ÇİN AVRUPAYI, FETHEDİYOR
Çin bitmeyen bir enerjiyle Avrupa’ya yatırım yapıyor. Elinde hiç tükenmeyen şişkin cüzdanı ile sürekli alışveriş yapan bir mirasyedi gibi, yaşlı kıtanın en gözde şirketlerini, limanlarını, gayrimenkullerini ve futbol kulüplerini satın alıyor.
Çin’in ekonomik reformları başlattığı neredeyse 40 yıl, Avrasya ekonomilerini birbirine bağlayacak Bir Kuşak Bir Yıl Girişimini açıkladığı ise altı yıl oluyor. Son 10 yılda ise Çin, sanki elinde hiç tükenmeyen şişkin cüzdanı ile sürekli alışveriş yapan bir mirasyedi gibi…
Özellikle Avrupa’da biraz da endişe verici ölçüde Çin yatırımları söz konusu… Yaşlı kıtaya Çin’in son 10 yılda doğrudan yatırım, satın alma ya da birleşme yoluyla yatırımlarının toplamı 318 milyar doları buldu. Bu süreçte Çin, Avrupa’ya ABD’ye oranla yüzde 45 daha fazla yatırım yaptı.
Çin’in 2008’den başlayarak, 2019’un Ocak ayı itibarıyla Avrupa’da 30 ülkede tamamlanmış veya devam eden 678 anlaşması var. Çinli şirketler, İtalyan lastik üreticisi Pirelli’den İrlandalı uçak leasing şirketi Avolon’a kadar 360 şirketin çoğunluk hisselerini satın aldılar.
Çin’in yatırımları da öyle ufak tefek değil. Avrupa’da daha çok eneji, kimya ve altyapıya odaklanıyorlar. Çin’in eline geçen önemli şirketlerden söz edecek olursak;
İSVİÇRELİ SYNGENTA EN BÜYÜK SATIN ALMA
Geely, 1.3 milyar dolara İsveç’in otomobil üreticisi Volvo’yu, en büyük satın alma olan ChemChina 46.3 milyar dolara İsviçre’nin en büyük gübre üreticisi Syngenta’yı satın aldı.
Bright Foods, Britanya’nın ikinci büyük tahıl ürünleri şirketi Waatabix’i
1.5 milyar dolara, yatırım şirketi şirketi Fosun, ünlü turizm devi Clup Med’i 1.07 milyar dolara, İtalyan lastik üreticisi Pirelli’yi Chemchina 7.7 milyar dolara ele geçirdi.
ABD ile Çin arasındaki soğuk rüzgarlar ve ticaret savaşı Çin’in giderek Avrupa Birliği’ne yakınlaşmasına neden oldu. Çin liderliği şirketlerin dışa açılmaya, sektörlerinde küresel piyasa paylarını güçlendirmeye teşvik ediyor.
Ayrıca Peugeot ve Citroen otomobillerinin üreticisi Fransız PSA Group’un yüzde 14 hissesine 1.1 milyar dolar ödediler. İtalyan moda markası Cerruti, Fransız giyim markası Sandro, Fansız akıllı telefon şirketi Viko da Çin’in portföyüne geçenlerden…
Çinlilerin alımları özellikle Britanya’da daha ilgi çekici oluyor. Milyarlarca dolarlık gayrimenkul yatırımlarının yanı sıra, rafineriler, bazıları Kuzey Denizi’nde olmak üzere rüzgar santralları, güneş enerjisi çiftlikleri Çinlilerin eline geçti.
Londra’nın ikonik taksilerini üreten London Taxis, oyuncak mağazası zinciri Hamley’s, alışveriş mağazası zinciri House of Fraser, ünlü otomotiv şirketi MG, biberon üreticisi Tommee Tippe, eczane zinciri Superdrug, pizza zinciri PizzaExpress, üst segment alışveriş mağazası Harvey Nichols da Çinlilerin satın aldığı şirketler arasında…
Çin özellikle Avrupa’daki limanlara ilgi gösteriyor. Yunanistan’ın en büyük limanı Pire’nin yanı sıra Rotterdam, Bruges, Antwerp gibi işlek limanlar, Fransa’ya ait Dunkirk, Le Havre, Nantes,
Son 10 yılda doğrudan yatırım, satın alma ya da birleşme yoluyla yatırımlarının toplamı 318 milyar doları buldu. 2019’un Ocak ayı itibarıyla Avrupa’da 30 ülkede tamamlanmış veya devam eden 678 anlaşması var.
Marsilya limanları, İspanya’nın Bilbao, Valencia, İtalya’nın Genova limanları Çinli yatırımcıların sahip olduğu değerlerden… Ayrıca, Londra Heathrow, Frankfurt Hahn ve Fransa’nın Toulouse havaalanları da Çinlilerin yönetiminde…
FUTBOL ENDÜSTRİSİNE DE YOĞUN İLGİLERİ VAR
Futbol endüstrisine de özel bir ilgi gösteriyorlar. İtalya’nın iki büyük kulübü AC Milan ve Inter Milan’ın yanı sıra Fransa’da Nice’in çoğunluk, O.Lyon’un azınlık, İspanya’da Espanyol çoğunluk, Atletico Madrid’in azınlık hisseleri yine Çinlilerin portföyünde…
Britanya’ya gelince, Ada’nın futbol
kulüplerine de özel bir ilgi gösteriyorlar. Aston Villa, Hull City, Wolwerhampton’u satın aldılar. West Bromwich Albiom, Reading ve Southhampton’da çoğun hisselerine, Manchester City’de ise azınlık hisselerine sahipler.
SADECE EKONOMİK DEĞİL SİYASİ BİR STRATEJİ DE VAR
Tıpkı Bir Kuşak Bir Yol projesinde olduğu gibi, Çin’in doğrudan yabancı yatırımlarını da sadece bir ekonomik girişim değil, arka bahçesinde yön vermeye çalıştığı politik strateji olarak değerlendirmek gerekiyor.
Özellikle, Çin’in istediği yüksek teknolojiye erişim imkanı sağlayan bir bölge olduğundan dolayı Çin’in Avrupa’ya ilgisi son yıllarda muazzam arttı.
TİCARET SAVAŞIYLA YAKINLAŞMA DAHA DA ARTTI
Bunda ABD Başkanı Donald Trump’ın izlediği korumacı politikalar nedeniyle Avrupa Birliği ile Çin’in giderek yakınlaşmasının da etkisi var. Avrupa’ya yatırımların artmasının bir başka nedeni de Çin’deki reform süreci, Çin liderliği kamu ve özel şirketlerin dışa açılmasını, küresel yatırımlarının artmasını, sektörlerinde küresel piyasa paylarını güçlendirmesini destekliyor.
Çin neyin peşinde? Yatırımda rotayı neden ABD’den iyice Avrupa’ya kırdı? 2018’in ilk yarısında Pekin’in
Avrupa’da gerçekleştirdiği yatırımlar ABD’ye yaptığının 9 katına çıktı. Çin, ABD’nin düşmanca tutumundan kaçarak Avrupa’ya sadece yatırım mı yapıyor?
Ya da ekonomik gücünü kullanarak Avrupa’yı ele geçirmek mi istiyor? Kimi uzmanlara göre, böyle düşünmek yanlış olur. Çin, Avrupa’ya karşı düşmanca bir tutum içinde değil.
AVRUPA’YI EN YAKIN ORTAĞI OLARAK DÜŞÜNÜYOR
Çin, Avrupa’nın şeffaflığı, açıklığı ve refah seviyesinden etkileniyor. Avrupa kapitalizminden, özellikle İskandinavya’daki sosyal piyasa modelinden öğreneceği çok şey olduğunu biliyor. Çok kutuplu bir dünyada, Avrupa’nın Çin’in en yakın ortağı olacağını düşünüyor.
Çinli liderler Avrupa’yı, başarı ve başarısızlıklarını çok iyi takip ediyorlar. Çin’i ziyaret eden Avrupalı liderlere ya da büyükelçilere, Batı’nın başarısızlıkları konusunda konuşma yapmayı ve ya da konferans vermeyi çok seviyorlar.
Uluslararası danışmanlık ve hukuk şirketi Baker Mackenzie tarafından hazırlanan bir raporda, 2018’in ilk altı ayında Çinli şirketlerin Avrupa’da gerçekleştirdiği satın alma ve birleşmelerin toplam değeri 20 milyara ulaşırken, bu rakam Kuzey Amerika’da sadece 2.5 milyar dolarda kaldı.
Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 24 milyar dolar olan Çin’den ABD’ye doğrudan yatırımlar yüzde 92’lik sert düşüşle 2 milyar dolara indi. Avrupa’da tamamlanan Çin yatırımları, 12 milyar dolara ulaşarak, 2 milyar dolar olan Kuzey Amerika’daki yatırımlardan altı kat fazla gerçekleşti.
ABD-Çin ticaret savaşının olumsuz etkileriyle, Çinli firmaların Kuzey Amerika pazarından hızla uzaklaştığı görülüyor. Rapordaki verilere göre, 2018’in ilk yarısında Çinli şirketler Kuzey Amerika’da 9.6 milyar dolarlık elden çıkarma işlemini tamamlarken, 5 milyar dolarlık bölümün ise tamamlanma aşamasında.
2016 ÇİN YATIRIMLARININ ZİRVE YILIYDI
Çin’in Avrupa’ya olan yatırımları özellikle 2016 yılında zirve yaptı.
Hukuk ve danışmanlık şirketleri Baker & McKenzie ve Rhodium Group’un verilerine göre, Çinli kamu ve özel sektör şirketlerinin Avrupa Birliği üyesi olmayan Norveç ve İsviçre dahil Avrupa’ya yatırımları 2015 yılında 2014 yılına göre yüzde 28 artarak 18 milyar dolardan 23 milyar dolara yükseldi.
Bu rakam 2016’ya gelindiğinde ise 40 milyar dolara (36 milyar Euro) çıktı. 2017’de ise durakladı ve yüzde 16 gerilemeyle 33.7 milyar dolarda kaldı. Ticaret savaşının sonucu olarak 2017’de ABD’ye Çin yatırımları yüzde 83 azaldı.
Rekor yıl olan 2016’da Çin yatırımları üç büyük Avrupa ekonomisinde yoğunlaştı. 2016’da Avrupa’daki toplam yatırımların yüzde 59’u Almanya, Britanya ve Fransa’ya gitti. 2017’de Çin’in en çok yatırım yaptığı 20 ülkenin, yine 5’i AB üyeleriydi.
Kuşkusuz, Avrupa Birliği de bu yoğun satın alma ve yatırım kampanyası karşısında, stratejik çıkarlarını korumak için, özellikle Çin’i hedefleyen bir yatırım izleme mekanizması oluşturdu. Bu, ülkelerin kendi yasa ve düzenlemelerinin yapması gerekliliğinden dolayı sadece yatırımı izleme ve raporlama sürecinden oluşan herhangi bir yaptırımı olmayan bir süreç…