SELİN YILDIRIM TÜRKİYE, BÖLGENİN SAĞLIK ÜSSÜ OLABİLİR

İstanbul, Ekim ayında uluslararası Sağlık Fuarı’na ev sahipliği yapacak. Future Healthcare Fuarı ve Konferansı’nın CEO’su Selin Yıldırım, bu konferans ile Türk sağlık sektörünü dünya ile bir araya getiriyor.

Türkiye, özellikle son yıllarda sağlık alanında çok büyük bir atılım gerçekleştirdi. Avrupa standartlarında hastaneler inşa edildi, modern tıbbi cihazlarla donatıldı. Hekime, ilaca ulaşılabilirlik kolaylaştı. Türkiye’nin bu atılımı sonucunda, Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar başta olmak üzere birçok bölgeden hasta akını başladı. Fiyatların uygunluğu nedeniyle Avrupa ülkelerinden bile her yıl binlerce hasta tedavi olmak için Türkiye’ye geliyor. Bu sebeple birlikte Türkiye’de sağlık turizmi de hızla gelişiyor.

İşte tıp dünyasında en son ürünleri tanıtmak, en yeni gelişmeleri ele almak amacıyla önümüzdeki Ekim ayında Future Healthcare Fuarı ve Konferansı düzenlenecek. Konferansı organize eden Selin Yıldırım, fuar ile ilgili Turcomoney’e konuştu…

-Selin Hanım sağlık sektörü sizi çok iyi tanıyor. Siz, uzun yıllar sağlık sektöründe üst düzey görevler yaptınız. Ayrıca bu konu ile ilgili ulusal/uluslararası derneklerin de yöneticiliğini yapıyorsunuz. Turcomoney Dergisi’nde de uzun yıllardır sağlık alanı ile ilgili değerlendirmelerde bulunuyorsunuz. Sizi tanımayanlar için kendinizi biraz anlatır mısınız?

YILDIRIM- 20 yıllık turizm ve sağlık sektöründe lider kurumlarda profesyonel çalışma hayatım devam ettiği sürece uluslararası pazarlarda ve Türkiye’de kamu ve özel sektörde stratejik danışmanlık hizmeti verdim. 2000 yılında oluşturduğum medikal turizm modeli ile 2011 yılında Amerika Dünya Medikal Turizm Derneği tarafından “Medikal Turizm İnovasyon” ödülüne layık görüldüm. Derneğin Avrupa Başkanlığı’nı teklif etmesi ile halen bu görevi yürütüyorum. İngiliz Ticaret Odası yönetim kurulu üyeliğim sırasında İngiltere-Türkiye arasında ticari işbirliğini arttırmak üzere farklı sektörlerde bir çok yatırımın gerçekleşmesinde, T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Politikaları Bilimsel Üst Kurul Üyeliği görevim sırasında ise Türkiye ‘nin gelecek sağlık politikalarını belirlemede bizzat görev aldım. Hem

farklı sektörlerdeki profesyonel çalışmalarım hem farklı ülke deneyimim bugün stratejik yatırım ve yönetim danışmanlığı şirketimin başarısının temelini oluşturuyor. Tüm deneyim ve araştırmalarımı köşe yazarı olduğum Turcomoney ekonomi dergisinde paylaşırken özellikle geleceğimizin mimarları olan gençlerimizle de davet edildiğim üniversitelerde gönülden paylaşımlarda bulunuyorum. Tüm bu başarı dolu profesyonel hayatımın yanı sıra tasavvuf ve master derecesinde kişisel gelişim uygulamaları hayatımın temel başarısına en büyük katkıyı sağladı. Yaşam enerjimin mimarı ise ikiz kızlarım Zeynep ve Aslı’dır.

TÜRKİYE, BU COGRAFYANIN SAĞLIK MERKEZİ OLMA POTANSİYELİNE SAHİP

-Türkiye’de sağlık sektörü, son yıllarda büyük bir değişime sahne oldu. Çok takdir edenler, “devrim” diyenler var, çok eleştirenler var. Sizin gözünüzden sağlık sektörü ne durumda?

YILDIRIM- Konfora ne kadar hızlı alışıp, geçmişi çok hızlı unutuyoruz değil mi? Aynı nesilin yaşamı süresince hastane kapılarında kuyruk beklediğimiz, tedavi ilaçlarına ulaşamadığımız, teknolojik yatırımların bulunmadığı bir dönemden bugün robotik cerrahi ile, yapay zeka ve yeni tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetine Türkiye’nin her köşesinde ulaşıyoruz.

Tabi ki her zaman geliştirilmesi gereken şeyler var, işte en önemlisi de bu anda başlıyor. Ben, sadece şikayet etmek yerine daha iyi fikri bizzat sunarak eleştirmeyi doğru buluyorum. Bu sebeple de gönül ve emek verdiğim Türk sağlık sektörünü, dünyada sağlıkta yapay zeka ve robotları üreten ve uygulamaya geçiren firmalar ile bir araya getirmek amacıyla ile

24-25 Ekim 2019 tarihlerinde Swiss Otel’de, Future Healthcare Konferans ve Fuarı’nı düzenleyeceğiz. Sağlıkta dönüşüm programı ile bence büyük bir adım atılan sektör, hata ve eksiklerinden ders alır ve teknolojik yatırımları, uygulamaları yatırımlarına eklerse gelişmiş ülkelerin çok üstünde sağlık hizmetini tüm vatandaşlara verebilecek noktaya gelecektir. Türkiye bulunduğu yakın coğrafyanın sağlık merkezi olma potansiyeline en yakın ülkedir.

-Eskiden Türkiye›den hastalar, ABD başta olmak üzere Avrupa ülkelerine tedavi olmaya, ameliyat olmaya giderdi. Şimdi Avrupa›dan, Orta Asya›dan, Ortadoğu›dan hastalar Türkiye›de şifa bulmak için geliyor.

Öte yandan Türkiye’nin 2023 yılı için sağlık turizmi hedefi; 2 milyon yabancı hasta ve 20 milyar dolarlık gelir olarak ifade ediliyor. Bu hedef gerçekçi mi? Ulaşılabilir mi?

YILDIRIM- Evet bu hedef gerçekleşebilir ve Türkiye sağlık turizminin parlayan yıldızı olabilir. Dünyada özellikle son 20 yıldır büyüyen sağlık turizminin trendi artıyor. Özellikle bazı ülkelerde hızla büyüyen bir sektöre dönüşen (Medikal, Termal & Spa, Alternatif Tıp olarak 3 bölümde incelenmeli) sağlık turizmi; tüketiciden, üreticiye herkesin dikkatini çekiyor. Zihin, ruh veya bedeni tedavi etmek amacı ile bulunduğunuz ülkeden, hatta şehirden farklı bir yerde tedavi olmak için seyahat etmek, sağlık turizmi olarak tanımlanıyor. Bu tanıma göre sadece ülkeler arası değil, ülke içinde şehirler arasında da ‘’yurtiçi sağlık turizmi’’ yapıyoruz aslında. Sağlık turizmi perspektifinden baktığımızda; Türkiye’deki bazı illerin önceliği yurtiçi sağlık turizmine, bazılarınınki yurtdışı sağlık turizmine yöneliktir. Peki ülkemiz sağlık turizminde iyi bir destinasyona dönüşmek için nasıl bir stratejiyle hareket etmeli? Öncelikle kısa/uzun vadeli stratejik planlamalar yapılmalı.

İlk adım; Stratejimizi belirlemek. Belki henüz tam olarak farkında değiliz ama ülkemizdeki her il, dünya vatandaşları

Uzun yıllardın Turcomoney’de sağlık sektörü ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Selin Yıldırım, 24-25 Ekim tarihlerinde İstanbul Swiss Otel’de düzenlenecek fuar ile ilgili iddialı konuşuyor.

için öncelikli sağlık turizm destinasyonu potansiyeli taşıyor! Marifet, bu avantajları fırsata çevirebilmekte saklı. Geçen ayki yazımda belirttiğim üzere; teknolojinin baş döndüren hızla ilerlediği, sınırların ortadan kalktığı, dünyanın bir ucundaki vatandaşın herhangi bir ihtiyaç için binlerce kilometre uzaktaki diğer bir ülkeden her türlü hizmeti satın alabildiği çağda yaşıyoruz. Tüketicinin böylesine global araştırmalar yaptığı süreçte siz, kalitenizle fark yaratabiliyorsanız kazanan oluyorsunuz. 2023 yılında dünyanın en önemli ilk 10 ekonomisi içinde yer almayı hedefleyen Türkiye, birçok sektörde olduğu gibi sağlıkta da önemli adımlar atmak durumunda. Sağlık sektöründe değişen paradigma sağlık turizminin önemini arttırıyor. Birinci adımda ortak aklın oluşturacağı bir yol haritasına ihtiyaç duyulan sağlık turizminde; ikinci önemli adım, hedef pazarları belirlemek ve strateji geliştirmek olmalıdır. Üzerinde önemle durulması gereken iki önemli başlık var. Öncelikle Türkiye’de sağlık turizmi ile ilgilenmek isteyen kurumların standartları net olarak belirlenmeli. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı başkanlığında, ilgili bakanlıklar, kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan, (ortak akılla işleyecek) ortak platform oluşturulmalı. Ruhsat, uluslararası standartlar, denetim ve sertifikasyonların uygunluğu şeffaf olarak ortaya konmalı ve denetlenmeli. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin bahsetmiş olduğumuz konular üzerinde detaylı ve hızlı bir çalışma başlattığını biliyoruz. En kısa sürede bu çalışmaların tamamlanmasını ve kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz. Diğer önemli başlık ise hedef pazarları belirlemek ve strateji geliştirmektir. Türkiye, satış ve pazarlama stratejisini “Bölgesel Marka” olacak şekilde planlamalı. Sağlık turizmi için ülkemize gelenlerin ekonomiye sunduğu katkının yanında, Türkiye’nin imajı için de hayati bir önem taşıdığını göz önüne aldığımızda bu planlamaların ne denli mühim olduğu ortaya çıkıyor. Sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelip memnun ayrılmış olanların Türkiye’nin gönüllü avukatı ya da gönüllü tanıtım elçisi olacağını unutmamalıyız!

AVANTAJLAR İYİ KULLANILMALI

Jeopolitik konum açısından oldukça avantajlı bir noktada yer alan Türkiye; 4 saatlik uçuş mesafesinde toplam 56

ülke ve 1,5 milyar nüfusa hitap ediyor. 492 milyonluk nüfusa sahip 28 Avrupa Birliği ülkesi, (yüksek teknoloji ve çok sayıda sağlık yatırımı olmasına karşın), yüksek tedavi ücretleri nedeniyle kaliteli hizmeti daha uygun ücretlerle satın alma arayışında. Öte yandan 20 milyonluk nüfusa sahip Balkan ülkelerinde sağlık yatırımları, alt yapı ve teknoloji eksikliği sebebi ile vatandaşlarına istenilen düzeyde sağlık hizmeti sunamıyor ve bu sebeple Türkiye’ye bu anlamda ihtiyaç duyuyor. Kaldı ki bu ülkeler politik ve kültürel açıdan ülkemize büyük sempati duyduğu için kaliteli sağlık hizmetlerini öncelikle bizden almayı tercih ediyor. Ayrıca 397 milyonluk nüfusa sahip olan Ortadoğu ülkeleri, (özellikle 11 Eylül saldırısından sonra ortaya çıkan siyasi ve sosyal olumsuzluklar nedeniyle) rotasını her konuda Türkiye’ye çevirmiş durumda. Ancak sağlık turizminde bölgenin yıldızı olabilecek Türkiye, atması gereken adımları tam olarak atamadığı için Ortadoğu’daki birçok hasta Türkiye üzerinden uçarak İngiltere, Almanya ve İsviçre gibi ülkelere tedaviye gidiyor. Hem de Avrupalıların, Türkiye’ye daha az ücret ödeyip, daha kaliteli hizmet aldığı bir dönemde. Bu tablo ciddi bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin, sağlık turizminde atması gereken adımların olduğunu göstermesi açısından oldukça çarpıcı...

TÜRKİYE’NİN SAĞLIK TURİZMİ İYİ TANITILMALI

-Peki Türkiye, nasıl bir yol izlemeli, ne yapmalı?

YILDIRIM- Türkiye, interlandı içinde bulunan ülkeleri sahip oldukları dinamikler açısından ilk etapta 4 ayrı bölge şeklinde planlamalı. Bunlar; Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri. Her bir bölgenin

SWOT analizi yapılıp, orta ve uzun vadede stratejik planlaması hazırlanmalı ve ilk adım atılarak irtibat ofisleri açılmalı. Belirlenmiş bölgelerde ki öncelikli ülkelerde açılacak irtibat

Türkiye, bölgemizin sağlık üssü olabilir. Yeter ki akılcı bir strateji geliştirilsin. Yeter ki iyi bir tanıtım yapılsın.

ofisleri aracılığı ile siyasi, kültürel ve ekonomik bilgiye yerinde sahip olunacak. Türkiye’nin sahip olduğu sağlık turizmine dair tanıtım faaliyetleri yürütülecek. Sonraki adımda komşu ülkeler ile sağlık turizmi alanında yürütülebilecek çalışmaların alt yapısı kurulacak. Her şeyden öte bu ülkelere açtığımız ofisler ve geliştirilen ilişkilerle güven endeksimizi yükseltmiş olacağız. Turcomoney köşemde bu konuya ilişkin bir yazı dizisi yayınlanmıştı. Adım adım yapılması gerekenleri içeren bu köşe yazılarımı Web sitemde de bulabilirsiniz.

- Yapay zeka hayatın her alanına hızma giriyor. Dolayısıyla sağlık sektöründe de ciddi bir şekilde yer edinmeye başladı. Artık robot doktorlardan, robot cerrahlardan söz ediliyor. Siz Turcomoney’de son zamanlarda sağlık sektöründe yapay zeka konusunda makaleler yazdınız. Ve şimdi de çok önemli bir fuar için kolları sıvadınız. Ekim ayı sonunda düzenlenecek bu fuar hakkında neler söyleyeceksiniz?

YILDIRIM- Dünyadaki en son gelişmeler, 24-25 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Swiss Hotel The Bosphorus’da Future Healthcare Fuar ve Konferansı’nda ele alınacak… Fuarda sağlık sektörünün devleri, geleceğe yönelik projelerini anlatacak. Yapay zeka konusundaki en son gelişmeler… Yapay zeka, ne kadar iyi iyi, ne kadar kötü konusu tartışılacak. Teknoloji devreye giriyor, insan ömrü uzuyor, hastalıklar nasıl bitiyor sorusuna cevap aranacak.

-Fuara gelenler, katılanlar neleri görecek, hangi yeniliklere, gelişmelere tanıklık edecek?

YILDIRIM- Fuara katılanlar, birçok yeni ürünü, gelişmeyi görecek. Geleceğimizi inanılması çok zor gözüken müthiş kolaylıklar bekliyor. Örneğin meme kanserinden korunmak için sütyenlere konulan bir micro aygıt sayesinde mobile telefonunuzdan çok genç yaşlardan itibaren gelen uyarıları takip edecek ve problem doğmadan bunu önleme imkanı olacak. Uyurken giyilen pijamadan kalp takibi ve teknolojinin inanılmaz serüveni sağlığımıza katkılarda bulunacak.

-Fuarda aynı zamanda birçok konuda panel de düzenlenecek. Panel konuları ile ilgili bilgi verir misiniz?

YILDIRIM- Fuarda sağlık sektörünü yakından ilgilendiren birçok önemli panel düzenlenecek. Panel konuları şöyle; -5 G ve Sağlık, Digital Health, Sağlık Yatırımcıları Görüşmeleri, Sağlıkta Yapay Zeka ve Robotlar, -Sağlıkta Lojistik yenilikler ve Drone, Kargo firmaları, Sağlıkta Blockchain, Siber Güvenlik, -Geleceğin Hastaneleri, Doktorları, İlaçları ve Hastaları, Görüntüleme Teknolojilerinde Yenilikler, Sağlık Teknolojilerinde Kadın liderler paneli, Bio Teknoloji ve Dijital Terapi, Geleceğin İlaçları, İlaç Sektöründe Yenilikler, Yenilikçi Hastanelerde Uygulamalar, Kanserin Geleceği, Kronik Hastalıkların Geleceği, Kök Hücre ve Cognitive, Genomics Teknolojiler ve Takılabilir, Giyilebilir Teknolojik Ürünleri. Özetle sağlık sektöründeki önemli gelişmeler, fuarımızda ele alınacak. Bu panellerden birini Liv Hastaneleri Koordinatörü Meri İstirot,i moderatör olarak yönetecek. Demet Sabancı Çetindoğan ise bu panelde çok değer verdiği kök hücre konusundaki gelişmeleri anlatacak.

-Fuara kaç ülkeden toplam ne kadar kişi ve kurum katılacak? Ünlü isimler arasında katılacak olanlar var mı?

YILDIRIM- Fuara yurtdışından ve yurtiçinden 110 firma katılacak, yeniliklerini ve geleceğe yönelik ürünlerini sergileyecek. Panellerde sağlık sektörünün önde gelen isimleri, sağlığın geleceğini ve yenilikleri konuşacak... Fuara dünyaca ünlü konuşmacılar da katılacak. Örneğin dünyanın en iyi hastanesi sayılan Bangkok’daki Bumrungrad Hospital’ın CEO’su

Bayan Artirat Charukitpipat Future Healthcare’de olacak. Ayrıca medical fütürist konuşmacılar, sağlık devlerinin dünya liderleri konuşmalarıyla ilgi çekecekler.

SAĞLIKTA YAPAY ZEKA VE ROBOTLARLA BİR İLKİ BAŞARACAĞIZ

-Bu fuardan beklentiniz nedir? Türkiye, bu fuar ile neler kazanacak?

YILDIRIM- Türkiye sağlık sektörünü, dünyada uygulamaya başlanmış olan sağlıkta yapay zeka, robotlar ve giyilebilir medikal cihazlar ile bir araya getirerek Türkiye’nin bölgenin lider sağlık hizmet sağlayıcısı olma yolunda katkı sağlamak amacıyla yola çıktık. 2008 yılında Türkiye ‘nin ilk Medikal Turizm Fuarı’nı büyük bir başarı ile düzenleyerek bir ilke imza atmıştık. Şimdi ise sağlıkta yapay zeka ve robotlar ile tüm sektörü bir araya getirerek yine bir ilki hep birlikte başaracağımıza inanıyoruz.