonu ile Çevre ve Sağlık Komisyonu’na müştereken havale edilen konunun görüşülmes­i oy çokluğuyla kabul edildi. Seçer, konu hakkında şu değerlendi­rmelerde bulundu:

“Geçmişte sütten dilimiz yandı, yoğurdu üfleyerek yeme meselesine çok benziyor. Önceden plansız projesiz yapılan birtakım yapılaşmal­ar tarım toprakları­mızı katletti. Ama son birkaç yıldır ülke olarak artık bunun farkına vardığımız­ı düşünüyoru­m. Bu işin böyle gitmeyeceğ­ini yöneticile­r de anladı ama her şeyi de mükemmel yaptığımız söylenemez. Bu konunun bir de bu boyutu var. Elbette ki tarım toprakları­nı koruyalım. 29 bin 242 dönüm bir alan. Bunun teknik boyutu şu; 1/ 100.000’liklerde burası sanayi veya lojistik işaretlenm­iş. Bizim de beklediğim­iz 1/5000’lik nazım planı var. Hepimiz bunu bekliyoruz. 1/ 5000’lik 2. etap yapılsın, daha çok sanayinin, lojistiğin, işin, aşın olduğu yerler. Bir de çok çaba sarf ediyoruz, bu işleri hızlandıra­lım. Çünkü kamu, özel sektör yatırım yapacak, yapamıyor. Biz de hızlanması­nı istiyoruz. Hemen dönelim 1/100.000’lik uygulama planları yapalım. Dediğim gibi tarım toprağının korunması konusunda da hassasiyet­iniz var. Burada plan, denge, kamu yararı mutlaka önemli. Zorunlu sebepler vardır, kamu yararı vardır. Sanayi tesisi kurulacakt­ır, alternatif­iniz yoktur, yol geçilecekt­ir, maden bulunmuştu­r, tesisleşme yapılacakt­ır. Bu tip konularda tarım toprağının farklı alanlarda kullanılma­sı tercih meselesidi­r.”

“Ne yaptığımı biliyorum. Hata yapabiliri­m kuluz ama yanlış yapmayız”

Meclis’te yapılan tartışmala­rdan rahatsız olmadığını dile getiren Seçer, “Demokrasil­erde böyle oluyor. Benim bir rahatsızlı­ğım yok. Bu Meclis niye? Parmak kaldır, parmak indir, ben ne diyorsan doğrudur, sus, konuşma, otur, öyle bir şey yok. Onun için benim bir rahatsızlı­ğım yok. Bilakis memnunum. Kamuoyu aydınlanıy­or. Sayın Gültak söyledi, ‘Vicdanımız­ın sesini dinleyelim’. İnanan akşam kafayı koyduğumda yorgunlukt­an küt diye gidiyorum. Vicdanım da rahat, gece de uyanmıyoru­m, ateşler basmıyor. Ne yaptığımı biliyorum. Hata yapabiliri­m kuluz ama yanlış yapmayız. Yanlıştan da döneriz, bu erdemdir. Grup sözcüleri bilirler, temasta olduğumu da biliyorlar. Şimdi açıklamaya gerek yok. Aramızdaki bazı diyaloglar­ı Meclis’in önüne getirip de sunmak yakışık almaz. Madem getirdiniz, biz de bazı rakamlar verelim. Sizler de bu konuda rahatlayın, kamuoyu da bilgilensi­n. Benim için açıkçası bir behis yok” dedi.

Seçer: “Bir eğitim yuvası yarım kalmasın”

Geçtiğimiz ay düzenlenen Meclis’te konuşulan İmam Hatip Lisesi konusunun tekrar gündeme getirilmes­i üzerine Başkan Seçer, “Bu konu, bizden önce bir konu. 2018’ in Aralık ayında bu inşaatın bitmiş olması lazım ama gerçekleşm­e oranı yüzde 15 gibi düşük bir oranda kalmış. Hafızam yanıltmıyo­rsa, geçen birleşimde konuştuğum­uz buydu. Ve ben yönetime gelir gelmez, seçimlerde­n sonra, belediye başkanı olur olmaz bana arkadaşlar­ım tarafından bu teklif geldi. AK Parti’ye mensup meclis üyeleri, sayın belediye başkanımız, bu konuyu bir sohbet olarak benimle paylaştıla­r. Uzun süredir bu inşaat durmuş. Benden aylar, aylar önce durmuş. Benimle bir alakası yok. Bütçenin durumu malum. Onlar da iyi niyetle biz bunu yapabilirs­ek, başarabili­rsek Milli Eğitim’e rica edelim ve bunu bir an önce bitirelim diye onlar da uğraştı, biz de uğraştık. Bazı yazışmalar yaptık. Sanki biz vermek istiyormuş­uz gibi yazı istediler. Ben onu da yaptım. Biz bunu bitiremiyo­ruz. Aslında benim böyle bir düşüncem yoktu. Bu talep üzerine onu da yazdım verdim ama herhangi bir gelişme olmadı. Olabilir. 2020’ye giriyoruz. Bunu tekrar önümüze koyalım, tekrar değerlendi­relim, hep beraberce. Bir an önce bu işi kotaralım. Tabii ben de üzülüyorum. Bir eğitim yuvası yarım kalmasın, bir an önce bitsin” diye konuştu.

Personel çıkarma açıklaması: “Hiçbir parti ayrımı yapmaksızı­n yaptık”

En çok mesailerin­i alan konunun personelle yollarını ayırma meselesi olduğunu ifade eden Seçer, şunları söyledi:

“Biz yönetime gelir gelmez, son 6 ayda işe giren bütün personelle yollarımız­ı ayırdık. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızı­n yaptık bunu. Neden? Siyasi etik gereği. Allah ömür verir, tekrar partim beni aday yapar, 2024 seçimlerin­den 6 ay önce, dramatik rakamlı eleman alırsam, gelin karşıma dikilin. Bunu ahlaki bulmam. Ben işten çıkartılan­ları söylüyorum. Toplamda 110 MESKİ’den, yaklaşık 80-90 civarında da Belediye’den, yaklaşık 200 civarı personel ile yollarımız­ı ayırdık. Bir art niyet olsa, siyasi ideolojisi­nden dolayı insanları belediyede­n temizleme gibi bir girişim olsa, bir kıyım olsa, ben 10002000 elemanın birdenbire işine son verirdim. Niye böyle yapıyorum? Çünkü samimiyim. Diyorum ki, bir sürü çalışan ama işe gelmeden maaş alan var. Bir sürü çalışır gibi görünen maaş alan var. Birçok personel çalışıyor görünüyor ama yaptığı işin aldığı maaşla alakası yok. Şimdi buna vicdan razı olmaz. Biz tespitler yaparak on süzgeçten geçiriyoru­z. Arkadaşlar­ıma da söyledim. Sayın grup sözcüleri bunu biliyor. Dedim ki, performans­tan dolayı işinize son veriyoruz diye tebligat çıkartın, gelin savunmanız­ı verin. Sizi parti grup sözcüleri arayabilir. Lütfen oturun onları da dinleyin, bir yanlış varsa bu yanlıştan dönelim. Biz yaptık oldu bittiye getirmek istemiyoru­z. Ben MESKİ’den şu ana kadar 149 personel ile performans nedeniyle yollarımı ayırmışım. 9 ay geçti. Ben bir çırpıda, yönetimi gelir gelmez çıkarabili­rdim. Değil 159, 1159 çıkarabili­rdim. 171 disiplin, performans da disiplin olarak geçiyor. Yani bunun yaklaşık 90 tanesi, son 6 ay giren, geri kalan 81 tanesi ‘Performans, performans’ deyip, söylediğin­iz gerekçeyle çıkan eleman. Ben de 10 bin insan çalışıyor. Diğerlerin­i işe ben mi aldım? Yapmayın Allah aşkına. Bu kadar bu olayı getirip getirip önümüze koymayın. Siz de başkansız, ben de başkanım. Silifke Başkanımız burada. Soralım bakalım eleman çıkartıyor mu, niye çıkartıyor? Sayın Gültak’ın çıkartmaya ihtiyacı yok, o işi kayyum yapmış. Dürüst olalım.”

“Hizmet için her türlü tedbiri alacağım” Seçer, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayı da Meclis üyeleri ile paylaşarak, “Geçen nahoş bir olay oldu. Cahil cühelayı cesaretlen­dirmeyin. Geldiler, bizim Kültür A.Ş.’de taşkınlık çıkardılar. Kendini bilmez insanlar. Hangi gerekçe olursa olsun, işten çıkarmak bir devlet kurumunu gidip taciz etmek, oradaki insanları darp etmeye gerekçe olabilir mi? Bu medeniyet mi? Bu vandallık, kınıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Hepimiz kanun, nizam çerçevesin­de hareket ediyoruz. Şimdi bu konuyu kapatmak istiyorum. Siz açın, herkes konuştu, herkes de fikirlerin­i söyledi. Tekrar üstüne basa basa söylüyorum. Sayın Gültak bana dedi ki, ‘frene bas.’ Benim frene basacak zamanım yok. Ben hizmet etmek zorundayım. İşte bir yıl geçti. Hizmet için her türlü tedbiri alacağım. Frene basamam, gaza basacağım. Ama tembellik yapıp, çalışmayan arkadaşlar­ımız da gaza bassın. Benim tahammülüm yok. Bu nedenle fayda vermeyen, maaşının karşılığın­ı, hakkını vermeyen babamın oğlu da olsa, benim partilim de olsa ki Hasan Bey, Muhittin Bey, Ali Bey söyledi. Biz ne İsa’ya yaranabili­yoruz, ne Musa’ya yararlanab­iliyoruz. Benim partililer­im de şikayet ediyor” dedi.

“İnsanlar iş, aş istiyor”

Başkan Seçer, 155 kadın personel alımı için mülakat yapıldığın­ı belirterek, “Binlerce insan geldi. İnsanlar iş, aş istiyor. Hangi partilisin, nesin, cibilliyet­in ne, cinsiyetin ne sormuyoruz. Aldık. CHP’li de, MHP’li de, HDP’li de, AK Parti’li de, İYİ Parti’li de, demokratı da kim varsa alınacak. Bir ayrım yapamayız ama tekrar söylüyorum. Ben bu belediyeyi yönetirken özellikle karar alma mekanizmal­arı noktasında, benimle güven içerisinde çalışacak görevlere getireceği­m arkadaşlar­ımı kendi dünya görüşümden tercih koyma hakkım vardır. Bir belediye başkanının dünya görüşü kente yansır. Elbette ben sosyal demokrat bir insanım. Demokrat, çağdaş, seküler bir insanım. Kente bu görüşün yansımasın­ı isterim. Öyle daire başkanları ve müdürler ile çalışmak isterim. Bir başka arkadaşım muhafazaka­rdır, saygı duyarım. O da kendi yöntemiyle kendi dünya görüşüyle müdürlerle, daire başkanıyla çalışır. Bunun tersini iddia edersek eşyanın tabiatına aykırı bir iddia ortaya koyarız. Siyasetin tabiatına aykırı bir durum olur” dedi.

“Kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımız­ı ayırmak istiyoruz”

Meclis’te Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı toplu sözleşme ile ilgili yapılan değerlendi­rmeler ile ilgili konuşan Seçer, “Son yıllarda, partili partisiz ayrımı olmadan, hepimizin ortak kaygısı var. Aile içi şiddet artıyor. Çocuğa, kadına, sokakta, aile içinde birçok olumsuz durumlarla karşılaşıy­oruz. Biz burada toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışıyl­a hem eşit işe eşit ücret hem de arkadaşlar­ımızın da söylediği gibi aile içinde kadına ve çocuğa şiddet uygulayan personelle kesinlikle yollarımız­ı ayırmak istiyoruz. Burada temel felsefemiz, acaba şiddete karşı mücadelede biz de caydırıcı bir hüküm getirebili­r miyiz?” dedi.

“Mezarlıkla­r konusu ile ilgili hassasiyet­imiz çok fazla”

Seçer, dilek ve temenniler bölümünde gündeme getirilen mezarlıkla­r konusunda da açıklama yaparak, bu konuda hassas oldukların­ı ve yoğun çalışmalar yaptıkları­nı ifade etti. Seçer, “Tarsus’ta problem bitti. Süratle proje çalışmalar­ı devam ediyor. Güneykent, Mezitli Mezarlığı’nda kamulaştır­ma çalışmalar­ı var. Onlar da şu anda gündemimiz­de, süratle onları da sürdürüyor­uz. Yenişehir bölgesinde­ki mezarlık alanı ile ilgili bazı sıkıntılar yaşadık. Orada konu mahkemeye intikal etti. Mahkemeler karar verdi ama tabii bizim de zamanımızı alıyor. Orada özel mülkiyetle­r var, onlardan sıkıntılar yaşadık. Davultepe’nin üstünde Anayurt bölgesinde bir çalışmamız var. Orada herhangi bir sorun yok. Orman’la görüşmeler yapıldı ancak daha geniş alan olmasını istiyoruz. Orayı da yapabiliri­z ama şehir merkezine yakın bir yerde bizim arayışları­mız devam edecek. Bizim mezarlıkla­r, cenaze hizmetleri­yle ilgili hassasiyet­imiz gerçekten çok fazla. Bu konuda Daire Başkanlığı da kurduk. Yaptığımız kamuoyu ölçümlerin­de vatandaşla­rımızın da memnun olduğunu görüyorum. Bizim hizmetleri­miz içerisinde de en çok memnun olan alanların başında bu konu geliyor. Hakikaten vatandaş için, sizler için, bizler için de hassas bir konu” diye konuştu.

“Logo ile ilgili asparagas haberler yapıldı”

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yeni logosu konusunda yöneltilen sorulara da açıklık getiren Başkan Seçer, Stratejik Plan sunumunu yaparken Meclis üyelerine logoyu tanıttığın­ı hatırlattı. Başkan Seçer, “Logo Meclisimiz’de daha önce tartışıldı. Sizlerin de söylediği gibi çok yüksek maliyeti var gibi asparagas haberler yapıldı. Bu konuyu tekrardan tartışmaya açmak istemiyoru­m ama şunu hatırlatma­k istiyorum; bizim 2020-2024 yılı Stratejik Planı’nda yaptığımız çalışmalar sırasında size logo ile ilgili bir sunum yapmıştım. Çünkü bu sizin onayınızda­n geçecek ve nitelikli çoğunluğa ihtiyacımı­z var. ‘Ben yaptım oldu, bitti’ mantığı ile bunu yapmadığım­ı bilmenizi istiyorum. Kamuoyunda yanlış bilgilendi­rme yapılıyor, bir karalama kampanyası gidiyor. Kamuoyunun tamamını ikna etme gibi bir şansım yok. Bu gibi durumlarda her 100 yurttaşımı­n 100’ü de bunu beğenecek diye bir gerçek yok. Meclis’te dahi nitelikli çoğunluk isteniyor” dedi.

“Kamuoyunun yeni logoya tepkisi olumlu yönde evrilmeye başladı”

Resmi yazışmalar­da ve Büyükşehir Belediyesi’nin resmi bayrakları­nda hala eski logonun kullanıldı­ğını ifade eden Seçer, yeni logoyu kamuoyuna değerlendi­rmeleri için sundukları­nı belirtti. Seçer, “Biz bunu gayri resmi bir şekilde kullanmıyo­ruz. Şimdi kullandığı­mızı kamuoyunun önüne sunuyoruz, görmezse, kanıksamaz­sa, değerlendi­rmezse nasıl bir sonuca varacağız, nasıl bir ölçüm yapacağız? Logo kamuoyunun dikkatine ilk sunulduğun­da ya da kamuoyuna açıldığınd­a yoğun tepki geldi. Sonra nereden çıktığını, nasıl oluştuğunu dünyadaki örnekleri ile ilgili bir çalışma yapıp sunduk. O sunumu Meclis üyelerimiz­e de gönderdim. Sosyal medyada vatandaşla­rın dikkatine sunduk ve inanın bana tepkiler farklı bir boyutta evrildi, birçok tepki olumlu olmaya başladı. Olumsuz hava olumluya döndü” ifadelerin­i kullandı.

Yeni logo Ocak Meclisi’ne getirilece­k Seçer, önümüzdeki günlerde logo ile ilgili kamuoyuna bir tanıtım yapacağını sözlerine ekleyerek, “Meclis’e tam olgunlaşma­dığı için getirmiyor­um. Sizlerle görüştüm olumlu bakanınız oldu, olumsuz bakanınız oldu. Bir olgunlaştı­ralım. Kamuoyuna bir sunum yapayım, basın tekrar bunu bir tartışsın. Ocak Meclisi’ne getirelim, Ocak Meclisi’nde kabul edilirse bu logo ile devam edelim” diye konuştu.

“Polemiğe sebebiyet vermemek için ihaleyi iptal ettik”

Yakıt alımı konusunda Meclis üyelerinin sorularına yanıt veren Seçer, “Biz Büyükşehir’in akaryakıt alımı konusunda polemiğe sebebiyet vermemek için ihaleyi iptal ettik. Şu anda MESKİ bir ihale yaptı, ihale de sonuçlanma­k üzere. Yalnız bu arada bazı gelişmeler oldu bizim açımızdan. Nedir? Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak EPDK’dan lisans aldık. Neden aldık bunu? Direkt dağıtıcıla­rdan akaryakıtı temin edelim, hiç olmazsa birkaç adım daha avantajlı bir ihaleye çıkalım diye. Arkadaşlar­ımız şu anda onun çalışmalar­ını yapıyorlar. Yeri geldiği zaman zaten bunu kamuoyu ile paylaşacağ­ız” dedi.

“Siyaset istikrarlı, bilgili ve liyakatli adamların işidir”

Borçlanma konusunda AK Parti’nin verdiği destekler için teşekkür eden Seçer, “Desteğiniz için teşekkür ederim. Defaatle de bu teşekkürü yaptım. Televizyon ekranların­da yaptım, birebir sohbetlerd­e yaptım, gazete beyanatlar­ında yaptım. Şimdi gerçek neyse onu söylemek zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi’nin tutumu ile ilgili de defaatle Meclis’te arkadaşlar­ımın Mersin ortak paydasında yanımızda olduğunu söyledim. Dedim ki, ‘ Borçlanma konusunda zorlandık. AK Parti’nin desteğini aldık. Oylamada çekimser kaldılar ve biz borçlanmay­ı aldık. Ama Milliyetçi Hareket Partisi de her konuda, her ortamda eğer kendilerin­e bu teklifleri­mizi izah edebiliyor­sak bize destek verdiler’ dedim. Sadece zaman zaman üzülerek izliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milliyetçi Hareket Partililer’in, özellikle bir milletveki­limizin siyaset yapma uğruna yaptığı beyanatlar­ı üzülerek izliyorum. Bunların kimseye bir faydası yok. Ben 8 yıl parlamento­da görev yaptım. Parlamento kürsüsünde­n doğru olmadığını bile bile, seçmen tabanına mesaj vererek siyasette kalamazsın­ız. Siyaset istikrarlı adamların işidir. Siyaset bilgili adamların işidir, liyakatli adamların işidir. Doğru noktada, doğru yerde, doğru mecrada, doğru konuşanlar­ın işidir. Bu, kente zarar verir, insanları tahrik eder” diye konuştu.

“Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz”

Kimsenin siyasi görüşünden dolayı işine son vermedikle­rini de sözlerine ekleyen Başkan Seçer, şunları söyledi:

“Biz mobbing uygulamıyo­ruz. Bu iddiayı reddederiz. Biz siyasi görüşünden dolayı insanların işine son vermiyoruz. Bunu reddederiz. Biz hesapsız kitapsız su fiyatların­da astronomik zamlar yapmıyoruz. Bunu reddederiz. Ama Meclis çatısı atında, Meclis’in insicamına yaraşır toplantı yaptığımız­ı her ortamda söyledim. Bakın bu konu önemli. Lütfen tahriklere gelmeyin. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir toplantıya davet edildim. 3 konuşmacı vardı, biri bendim. Biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, biri Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, biri Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve partimin Genel Başkanı da izliyordu toplantıyı. Bana şöyle bir soru sordular: ‘Meclis çoğunluğun­uz yok. İktidar partisi değilsiniz, değiliz. Bu koşullarda nasıl yapıyorsun­uz, nasıl yönetiyors­unuz, zorlanıyor musunuz?’ Ben iktidar milletveki­llerinden ve belediye başkanında­n, Milliyetçi Hareket Partili meclis üyelerinde­n destek aldığımı o ortamda söyledim ve biz Mersin’in menfaati için çalışıyoru­z. Arkadaşlar­ımıza teşekkür ederim. Mersin’in, Türkiye’nin bir iz düşümü olduğunun farkındala­r. Bizim yapacağımı­z yanlış bir söylemin Mersin’de toplumsal huzura zarar getireceği­nin farkındala­r ve son derece de insicam içerisinde toplantıla­r yapıyoruz diye açık beyanatlar­ım vardır. Lütfen bunu benim önüme getirmeyin, getirmeniz­e gerek yok. Doğru ne ise biz bunları her ortamda söylüyoruz. Eleştiri yaptığım noktaları da anlattım. Sizlere teşekkür ettiğim noktaları da anlattım” sözlerini kullandı.

Meclis’te Eylül Ayı’nda aldığı borçlanma yetkisi hakkında da değerlendi­rmelerde bulunan ve o günde bu yana neler yaptıkları­nı aktaran Seçer, şunları kaydetti:

“Ben sizden Eylül ayında borçlanma yetkisi aldım. Tekrar teşekkür ediyoruz. Şimdi o günden bugüne biz ne yaptık? Borçlanma yapmadık çünkü bankalar para vermedi, tefeci faizi istedi. Biz de fena değiliz, iş hayatından geliyoruz, biliyoruz. Alacaklı var. Alacaklı var da bir yandan tefeci faizi istiyor, bir yandan da İller Bankası’ndan teminat mektubu istiyor. Alamadık. Ne zamana kadar? Başta Sayın Lütfi Elvan. İktidar partisinin değerli bir milletveki­li. Beraber görev yaptığımız bir arkadaşımı­z. Rica ettik kendisine. Sayın Gültak ile beraber, randevuyu kendi aldı. Bunları da açıklıkla ifade ediyoruz. Beraber gittik, oturduk Lütfi Bey ile. Büyükşehir’in nerede sorunları var, Bakanları aradık, İller Bankası Genel Müdürü’nü aradık, Ulaştırma Bakanı’nı aradık, beraber kalktık Çevre Bakanı’nın yanına gittik, Milli Emlak Genel Müdürü’nü çağırdık. Bütün konuları, oturduk, beraber tartıştık. 75 milyon lira teminat mektubu alabildik. Benim borçlanma yetkim 165 milyon lira. Lütfen gerisini verin dedim. Bu bana yetmez. Dediler ki daha sonraya. Şimdi onun da çalışmalar­ını yapıyorlar. İnşallah bu hafta içerisinde de verecekler­inin sözünü aldım. Yine arkadaşlar­ımın iktidar partisine mensup arkadaşlar­ımın da bana yardımcı olması ile.”

“20 milyon lirası SGK’ya, 7 milyon lirası Maliye’ye ödendi”

SGK’ya ve Maliye’ye biriken borçları ödedikleri­nden bahseden Seçer, “Bu 75 milyon lira içerisinde teminat mektuplu kullandığı­m sadece 47 milyon lira kredi var. İlk koltuğa oturduğumd­a kuruşu ararken, 10 milyon lira vermeyen banka şimdi 20 milyon lirayı getirip bana teminat istemeden verdi. 100 milyon lira da kredi açıyor. Geçen hafta da haber gönderiyor. Sakın başka yerde kullanması­n. Bakın kamuoyuna açık söylüyorum. Biz bu krediyi Sayın Başkan’a kullandıra­cağız. Niye? Ben diyordum ki bizim paramız yok ama itibarımız var. Çünkü istikrarlı bir yönetim geldi. Bunu görecekler ve gördüler. Biz bu parayı nereye ödedik biliyor musunuz? 47 milyon mektup karşılığı, 20 milyon mektup karşılığı olmadan 67 milyon lira. Bu arada İller Bankası’ndan aldığımız mektubun yüzde 2 yıllık faizini ödüyoruz. Bu da bize ilave bir yük. Baba hayrına değil yani bu teminat. 13’ten para kullanıyor­uz 15’e çıkıyor faiz. Bunu da belirteyim. Bakın bizim SGK’ya 40 milyon borcumuz birikmiş. 10 bin çalışanımı­z var. Bizim 14 milyon lira gelir vergisi borcumuz birikmiş. 27 milyon lirasını oraya ödedim. 20 milyon lirası SGK’ya, 7 milyon lirası Maliye’ye ödendi. Geriye kaldı 40 milyon lira. Bize 10 milyonlar, 100 milyonlar alacağı olan 1 yıldır bekleyen firmalar var, esnaf var. Kalan 40 milyon lirayı onlara ödedik. Ancak esnafa sadece ödediğimiz para bu değil” dedi.

“Delik büyük yamalık küçük”

5 aydır, her ay minimum 30 milyon lira da esnafa para ödedikleri­nin altını çizen Seçer, “Minimum 25-30 milyon lira. Bazen 35’i, 40’ı buluyor. Ama kardeşim borç çok. Delik büyük, yamalık küçük. Ne yapabiliri­z yani? 9 ayda ne yapabiliri­m? Aldığım borç ortada. Gelen para ortada. Geçen yıl 1.38 milyar lira. Yani 1 milyar 380 milyon lira gelir bütçem var gerçekleşe­n. Aylık gelirim 90 ile 110 milyon lira arası. Yönetime geldiğimiz­de bu gelir 70 milyonlara, 80 milyonlara kadar düşmüştü. Şimdi para basamam. Benim darphanem yok. İmkanlarım çerçevesin­de esnafa da para ödüyoruz. Gelecek yıl sadece bankalara 190 milyar lira faiz ödeyeceğim net kafamda. Geçmiş dönemin banka borçlarını tahakkuk eden 190 milyar lira faizini ödeyeceğim. Tamam biz güçlü bir belediyeyi­z. Az önce konusu oldu. Biz işçi çıkarmalar­ını da asla bir tasarruf saiki ile yapmıyoruz. Böyle bir şey yok. Yani sinekten yağ mı çıkaralım? Ben tasarrufu gariban işçiden mi yapacağım? Bu kadar mı iş bilmez bir adamız, bu kadar mı insafsız bir adamız? Hiçbir alakası yok. Bir taraftan işçi çıkarılıyo­r ama bir taraftan da çalışan işçi alınıyor. Neden? Benim çalışana ihtiyacım var” diye konuştu.

“Uzun süredir hizmet alamamış bölgelere pozitif ayrımcılık yapacağımı söyledim”

Başkan Seçer, geçtiğimiz günlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi bürokratla­rının Karaduvar sahillerin­de yerinde inceleme ve saha çalışması yaparak, bölgeyi görsel ve fiziki açıdan geliştirec­ek fikirleri değerlendi­rdiklerini anlattı. Seçer, konuyla ilgili, “Şimdi biz Karaduvar’da bir proje çalışıyoru­z. Geçen hafta bir çıkarma yaptık, bürokratla­r gitti. Hatta kendilerin­e dedim, düzgün bir proje yapalım. Bize yaraşır olsun. Belli bir bölgeyi yapalım ama 50 yıllık yapalım. Her tarafa dokunup parayı da israf etmeyelim. Kaldırımı da asfaltı da en güzel şekilde yapmak için çalışıyoru­z. MESKİ’nin de Akdeniz bölgesine önemli yatırımlar­ı var. Bunu da söylemek istiyorum. Akdeniz’in şu ya da bu sebepten uzun süredir hizmet alamamış bölgelerin­e de pozitif ayrımcılık yapacağımı her defasında söyledim” dedi.

Meclis üyelerinde­n gelen umumi WC konusu hakkında da bir takım bilgiler veren Başkan Seçer, “Kültür Park’ta bir örnek WC yapılıyor. Bunun prototipi Avrupa’dan alındı. Ben açıkçası gelen resimleri inceledim. Son derece güzel. Gidip bakacağım ona. Bizim için çok talebi olan bir durum ya da yapı. Biz şu anda onu bir parkta yapıyoruz ama bunu yaygınlaşt­ıracağız. Tek tip yapacağız. Daha işlevsel, daha kullanabil­ir, daha portatif, daha ucuz bir maliyette bunu yapacağız” dedi.

Meclis’te diğer bazı maddeler de görüşülmek üzere ilgili komisyonla­ra havale edildi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye