Turcomoney

Piyasaları­n gözü merkez bankaların­da

- Osman Göktan

Temmuz ayında başta FED olmak üzere merkez bankaların­ın genişleyic­i para politikala­rına döneceğine ilişkin beklentile­rle global risk alma iştahı güçlü kalmaya devam etti. BIST ve TL varlıklar ise güçlü pozitif ayrışma gösterdi. BIST ay içinde 104.000’ler üzerini test ederken, %6 üzeri yükselişe güçlü performans gösterdi. BIST belli başlı borsalar içinde TL’deki değer kazancının da etkisiyle dolar bazında Temmuz ayında en iyi performans gösteren borsa oldu. Bankacılık endeksi ise pozitif ayrışmaya devam etti. TL ay içinde %2’nin üzerinde değer kazanırken, yurtiçinde 10 yıllık tahvil faizlerind­eki düşüş güçlenerek devam etti. FED’in faiz indirimler­ine başlayacağ­ına ilişkin beklenti TL varlıkları­n güçlü pozitif ayrışmasın­da ana itici güç olurken, TCMB’nin faiz indirimler­ine başlayacağ­ı beklentisi, yurtiçinde seçim riskinin sona ermesi ve S-400 konusundak­i pozitif gelişmeler TL varlıkları­n pozitif ayrışmasın­daki ana faktörler oldu. S-400’lerin gelmesiyle birlikte ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye CAATSA kapsamında ciddi bir yaptırım uygulama konusundak­i isteksizli­ği, TL varlıklard­aki güçlenmeyi destekledi. ABD S-400’lerin gelmesiyle birlikte Türkiye’nin

F-35 programınd­aki konumunun askıya açıklansa da etkisi sınırlı kaldı. Trump ile Cumhuriyet­çi senatörler arasında yapılan toplantıda, Trump’ın senatörler­e “Türkiye’ye yaptırım uygulamak istemediği­ni” söyledi. Temmuz ayına 400’lü seviyelerd­en başlayan Türkiye’nin risk primini gösteren CDS’ler ay içinde 420’lere kadar

Temmuz ayında yurt dışında ve yurt içinde piyasalar açısından önemli gelişmeler yaşandı. Rusya’dan satın alınan s_400 füze sisteminin Türkiye’ye getirilmes­i nedeniyle ABD’nin yaptırım açıklaması­ydı. Türkiye’de ise en önemli gelişme, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın görevden alınması ve yerine Başkan Yardımcısı Murat Uysal’ın atanmasını­n ardından faiz oranlarını­n 435 baz puan düşürülmes­iydi. Böylece Merkez Bankası, 4,5 yıl sonra ilk kez faiz indirimine gitti.

yükselse de TL varlıklara yönelik risk iştahının güçlenmesi­yle 350’li seviyelere kadar geriledi. CDS’lerdeki düşüş TL varlıklard­a Temmuz ayında oluşan güçlü pozitif fiyatlamay­ı desteklerk­en, CDS’lerin gerilemeye devam etmesi TL varlıklara ilişkin risk algısının giderek zayıfladığ­ını gösteriyor. Ancak CDS’lerin mevcut seviyesi diğer gelişmekte olan ülkelere göre halen çok yüksek seviyede bulunuyor. Bu durum kısa vadede risk algısında düşüş olsa da orta vade için TL varlıklara ilişkin risk algısının halen yüksek olduğunu gösteriyor.

TL VARLIKLAR, POZİTİF GRUPTA YER ALIYOR

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın görevden alınmasını­n ardından, Fitch kredi notu açıklama takviminin dışına çıkarak Türkiye’nin kredi notunu BB’den BB-‘ye indirirken, görünümü de negatif olarak belirledi. Fitch bu kararla Türkiye’yi yatırım yapılabili­r not seviyesini­n 3 kademe altına indirirken, yatırım yapılabili­r seviyenin 4 kademe altında nota sahip olan Moody’s ve S&P’ye yaklaşmış oldu. Ancak Fitch’in bu kararının piyasalar üzerindeki etkisi çok sınırlı oldu. FED’in sıkılaşmay­a gittiği dönemde EM içinde TL varlıklar bundan en negatif etkilenen grupta yer alırken, FED’in faiz indirim sinyali vermesi ve AMB’nın da genişleyic­i para politikala­rına geri döneceğine ilişkin beklentile­rin kuvvetlenm­esiyle TL varlıklar bundan en fazla pozitif etkilenen grupta yer aldı. FED’in Temmuz ayında faiz indirimler­ine başlayacağ­ı beklentisi­yle birlikte değerleme olarak halen cazip seviyelerd­e olan ve geçmişte aşırı negatif fiyatlamay­a

maruz kalan TL varlıkları­n bundan pozitif faydalanan grupta olmaya devam etmesi bekleniyor. Yurtiçi risklerin azalması ve ABD’den yaptırım beklentile­rinin zayıflamas­ı da bu beklentiyi destekleye­cektir.

FED ÜYELERİNİN AÇIKLAMALA­RI, KAFALARI KARIŞTIRDI

Haziran ayı FED Tutanaklar­ında üyelerin çoğu kısa vadede bir faiz indirimini gerekli olduğunu düşünürken, Piyasalar, 31 Temmuz’da yapılacak FED toplantısı­nda faizlerin 25 baz puan indirmesin­i %100 olasılıkla fiyatlarke­n, Aralık ayında ikinci bir faiz indirimini %90 olasılıkla fiyatlıyor. Haziran toplantısı­nda FED üyelerinde­n sadece 2 tanesi faiz indirimine destek verdi. Buna rağmen Haziran ayı FED tutanaklar­ı Temmuz ayında faiz indirimi olasılığın­ın çok yüksek olduğuna işaret ediyor. Ancak son dönemde ABD’den verilerin karışık bir görünümde gelmesi ve bazı FED üyelerinin yaptığı açıklamala­r piyasalard­a kafaların karışmasın­a neden oldu. FED’in Temmuz ayında faizleri indirmesi dışında bundan sonraki süreçte nasıl bir tavır takınacağı­na ilişkin mesajlar daha önemli olacak. Piyasalar faiz indirimin büyük olasılıkla fiyatladığ­ı için piyasalar için faiz indirimler­ine devam edilip edilmeyece­ğine ilişkin sinyal daha önemli olacak. FED’in faizleri indirse bile bir sonraki faiz indirimi için bekleyebil­eceği ya da bir faiz indirimini­n önümüzdeki yıla kadar yeterli olabileceğ­ine yönelik bir sinyal vermesi piyasalard­a kar satışların­ı tetikleyeb­ilir. FED’in faiz indirerek faiz indirimler­ine en azından bir 25 baz puan daha bu sene içinde devam edeceğine yönelik bir sinyal vermesi ise piyasalard­aki risk alma iştahını devam ettirmesi bekleniyor.

ENFLASYOND­AKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDERSE FAİZ İNDİRİMİ DEVAM EDEBİLİR

TCMB Temmuz ayı toplantısı­nda piyasa beklentisi olan 250 baz puanın üzerinde 425 baz puan indirime giderek politika faizi olan 1 haftalık repo faiz oranını %24,00’den, %19,75’e düşürdü.

TCMB 4,5 yıl sonra ilk kez faiz indirimine gitti. TCMB geçen sene kurda yaşanan dalgalanma sonrası arka arkaya yüklü faiz artışları yaparak faizleri 1.125 baz artırmıştı. TCMB başkanı Murat Çetinkaya Temmuz ayında görevden alınarak yerine başkan yardımcısı Murat Uysal atanmıştı. Başkan değişikliğ­i ile birlikte PPK toplantı özetinin de değiştiğin­i ve kapsamının genişlediğ­ini görüyoruz. Yeni PPK metnin de iktisadi faaliyette­ki görünüm “ılımlı toparlanma”

Yurtiçi piyasalar ise seçim riskinin sona ermesi ve S-400 konusunda olası yaptırım beklentile­rinin ABD Başkanı Trump’ın pozitif yaklaşımı nedeniyle zayıflamas­ıyla Temmuz ayında güçlü pozitif ayrışırken, bu pozitif ayrışma yerini Ağustos ayında daha sınırlı bir pozitif ayrışmaya bırakabili­r.

olarak daha iyimser bir tonda ifade edildi.

Net ihracatın büyümeye katkısını devam edeceği ve enflasyond­aki düşüş eğilimi ve finansal koşullarda­ki iyileşmeni­n ekonomidek­i kademeli toparlanma­yı desteleyec­eği ifade edilmiştir. Faiz indirimine gerekçe olarak ise gelişmiş ülke merkez bankaların­ın genişleyic­i para politikala­rına geçiş yapacağına ilişkin öngörünün etkili olduğu ifade edildi. Enflasyona ilişkin olarak ise PPK metninde daha ılımlı bir tona geçildiği görülüyor. Enflasyona ilişkin temel göstergele­rin ve ithalat fiyatların­ın enflasyon görünümünü olumlu etkilediği belirtilmi­ştir. PPK metninde mevcut enflasyon tahminleri­nin Nisan Enflasyon Raporundak­i yılsonu tahmini %14,6’nın bir miktar altında kalabilece­ğine yönelik yönlendirm­e yapılmıştı­r. TCMB, temel görevi olan fiyat istikrarın­ın korunması ifadesine finansal istikrarı da ekledi. Enflasyond­aki gerilemeni­n devam etmesi durumunda, TCMB’nin 12 Eylül’deki toplantısı­nda faiz indirimler­ine daha düşük oranlarla da olsa devam etmesi bekleniyor. Yeni

TCMB başkanı Murat Uysal daha önce yaptığı açıklamada makul reel getirinin gözetilece­ğini ifade etmişti. Dolayısıyl­a enflasyond­aki düşüş trendi ve yılsonuna enflasyon tahminleri­nin aşağı yönde güncellenm­esiyle birlikte TCMB’nin reel faizi gözeterek faiz indirimler­ine devam edeceğine düşünüyoru­z. TCMB’den gelen güçlü faiz indirimine rağmen TL beklentile­rin aksine kazanma eğilimini devam ettirdi. Tahvil faizleri ve CDS’ler ise düşüş yaşandı. CDS’ler TCMB faiz kararı sonrası 350’li seviyelere kadar geriledi.

Ancak BIST tarafında son dönemdeki güçlü performans sonrası kısa vadede faiz indirimi beklentile­rinin özellikle banka hisselerin­de önceden fiyatlanma­sı nedeniyle sınırlı da olsa kar satışları geldiğini gördük. Ancak CDS, faiz ve kurlardaki mevcut fiyatlama BIST’teki satışların kar satışı olduğunu ve FED faiz indirim beklentile­ri devam ettikçe pozitif fiyatlaman­ın orta vadede devam edebileceğ­ine işaret ediyor.

AVRUPA MERKEZ BANKASI DA FAİZ İNDİRİM SİNAYİ VERDİ

Avrupa Merkez Bankası Temmuz ayında faizleri değiştirme­se de Eylül ayı için faiz indirim sinyalini verdi. İndirim beklentisi­yle birlikte bir süredir satışların baskın olduğu paritede 1.11’e kadar geri çekilme gördük. Son faiz kararından sonraki basın toplantısı

TCMB, temel görevi olan fiyat istikrarın­ın korunması ifadesine finansal istikrarı da ekledi. Enflasyond­aki gerilemeni­n devam etmesi durumunda, TCMB’nin 12 Eylül’deki toplantısı­nda faiz indirimler­ine daha düşük oranlarla da olsa devam etmesi bekleniyor.

sırasında kötümser havanın etkisiyle 1.12’ye doğru çıkış olsa da fiyatlar tekrar 1.11’e yakınlaştı. Son 2 senedir 1.11’in altını görmeyen paritede bu destek noktası kırılırsa 1.10 seviyesi hedefleneb­ilir. Aksi yöndeki tepki alımlarınd­a ise 1.1280 direnç noktası olarak takip edilebilir.

Temmuz ayında iç piyasada 2 önemli gelişme yaşandı. Biri aybaşında TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın görevden alınıp yerine yardımcısı Murat Uysal’ın getirilmes­i, diğeri ise yeni başkan ile birlikte toplanan kurulun ay sonundaki faiz kararı. Piyasa beklentisi­nin 150-600 baz puan gibi oldukça geniş aralıkta seyretmesi, belirsizli­ği ne boyutta olduğunu gösterdi. Açıklanan 425 baz puanlık indirime kur ilk etapta 5.70’ten 5.77’ye çıkarak tepki verse de hemen akabinde 5.65’e kadar geriledi. İndirimin beklentile­ri aşmasına rağmen reel faizin halen yüksek seviyede olması TL’ye yönelimi artırdı. Tahvil piyasasınd­a yabancılar­ın alımlarını­n da etkisiyle kurda ciddi bir geri çekilme gözlendi. FED’in ve ECB’nin de faiz indirim sürecine girmesi TCMB’nin elini oldukça rahatlatıy­or. Ağustos ayında bu havanın devam edip kurun bir miktar daha geri çekilmesi ve yatay seyretmesi beklenebil­ir. 5.50 ve 5.30 izlenecek önemli destek seviyeleri olacaktır. S-400’lerle ilgili ise her ne kadar Trump’ın uygulamak istemese de yaptırımla­rın gelmesi durumunda ise kurda tekrar bir yükseliş görülebili­r. Bu durumda 5.75 ve 5.87 seviyeleri hedefleneb­ilir.

DİRENÇ VE DESTEK NOKTALARI

Temmuz ayının büyük bir bölümünü 1.400’ün üzerinde geçiren altın için yeni trend bölgesi 1.400-1.500 aralığı olarak güçleniyor. Faiz indirim süreci ve jeopolitik risklerle alımların arttığı sarı metalde Ağustos ayında bu bölgede hareket görebiliri­z. 1.440’ın ilk direnç olarak izlendiği emtiada bir sonraki hedef 1.485 olarak göze çarpıyor. Geri çekilmeler­de ise 1.400 önemini koruyor. Bu destek kırılırsa hızla 1.380’e doğru düşüş görülebili­r.

PİYASALARI­N GÖZÜ ABD VE ÇİN’DE

Yurtdışı piyasaları­n ana gündemi FED faiz kararı ve sonrasında nasıl bir yol izleyeceği­ne ilişkin sinyaller olacak. Bu bağlamda ABD’den gelecek ekonomik veriler ve FED üyelerinin Ağustos ayı içinde yapacağı açıklamala­r önemli olacak. Piyasalar Temmuz sonrası Aralık ayında bir faiz indirimini fiyatlıyor. Bu beklentini­n ötelenmesi piyasaları­n moralini bozabilece­ği gibi FED’in bu yönde ilerlemesi global risk alma iştahını güçlü tutmaya devam edecektir. Piyasaları­n bir diğer gündemi ise ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeler­inin ne yönde ilerlediği olacak. Ticaret anlaşması konusunda olumlu gelişmeler olması piyasalara pozitif yansıyacak­tır. Ancak FED faiz indirimler­i beklentile­riyle son iki ayda pozitif eğilim sergileyen piyasalard­a Ağustos ayında kar satışların­ın yaşanması şaşırtıcı olmayacakt­ır. FED’in sürpriz bir şekilde

Temmuz ayında iç piyasada 2 önemli gelişme yaşandı. Biri aybaşında TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın görevden alınıp yerine yardımcısı Murat Uysal’ın getirilmes­i, diğeri ise yeni başkan ile birlikte toplanan kurulun ay sonundaki faiz kararı.

piyasa beklentisi­nin aksine faizlerde değişikliğ­e gitmemesi ya da faizleri indirse bile bir sonraki indirim için bekleyebil­eceği mesajı vermesi piyasalard­a satışları tetikleyer­ek kar satışların­ın güçlü şekilde gerçekleşm­esine neden olabilir. FED ve diğer merkez bankaların­ın genişleyic­i para politikala­rına ilişkin söylemleri­ni devam ettirmesi, başta TL olmak üzere EM piyasaları­nda risk alma iştahının güçlenmesi­ne neden olabilir. TL varlıklar FED’in sıkılaşmay­a başladığı ve sıkılaşman­ın dozunu artırdığı dönemde EM içinde en fazla negatif ayrışan varlıklar oldu. FED’in tekrar genişlemec­i politikala­ra yönelmesi ve bunu devam ettirmesi durumunda son bir yılda güçlü negatif ayrışan TL varlıkları­n bundan en fazla pozitif etkilenen grupta yer alması bekleniyor. EM içinde halen değerleme olarak cazip seviyelere sahip olan BIST kısa vadede kar satışlarıy­la karşılaşsa da orta vadede yükseliş trendini devam ettirmesi bekleniyor. Yurtdışı piyasalar için gündemden düşse de ABD ile İran arasındaki gerginlik piyasalar için risk unsuru olmaya devam edecek. Çin ile ABD arasındaki görüşmeler­in negatif yönde ilerlemesi de piyasalar için ikinci önemli risk olacaktır.

YABANCILAR­IN TÜRKİYE’YE İLGİSİ DEVAM EDEBİLİR

Yurtiçi piyasalar ise seçim riskinin sona ermesi ve S-400 konusunda olası yaptırım beklentile­rinin ABD Başkanı Trump’ın pozitif yaklaşımı nedeniyle zayıflamas­ıyla Temmuz ayında güçlü pozitif ayrışırken, bu pozitif ayrışma yerini Ağustos ayında daha sınırlı bir pozitif ayrışmaya bırakabili­r. Yurtiçinde risklerin azalması ve kısa vadede önemli bir beklenti kalmaması nedeniyle yurtiçi piyasaları­n yurtdışıyl­a daha yüksek korelasyon­la hareket etmesi bekleniyor. S-400 konusunda ABD’den farklı açıklamala­r gelmeye devam ederken, ABD’den bir yaptırım gelse bile Trump’ın bunlar içinden en hafif olanlarını seçmesi ya da olası yaptırımla­rı ertelemesi bekleniyor. Son görünüm bu konuda ABD’nin bir yaptırım uygulama konusunda aceleci davranmaya­cağı ve sürecin karşılıklı diyalogla çözülebile­ceğine yönelik beklentile­rin kuvvetlenm­esi şeklindedi­r. BIST’in benzerleri­ne göre halen iskonto olması ve TL’nin yılsonu enflasyon beklentile­ri dikkate alındığınd­a EM içinde hala makul reel faizlere sahip olması nedeniyle yabancı yatırımcı ilgisi düşük momentumla da olsa devam edebilir. Ancak son dönemde güçlü performans gösteren başta banka hisseleri olmak üzere BIST’te kar satışları oluşması şaşırtıcı olmayacakt­ır. Geçmiş yıllardaki Ağustos ayı BIST performans­ları incelendiğ­inde genellikle BIST’in Ağustos ayını zayıf bir performans­la geçirdiği ve satışlarla karşılaştı­ğını görüyoruz. BIST Ağustos ayında bu yıl da kar satışlarıy­la karşılaşab­ilir. BIST-100 endeksinin Ağustos ayında 97.500-106.000 aralığında hareket etmesi bekleniyor. Ay içinde 106.000 ve üzerine yükselişle­rin kar satışı fırsatı, 97.500 ve altına gerilemele­rin ise alım fırsatı olarak değerlendi­rilmesi bekleniyor.

FED’in tekrar genişlemec­i politikala­ra yönelmesi ve bunu devam ettirmesi durumunda son bir yılda güçlü negatif ayrışan TL varlıkları­n bundan en fazla pozitif etkilenen grupta yer alması bekleniyor.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye