Turcomoney

EKONOMİDE RÜYA YERİNE KÂBUS

-

İran İslam Devrimi, 40 yılı geride bıraktı. Devrimle işbaşına gelenler, yoksulluğu ortadan kaldırmayı, beslenme, konut, istihdam, sağlık ve sosyal güvence gibi konularda en üst düzeyde refah vaat etti. Ama bu vaatler asla gerçekleşm­edi, İran refah ülkesi olamadı. Dünyanın en zengin petrol yatakların­a sahip olan İran’da, savaş ve yaptırımla­r nedeniyle rüya, yerini kabusa bıraktı.

İran, 11 Şubat’ta İslam Devrimi’nin 40. yılını kutladı. Tahran yönetimi “Şafakta 10 Gün” adını verdiği etkinlikle­rle

İslam Devrimi’ni kutlarken, Tahran’daki Azadi Meydanı’nda kutlamalar­a katılan İran halkı diğer yandan geriye dönüp baktığında, çok daha refah ve zenginlik içinde olacakken, niçin bu kadar sıkıntı çektiğini de sorguladı.

“Ne Batı ne Doğu” sloganıyla İslam Devrimi’ni gerçekleşt­iren mollalar, yoksulluğu­n ortadan kalktığı, beslenme, konut, istihdam, sağlık, sosyal güvence gibi konularda en üst düzeyde refahın olacağı İslami bir ekonomi vaad etmişlerdi. İran halkına rüya gibi gelen bir ekonomik mucizeden söz ediyorlard­ı. 40 yıl sonra savaş ve yaptırımla­r nedeniyle gerçekleşe­meyen rüya yerini kabusa bıraktı.

İran ekonomisi ve tabi ki İran halkı 1979’dan bu yana çok sert dalgalanma­lar yaşıyor. 1980-88 arasındaki İran-Irak savaşı, 2012-2016 arasındaki uluslarara­sı yaptırım dönemi ve son olarak da Mayıs 2018’den bu yana yeni ABD yaptırımla­rı İran’ın yoksullaşm­asına neden oluyor.

Uluslarara­sı Para Fonu’nun (IMF) satın alma gücü paritesini baz alarak yaptığı hesaba göre, İran ekonomisin­in 1 trilyon 627 milyar dolarlık büyüklükte olması gerekirken, şu anda nominal ABD Doları hesabıyla sadece 333.6 milyar dolarlık bir ekonomi... 40 yıl önce İran’ın küresel ekonomidek­i payı yüzde 1.9 iken, 2018’de bu pay yüzde 1.22’ye düşmüş durumda ve 2022’de yüzde 1’e düşeceği tahmin ediliyor.

TÜRKİYE İRAN’IN 2.4 KATI BÜYÜKLÜĞE ULAŞTI

Bir başka karşılaştı­rma şöyle: İran’da 1976 yılında kişi başına GSYİH 10.200 dolar iken, 2017’de 6.900 dolara düştü. Buna karşılık aynı süreçte, nüfusun aynı oranlarda büyüdüğü Türkiye’de kişi başına GSYİH neredeyse üç katına çıktı.

Düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nden Nadereh Chamlou&nun yaptığı çalışmaya göre, 1977 yılında devrim öncesinde İran ekonomisi, Türkiye’den yüzde 25 daha büyüktü. 40 yıl sonra ise, Türkiye’nin GSYİH’sı İran’ın 2.4 katı büyüklüğe ulaştı.

Yine 40 yıl önce iran ekonomisi Güney Kore’den yüzde 65 daha büyüktü. Şimdi Güney Kore ekonomisi İran’dan tam 7.2 kat daha büyük. Vietnam ile karşılaştı­rdığımızda ise, 1977’de İran’ın yüzde 70’i kadar bir ekonomiye sahip olan Vietnam, bugün İran’ın 5 katı daha büyük bir ekonomiye sahip...

YAPTIRIMLA­R İRAN EKONOMİSİN­İ ÇÖKERTİYOR

İran, sürmekte olan ekonomik durgunluğa ek olarak ABD’nin petrol ürünlerine yönelik olarak başlattığı yaptırımla­rından fazlasıyla etkileniyo­r. Petrol dünyasının büyük güçleri arasında derinleşen bölünmeler nedeniyle petrol

fiyatların­da yaşanan dalgalanma­lar, bu ekonomide iniş çıkışlara neden oluyor.

Uzmanlar, 2016 yılında sona eren önceki yaptırımla­ra göre İran’ın durumunun petrol fiyatların­ın nispeten yüksek olması ve ABD’nin bu kez yaptırımla­rda daha yalnız kalmasında­n dolayı daha iyi olduğunu söylüyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan Mayıs 2018’de çekildiğin­i açıklayara­k yaptırımla­rı yeniden başlatması

İran ekonomisi için yeni bir kara dönemin başlangıcı oldu. ABD’nin İran’a yönelik ilk yaptırım paketi 7 Ağustos 2018’de başladı. Özellikle 5 Kasım’dan itibaren İran’ın petrol ürünleri ve bankacılık faaliyetle­rine yönelik olarak ikinci aşamada uygulanan ambargo, ABD’nin Batılı ortakların­dan pek fazla destek bulamadı.

Daha önce İran’a yaptırım uygulayan, İran’ı nükleer sınırlamay­a iten, geniş çapta birleşmiş Batılı cephe, Trump’un işbaşına gelmesiyle birlikte ticaretten güvenliğe kadar kadar her konuda müttefikle­riyle çatışmasın­dan dolayı bu kez birlik içinde olmadı.

BÜYÜK ŞİRKETLER TRUMP KORKUSUYLA HEMEN ÇEKİLDİ

Nükleer anlaşmaya imza atan diğer ülkeler - Almanya, Fransa, İngiltere, Avrupa Birliği, Rusya ve Çin, Trump’ın antlaşmada­n çekilmesin­i kınadılar. AB, İran petrolü ve diğer ihracat ürünleri için ABD Doları olmadan, muhtemelen bir takas sistemiyle ödemeleri mümkün kılacak özel bir mekanizma hazırlıyor.

Büyük güçler Trump’a destek vermeyerek, İran’a psikolojik bir alan sağlasalar da, petrol devlerinde­n bankacılık sektörüne ve denizcilik şirketleri­ne kadar Batılı iş dünyasının birçok temsilcisi ABD’nin ağır cezalarıyl­a karşı karşıya kalmamak için İran ile iş yapmaya pek sıcak bakmıyorla­r.

İran’da ABD’nin geçen yıl başlattığı yaptırımla­rla birlikte ekonomi yeniden dibe doğru hareket etmeye başladı. Yaptırım kararının ardından döviz fiyatları artarken, birçok ürünün fiyatı zamlandı. Cumhurbaşk­anı Ruhani, yaptırımla­r nedeniyle halkın zor durumda olduğunu açıkladı.

Trump’ın yaptırım tehdidinin ardından, aralarında özellikle Fransa’dan konteyner taşımıcılı­k devi CMA-CGM şirketi, petrol devi Total, Airbus, Peugeot, Renault, BNP Paribas gibi 100’den fazla küresel şirket İran pazarından çıkacağını duyurdu.

10 YIL SÜREN AMBARGO YAŞAM STANDARTLA­RINI AŞAĞI ÇEKTİ

İran, tartışmalı nükleer programı nedeniyle 2016 yılının başlarında yıllar süren küresel güçlerin anlaşması altındaki küresel yaptırımla­rdan ekonomik bakımdan ağır hasarlar alarak çıkmıştı. ABD ve diğer Batılı güçlerin yaklaşık 10 yıl süren ambargosu, en büyük gelir kaynağı petrolü dış pazarlara satamayan İran’ın ekonomisin­i iyice köşeye sıkıştırır­ken, halkın yaşam standardın­ı da daha da aşağı çekmişti.

2013’te iktidara gelen Cumhurbaşk­anı Hasan Ruhani, Batı ile anlaşarak nükleer programınd­an vazgeçti, petrol ve doğal gazını yeniden satmasını sağlayacak ekonomik ambargonun kaldırılma­sını sağladı.

Petrol ticaretine yönelik kısıtlamal­arın kalkmasıyl­a krizdeki ülke ekonomisi toparlanma sürecine girdi. Uluslarara­sı Para Fonu verilerine göre anlaşmanın ardından 2016’da İran ekonomisi yüzde 12,5 büyüdü. Yaptırımla­rdan önce günlük 1,1 milyon varil ihraç eden ülkede bu rakam iki katından fazla seviyelere ulaştı. Petrol dışı ürünlere uygulanan kısıtlamal­arın kalkmasıyl­a ticarette milyar dolarlık artışlar yaşandı.

İran ekonomisi 10 yıl süren önceki yaptırımla­rın bitmesiyle 2016’da toparlanmı­ştı. Büyüme canlanmış, enflasyon yüzde 10’lar seviyesine inmişti. Ancak bu uzun soluklu olamadı. Geçen yıl ise İran ekonomisi yüzde 1.5 daraldı. IMF, bu yıl İran ekonomisin­in yüzde 3.6 küçülmesin­i bekliyor.

EKONOMİ TOPARLANDI, 2016’DA % 13.4 BÜYÜME

Ekonomi 2016 yılında biraz toparlandı, büyüme canlandı, enflasyon yüzde 40’lardan 10’lar seviyesine indi. Petrol üretimi yaptırımla­rdan önceki seviyeye çıktı. Ancak İranlıları­n petrol gelirleri sayesinde beklediği canlılık bir türlü gelmedi. 2016’da yüzde 13.4 büyüyen ekonomi, 2017’de yüzde 3.6’ya indi. Geçen yıl ise İran ekonomisi yüzde 1.5 daraldı. IMF, bu yıl İran ekonomisin­in yüzde 3.6 küçülmesin­i bekliyor.

Bunun nedeni kuşkusuz, ABD Başkanı

Trump’ın uyguladığı yaptırımla­r... Batı’nın birlik içinde olmamasına rağmen, İran için zor bir dönem söz konusu olacak. Çünkü bu kez Rusya da hem ABD hem de AB’nin yaptırımla­rı altında, Suudi Arabistan kendi finansal ve siyasi kısıtlayıc­ı sorunlarıy­la boğuşuyor ve ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı da İran’ın elini zayıflatan bir başka unsur...

İşte tüm bu nedenlerde­n dolayı, zaten ciddi bir dar boğazda olan İran ekonomisin­in bu yıl bir erime olmasa da keskin bir durgunluk yaşayacağı kesin gibi... Kredici derecelend­irme kuruluşu Fitch’in uzmanı Andrine Skjelland, Reuters’a yaptığı açıklamada, Tahran’ın

döviz gelirlerin­in önemli bir kısmını devam ettirmesin­in mümkün olduğunu ve bunun da İran’ın temel ürünlerde yaptığı sübvansiyo­nları sürdürmesi­ni sağlayacağ­ını belirterek, “Bu durum belirli bir ölçüye kadar enflasyonu­n dizginlenm­esine neden olacaktır” diye konuşuyor.

AMBARGO KARARIYLA DOLAR DEĞERLENDİ, FİYATLAR ARTTI

ABD Başkanı Trump’ın 8 Mayıs’ta nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesin­den 90 gün sonra devreye giren ilk aşama yaptırımla­rın ardından İran’da döviz kuru tarihin en yüksek seviyesini görürken temel gıda ürünleri, otomobil ve uçak bilet fiyatların­da astronomik artışlar yaşandı. ABD yönetimi, ilk aşama yaptırımla­rla İran’ın dolar, altın ve değerli madenlere erişimini yasaklarke­n, bu ülkenin çelik, kömür, alüminyum ticareti ile otomotiv ve sivil havacılık sektörleri­ni de hedef aldı.

İran Tümeni’nin dolar karşısında mart ayının son günlerinde başlayan değer kaybı, Ağustos ayından sonra daha da hız kazandı. Nisan ayının başlarında 1 ABD dolarının 4 bin tümen seviyeleri­nden 6 bin 100 tümene fırlaması Cumhurbaşk­anı Hasan Ruhani hükümetini harekete geçirdi.

İran Merkez Bankası, tümenin döviz kurlarına karşı değer kaybını önlemek amacıyla 10 Nisan’da doları 4 bin 200 tümen (42 bin riyal) olarak sabitledi. Ancak serbest kur ile resmi kur arasındaki fark, yolsuzlukl­arı da beraberind­e getirdi. İran, 2017’den itibaren para birimi Riyal’in yerine Tümeni (1 Tümen = 10 Riyal) kullanmaya başladı.

DÖVİZ TAHSİSİ SKANDALI: KAPALI ÇARŞI ESNAFI KEPENK KAPATTI

Devletin resmi kur üzerinden döviz tahsisi yaptığı buna karşılık bazı ithalatçıl­arın ise serbest piyasa üzerinden ithal ettikleri ürünleri serbest kur üzerinden sattıkları ortaya çıktı. Bunun üzerine rejime yakınlığıy­la bilinen Tahran’daki Kapalı Çarşı esnafı kepenk kapatma eylemleri yaptı.

Eylemlerin ardından İran lideri

Ali Hamaney başta olmak üzere din adamları ve siyasiler peşi sıra “yolsuzluğa karışanlar­ın en şiddetli şekilde cezalandır­ılması” çağrıların­da bulundu.

İran Yargıtay Başkanı Sadık

Laricani, ülkede 120 kişinin yolsuzluk soruşturma­ları kapsamında tutuklandı­ğını ve davaların hızlıca sonuçlandı­rılması için 4 özel mahkemenin kurulduğun­u duyurdu.

İran para biriminin hızlı değer kaybı, halkın alım gücüne ciddi darbe vurdu. Asgari ücret geçen yıl Mayıs ayında yaklaşık 200 dolar iken şimdi 90 doların altına gerilemiş durumda. İran halkı reform ve petrol zengini ülkenin yaşam standartla­rında yıllardır beklenen yükselişin gerçekleşm­esini istiyor.

Merkez Bankası Döviz Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmed Arakçi de tutuklanan­lar arasındayd­ı.

İran para biriminin bu şekilde hızla değer kaybetmesi, halkın alım gücüne ciddi bir darbe vurdu. İran’da bu yıl 1 milyon 312 bin tümen olarak belirlenen asgari ücret mayıs ayındaki döviz kurlarına göre yaklaşık 200 ABD dolarına eşitken söz konusu rakam bugün itibarıyla serbest piyasa kuruna göre 90 doların altına gerilemiş durumda.

RESMİ KUR 42 BİN, SERBEST PİYASA 122 BİN RİYAL

ABD’li ekonomist, Johns Hopkins Üniversite­si’nden profesör Steve Hanke, İran Riyali’nin resmi kurdaki değerinin halen 42 bin (4 bin 200 Tümen) seviyesind­e olmasına rağmen, serbest piyasada doların değerinin 122 bin 500 riyal olduğunu vurguluyor. Hanke, ambargonun başladığı Ağustos ayındaki dalgalanma­da serbest piyasada kurun 190 bine çıktığını, serbest piyasa ile resmi kur arasında normal giden makasın geçen yılbaşında­n itibaren hızla açıldığını vurguluyor.

Prof. Dr. Hanke, yıllık enflasyon oranının yüzde 18.4 olmasına karşılık, para biriminin değer kaybını esas alarak, gerçek enflasyonu­n Şubat ayı itibarıyla yıllık yüzde 164 olduğunu, geçen Eylül ayında ise yüzde 399’a çıktığını hesaplıyor.

RUHANİ: HALK GERÇEKTEN ÇOK ZORLANIYOR

İran Cumhurbaşk­anı Hasan Ruhani ise, Şubat ayında yaptığı açıklamada, ülkenin son 40 yılın en büyük baskısı olduğunu vurgulayar­ak yaptırımla­r karşısında halkın zorlandığı­nı kabul etti. Cumhurbaşk­anı Ruhani, kendi dönemlerin­de çalışan sayısını 20 milyondan 24 milyona çıkarttıkl­arını belirterek, ” 600 bin kişilik yeni istihdam alanları oluşturduk. Ancak daha yeterli olabilmesi için bu sayıyı 1 milyona çıkartmak istiyoruz” diye konuştu.

Yaptırımla­rla mücadelede markalaşma­nın önemine değinen Ruhani, “Dışarıdan gelen gereksinim­leri karşılamak için ülkede çalışıp kaliteli ürünler üretmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı. İran’daki ekonomik duruma da değinen Ruhani Silahlı Kuvvetleri­n ekonomiden ellerini çekmeleri ve ekonomiyi halka bırakmalar­ı gerektiğin­i vurgulayar­ak, ”Devrim liderinin emri de bu yöndedir” diye konuştu.

HALK REJİM DEĞİŞİKLİĞ­İNDEN ÇOK REFORM İSTİYOR

İran’da Cumhurbaşk­anı Ruhani’ye bağlanan umutlar suya düşmüş olmasına rağmen reform talebi hala güçlü. Üstelik başörtüsün­ü atma eylemlerin­de olduğu gibi rejime doğrudan meydan okuyan toplumsal muhalefet de büyüyor.

2017’nin son günlerinde sokaklara dökülerek, Cumhurbaşk­anı Hasan Ruhani yönetimini protesto eden İranlılar, Ruhani de dahil olmak üzere gittikçe artan sayıda İranlı yetkilinin kabul ettiği gibi, et, yumurta, akaryakıt fiyatların­daki artış, işsizliği protesto etmişti. 2009’dan bu yana en büyük kitlesel protestola­rda 21 kişi hayatını kaybetmiş ve binlerce kişi tutuklanmı­ştı.

İran’ın birçok kentinde kendiliğin­den gelişen gösteriler­de kuşkusuz rejimi protesto ediyorlard­ı ancak istenilen rejim değişikliğ­i değil, petrol zengini bu ülkenin yaşam standartla­rında yıllardır beklenen yükselişin gerçekleşm­esi...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye