ROBOTLAR, 2022 YILINA KADAR TÜM SEKTÖRLERE YAYILACAK 75 MİLYON KİŞİ İŞSİZ KALACAK 133 MİLYON KİŞİ İÇİN YENİ İŞ FIRSATI DOĞACAK
ROBOTLAR, 2022 YILINA KADAR TÜM SEKTÖRLERE YAYILACAK Teknolojideki hızlı gelişmeler, adeta baş döndürüyor. İş gücü maliyetlerini en aza indirmek, üretim hatalarını sona erdirmek ve verimliliği arttırmak amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda, yapay zekaya
İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte teknolojik yatırımlar ve buluşlar zirveye çıktı. Bu durum robot devrimini de beraberinde getirdi. İş gücü maliyetlerini en aza indirmek, insanları ağır ve tehlikeli işlerden kurtarmak, üretim hatalarını sona erdirmek ve verimliliği arttırmak amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda robotlar, hayatın her alanında rol almaya başladı. Gerçekten de robotlar, bugün insanların yaptıkları neredeyse tüm işleri çok daha kısa sürede, hatasız ve çok daha düşük maliyetle, yani daha verimli bir şekilde yapıyor.
WEF’e göre robotlar ve algoritmalar, mevcut işlerin verimliliğini büyük ölçüde artıracak. Bilgisayar kullanımındaki gelişmeler, insanları daha özgür hale getirecek, boş zamanları arttıracak. Yapay zekaya sahip robotlarla birlikte yazılım mühendisliği alanındaki işler, yeni çalışma alanları doğuracak.
TEHDİT Mİ, FIRSAT MI?
Yapay zekaya sahip robotların üretimde ve hayatın her alanında yer alması, “tehdit mi fırsat mı?” sorusunu gündeme getirdi. İnsansı robotların her alana yayılması, insanları tedirgin etmeye başladı. Bu hızlı ve büyük dönüşüme ayak uydurulmadığı, hazırlık yapılmadığı takdirde robotlar, rekabet üstünlüğüne sahip olacak. Özetle robotlar iş hayatına hakim olurken, milyonlarca kişi işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Ancak bu büyük dönüşümün akıllı kullanılması halinde olumsuz etkilerin en aza indirilmesi mümkün. Nitekim Dünya Ekonomi Forumu’na göre 2022 yılında 113 milyon kişi için yeni yeni iş fırsatı ortaya çıkacak.
75 MİLYON KİŞİ İŞSİZ KALACAK
Robotlar, özellikle sanayi üretiminde oldukça fazla bir şekilde kullanılıyor. İnsanlar için uygun olmayan pis, ağır ve tehlikeli veya radyasyon bulunan yerlerde robotlar, görev yapıyor. Günümüzde ise yapay zekaya sahip robotlar, insansı bir özellik taşımaya başladı. O kadar ki artık yapay zekaya sahip askerleri, doktorları, hemşireleri, sürücüleri, kasiyerleri, TV kanallarında haber sunucularını, evde ve dışarıda yaşlılara, hastalara yardım eden hizmetçileri görmek mümkün. İnsansı robotlar, insanları anlıyor, konuşuyor, verilen talimatları yerine getiriyor.
Robot endüstrisindeki gelişmeler o kadar hızlı ilerliyor ki, bugün insanlar tarafından yapılan bir çok iş alanı tarihe karışacak, bir çok yeni iş alanı ise tanışacağız. Nitekim İsviçre merkezli Dünya Ekonomik Forumu’nun yaptığı araştırmaya göre, robotlar 2022 yılına kadar 75 milyon iş alanını bitirecek.
Yani dünyada yaklaşık 75 milyon kişi işsiz kalacak. Buna karşılık teknolojideki yeni gelişmelerle birlikte yeni iş alanları açılacak 133 milyon kişi için yeni istihdam imkanı doğacak.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2025 yılında mevcut işlerin yarısından fazlasını robotlar yapacak. Bu sebeple yeni döneme akıllı bir yaklaşımla hazırlanmak büyük önem taşıyor. Araştırmalara göre şirketlerin %50’si 2022 yılında otomasyonun bir sonucu olarak iş gücünün azalmasını bekliyor. Şirketlerin yaklaşık %40’lık kısmı gelen olarak iş gücünü genişletmeyi ve %25’in biraz üstündeki kısım ise, otomasyonun, işletmelerinde yeni görevler yaratmasını bekliyor.
ZORLUKLARLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Yeni dönemde ortaya çıkacak sorunları en aza indirmek, robotların yaratacağı olumsuzluğu minimum seviyeye indirmek için çalışanların geleceğin iş alanları için gerekli becerilere sahip olması gerekiyor. Keza devletin insan kaynağına yatırım yapması, tamamlayıcı ve koordineli çalışmalar gerçekleştirmesi de büyük önem taşıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun yaptığı ankete katılanlar, yeni iş dünyasının zorluklarıyla başa çıkmak için üç ana strateji belirtti: Yeni teknolojilerle ilgili becerilere sahip olan yeni çalışanları istihdam etmek; iş görevlerini tamamen otomatikleştirmek ve mevcut çalışanları eğitmek. Daha küçük sayıda ancak şirketlerin önemli bir bölümü, işi uzman yüklenicilere, serbest çalışanlara ve geçici işçilere tahsis etmeyi bekliyor. SEKTÖRLERİN GELECEĞİ
Gelecekteki iş piyasası, üretim ve faaliyet alanına göre değişiklik arz ediyor. Bazı alanlarda iş kaybı seviyesi yüksek, bazılarında ise az olacak. Örneğin madencilik ve metal, tüketim, bilgi ve teknoloji sektörlerinde iş kaybının daha fazla olması öngörülüyor. Profesyonel hizmet veren şirketlerin iş kaybı ise daha az olacak. Yani bir sektörde azalan roller ve beceriler, diğer sektörlerde büyüyor.
2022 yılına kadar havacılık, seyahat ve turizm sektörü yeni becerilere ihtiyaç duyan sektörlerin başında gelecek. Bilgi ve iletişim teknolojileri, finansal hizmetler, madencilik ve metal sektörlerinde robotların payı daha fazla olacak. Yani bu sektörler için endişe kaynağı daha fazla. Mobilite sektörü, mevcut çalışanlarına zarar verme olasılığı en düşük olarak görünüyor. Küresel sağlık ve sağlık hizmetleri, kimya, geliştirilmiş gereçler ve biyoteknoloji sektörlerinde çalışanların eğitimden geçirilmesi suretiyle işlerini korumaları ise daha kolay gözüküyor.
ROBOT SOPHIA SUUDİ ARABİSTAN VATANDAŞI OLDU
İnsansı robotların etki alanı o kadar genişliyor ki gelişmeler şaşırtıcı nitelikte.
Giderek daha çok işleve sahip olan yeni nesil robotlar, insanlar için hem büyük tehditleri içeriyor hem de beraberinde yeni fırsatları getiriyor.
Nitekim Hong Kong merkezli insansı robotlar üreten Hanson Robotics şirketi Sophia adında oldukça geliştirilmiş bir robot üretti. Sophia’nın insanlarla göz teması kurabilmek için ve insanları tanıyabilmesi için kameraları ve özel bir yazılımı var. Sophia, yaşlılara ve ziyaretçilere parklarda yardım edebiliyor, kişileri seslerinden tanıyabiliyor ve konuşabiliyor. BBC’nin haberine göre Sophia adlı robot Suudi Arabistan vatandaşı ilan edildi. Böylece Suudi Arabistan, bir robota vatandaşlık hakkı veren ilk ülke oldu. Robot Sophia bu anonsun ardından “Dünya’nın ilk vatandaşlık hakkına sahip olan robot olmaktan gurur ve onur duyuyorum” dedi.
ROBOTLARIN KISA TARİHÇESİ…
Bugün hayatın her alanında aktif rol oynayan robotların tarihi aslında bir asır öncesine dayanıyor. Robot sözcüğünü ilk olarak Çek oyun yazarı Karel Capek oldu. Robot kelimesi, Çek diline göre esir anlamında kullanılıyor. Capek, 1921’de yazdığı Rossum’un Evrensel Robotu adlı oyunda robotların insanlar gibi işe
gideceklerini, fabrikalarda çalışacaklarını ve bir süre sonra dünyayı yöneteceklerini anlatıyordu. Daha sonra Capek’in oyununda kullandığı “robot” sözcüğü bir çok dile girdi ve bilim kurgu film yazarlarının ortak sözlüğünde yerini aldı.
• 1950 yılında Psikolog William Gery Walter, ilk otonom robotu üretti. Ürettiği robot kaplumbağalar, fotoelektrik göze, ilerlemesini sağlayan motora ve yükselticilere sahipti. Bu kaplumbağalar, duyumsal uyarlamayla hareket eden ilk robotlar oldu.
• 1968 ile 1972 yılları arasında Stanford Araştırma Enstitüsü’nde geliştirilen Shakey ismindeki robot, iki yönde hareket edebilme ve hareketlerini kendi kendine tasarlayabilme özelliğine sahipti. Shakey ile birlikte otonom robotlara doğru önemli bir adım atıldı.
• 1980’lerin başında araştırmacı Rodney Brooks “dünyanın en iyi modeli kendisidir” düşüncesini savunarak hiçbir planlama yapmadan sadece çevresindeki etkilere tepki gösterecek bir robotun daha başarılı olacağını savundu. 1984 yılında psikolog olan Valentino Broitenberg, Araçlar adında bir kitap yayınladı. Kitapta, çok basit algılayıcı ve motorlardan oluşan 14 tane
değişik araçta çok karmaşık davranışların gözlemlenebileceğine dair düşünsel deneyler yer alıyordu. Brooks bu kitap sayesinde karmaşık düşünce zincirinden kurtuldu ve bazı böceklerden esinlenerek ucuz ve başarılı robot örnekleri ortaya çıkardı. O dönemde bu yaklaşıma tepkisel mimari adı verildi.
• Rodney Brooks’un 1990 yılında tasarladığı Attila isimli 30 cm’lik böcek robotun üzerinde 23 motor, 10 mikro işlemci ve 150 adet algılayıcı vardı. Attila, engellerin üzerine tırmanabiliyor, dik inişler yapıyor ve tutunarak kendisini 25 cm. yüksekliğe çekebiliyordu. Brooks’un yapay zeka anlayışında izleme, avlanma, ileri geri gitme gibi ilkel hareketler yer alıyordu.
• Mars yüzeyinde araştırma yapması için üretilen Amber’in doğum tarihi 1990. Uzaya gönderilmek üzere tasarlanan Amber’in 5 santimetre boyu ve 6 bacağı vardı. Mars’ın engebeli yüzeyinde, hendeklere, çukurlara düşmemesi için devasa büyüklükte üretilen Amber, 3 boyutlu yön bulma yeteneğine de sahipti.
• Rodney Brooks 1990 yılında tasarladığı Atilla ismindeki robotun daha gelişmişi olan Cog’u üretti. Cog, kafa gövde ve iki koldan oluşan insan görünümüne yakın robotlardan biriydi. İnsanlarla etkileşime girebilen Cog çok az da olsa öğrenme yeteneğine sahipti.
• 1998 yılında NASA’nın da desteklediği Nomad adında bir robot üretildi. Nomad’ın üretilme sebebi, Antartika’da gök taşı avına çıkmak ve aydaki buzullarla ilgili araştırmalar yapmaktı.
• 2009 yılında robotların Ar-Ge çalışmalarına başlayan AKINSOFT, görüntü işleme alanında 2 prototip üretti. Bu prototipler üzerinde yazılım geliştiren AKINSOFT Robotik Departmanı, aynı zamanda insansı robot (humanoid) prototipi üzerinde de çalışmalara başladı. İnsanların kas yapısını inceleyerek robotlarda kullanılabilecek yapay kas maddeleri üzerinde çalışmalar yapan AKINSOFT Robotik Departmanı, roboların ses algılaması ve ses vermesi alanındaki çalışmalarını sürdürüyor.
• AKINSOFT 2015 yılında robot fabrikaları kurarak yapay zeka yazılımlarıyla çalışan insansı robotların seri üretimine geçmeyi planlıyor.
Algılama, konuşma, öğrenme gibi birçok insansı yeteneğe sahip olacak bu robotlar yaşamın her alanında kullanılacak. AKINSOFT, ürettiği robotlar sayesinde insan biyolojisini bozan işleri robotlara yaptırarak insanların yaşam
standardının yükselmesini sağlayacak.
ROBOTLARIN ÜÇ YASASI
Rus asıllı olan ABD’li bilim adamı-yazar Isaac Asimov, bilim kurgu türündeki romanlarıyla ve halkın anlayabileceği düzeyde yazdığı bilimsel kitaplarıyla tanınıyor. Robotlarla ilgili birçok araştırması olan Asimov yazdığı Liar adlı kitabında robotların 3 yasasını şöyle belirtiyor:
1- Bir robot kesinlikle bir insana zarar vermez veya kayıtsız kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.
2- Birinci yasa ile çelişmediği sürece bir robot insanlar tarafından verilen komutlara uymak zorundadır.
3- Birinci ve ikinci yasa ile çelişmediği sürece bir robot kendi varlığını korumak zorundadır.
Şu anda popüler olan birçok iş alanı, önümüzdeki yıllarda tarihe karışacak. Yani yeni döneme hazırlıksız yakalananlar, işsizlik tehlikesi ile karşıya kalacak. Yeni döneme hazırlıklı olanlar ise büyük maaşlar veya kazançlarla hayatını sürdürebilecek.