Gürdoğan Yurtsever
Dijital veya e-Devlet hizmetleri kamu hizmetlerinde bürokrasiyi azaltıyor, vatandaşların devlet hizmetlerine erişimini kolaylaştırıyor, zaman ve mekana bağımlılığı ortadan kaldırıyor.
Dijitalleşen devlet hizmetleri yaşamı kolaylaştırıyor
Dünyadaki dijital dönüşüm herkesi ve tüm kurumları etkilediği gibi devletleri de derinden etkiliyor. Devletler artık vatandaşlarına yönelik pek çok hizmeti dijital ortamlara taşımaya çalışıyor. İnternet ve mobil teknolojilerini kullanarak projeler geliştiriyor ve hizmet kanallarını genişletiyor.
Bu tür projeleri stratejik eylem planlarının en başlarına koyuyor. Bunları geliştirmek için önemli yatırımlar yapıyor. Daha iyi uygulamalar için birbirleriyle yarışıyor. Bu şekilde dijital veya elektronik devlet yaklaşımı ön plana çıkıyor.
Genel olarak e-Devlet adı verilen bu çalışmalar, devletlerin ve vatandaşların birbirlerine karşı yükümlü olduğu görev, sorumluluk ve hizmetlerin karşılıklı ve çift yönlü olarak internet, mobil, sosyal medya gibi dijital hizmet ortamlarında güvenli, hızlı ve kesintisiz olarak verilmesini amaçlıyor.
Vatandaşlar devlet ile olan işlemlerini internet veya mobil aygıtlar üzerinden yapabiliyor. Böylece kamu kurumlarına gitmeye gerek kalmadan saniyeler içinde devlet hizmetlerine ulaşmak mümkün olabiliyor.
E-DEVLET HİZMETLERİ ARTIYOR
Ülkeler her geçen gün bu alanda yeni hizmetleri vatandaşlarına sunuyor. Vergi, ceza ve fatura ödemeden, abonelik işlemlerine, sosyal güvenlikten, eğitim hizmetlerine, askerlik işlemlerinden ihalelere katılıma kadar kamu kurumları tarafından verilen binlerce hizmete E-devlet sistemi üzerinden kolayca ulaşabiliyor. Bazı ülkeler daha da ileri adımlar atıyor. Örneğin Estonya, ülkede oturum izni verme hizmetini dahi dijital ortama taşıdı. Başvuru belgeleri ve imzalar dijital olarak yapılabiliyor. Bu şekilde ülkeye gitmeden iş kurmak, oturma izni olmak, vergi muafiyeti ve diğer kolaylıklardan faydalanmak mümkün olabiliyor.
G-20 VE OECD TARAFINDAN DA TEŞVİK EDİLİYOR
Dijital devlet hizmetleri G-20 ve OECD tarafından da teşvik ediliyor. Bu konuda yayımlanan deklarasyon ile Dijital Devlete ilişkin 7 ilke belirlendi. Bu şekilde devletlerin ve hükümetlerin dijital sistemleri en etkili, verimli ve güvenli bir şekilde kullanması, mevcut stratejilerini geliştirmesi ve yenilemesi, kapasitelerini güçlendirmesi, bunun yanı sıra da özellikle kişisel verilerin güvenliği, gizliliği gibi pek çok önemli mevzuat düzenlemesine uyum sağlaması hedefleniyor.
KAMU HİZMETLERİNDE BÜROKRASİ AZALIYOR
Dijital veya e-Devlet hizmetleri kamu hizmetlerinde bürokrasiyi azaltıyor, vatandaşların devlet hizmetlerine erişimini kolaylaştırıyor, zaman ve mekana bağımlılığı ortadan kaldırıyor. Vatandaşların devletle olan işlemlerini çok hızlı yapmasına imkan sağlayarak verimliliği artırıyor.
Devlet hizmetlerine fiziksel erişimde karşılaşılan maliyetlerin büyük oranda ortadan kalkmasına neden oluyor. Hizmetlere fiziksel erişimde gerekli olan personel, ofis ve diğer giderler ortadan kalkıyor veya azalıyor.
Bu da kamu kaynaklarının ve zamanın daha etkili ve verimli kullanılmasına, toplumsal faydanın yükselmesine imkan sağlıyor. Bunun yanı sıra vatandaş memnuniyetini artırıyor, devlet ve vatandaşlar arasındaki iletişimin ve güvenin gelişmesine katkı sağlıyor.
Bu hizmetler artıkça vatandaşların beklentileri daha da artıyor. Bu şekilde toplumsal bilinç ve toplumdaki demokrasi bilinci de yükseliyor. Daha iyi, şeffaf ve etkin bir devlet yapısı ortaya çıkıyor. Bunların yanı sıra toplumun bilgi toplumu haline dönüşmesine ve çağdaşlaşmasına da önemli katkılarda bulunuyor.
BİLGİ GÜVENLİĞİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Bununla birlikte dijital devlet çalışmaları bütün bu faydalarına rağmen önemli ve yeni risklerin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Her geçen gün genişleyen e-Devlet hizmetleri vatandaşların kişisel verilerine bu platformlardan erişimine imkan sağlarken, aynı zamanda bu verilere yetkisiz veya