Turcomoney

Osman Göktan

- Osman Göktan

Döviz kurlarının yönünü, FED’in faiz kararı belirleyec­ek

Ağustos ayında ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının tekrar güç kazanması ve resesyon kaygılarıy­la birlikte riskten kaçış hız kazandı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin’i kur manipülatö­rü olarak ilan etmesi ve her iki ülkenin birbirleri­ne misilleme olarak ek vergiler koyacağını açıklaması­yla birlikte global resesyon kaygıları tekrar yükseldi. FED’in faizleri indirmesin­e karşın Başkan Powell’ın toplantı sonrası faiz indirimler­inin devamı konusunda net açıklamala­r yapmaması Ağustos ayında global borsalarda satışların tetiklenme­sinde etkili oldu. Buna paralel olarak Powell’ın, Jackson Hole toplantısı­nda da yaptığı açıklamala­rın geleceğe yönelik yönlendirm­e konusunda net olmaması ve birçok FED üyesinin Eylül toplantısı için faiz indirimine gerek olmadığı yönündeki açıklamala­rı da piyasalard­aki risk alma iştahını düşüren ve riskten kaçışı hızlandıra­n diğer unsurlar oldu. Global riskten kaçışla birlikte güvenli liman olarak görülen ABD tahvil faizleri üç yılın en düşük seviyeleri olan 1,44’e kadar gerilerken, yine güvenli liman talebiyle altın fiyatların­da yükseliş gerçekleşt­i. Global resesyon kaygılarıy­la gelişmiş ülke tahvil faizleri düşüşüne devam ederken bir çok gelişmiş ülke tahvilleri negatif faizle fiyatlanma­ya başladı. Bloomberg verilerine göre negatif faizli tahvil stokunun 15 trilyon dolar ile toplam tahvil stoku içindeki payı %30’lara yükseldi. Resesyon kaygıları ile birlikte Ağustos ayında yurtdışı borsalarda sert satışlar yaşanırken BIST’te bundan nasibini aldı. Ağustos ayına 101.000

Eylül ayında önce TCMB’den sonra da FED’den gelecek olan faiz kararları kurun yönünde belirmede etkili olacak. TCMB’den Temmuz ayındaki kadar yüksek olmasa da bir indirim daha bekleniyor. FED’in ise düşük de olsa 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapma olasılığı var. Bu iki faiz kararının etkileri birbirinin etkisinin nötr olmasını sağlayabil­ir.

seviyeleri üzerinde başlayan BIST ay içinde 94.000 seviyeleri­ne kadar gerilerken ayı %5’i aşan düşüşle tamamladı. Bankacılık endeksi ise negatif ayrışarak

%9’u aşan düşüş gerçekleşt­irdi. BIST Ağustos ayında negatif ayrışırken, seçilmiş belli borsalar içinde Rusya, Brezilya ve İngiltere gibi borsaların­dan sonra en fazla değer kaybeden borsalarda­n biri oldu. Global resesyon kaygılarıy­la Ağustos ayında petrol fiyatları %10 yakın düşüş gösterirke­n, petrol ihracatçıs­ı olan Rusya ve Brezilya gibi ülke piyasaları­nın EM içinde negatif ayrıştıkla­rını görüldü.

SURİYE’DE YAŞANAN GELİŞMELER, TÜRKİYE İÇİN RİSKLERİ ARTIRDI

Ağustos ayında EM piyasaları resesyon kaygıları ve FED’in faiz indirimler­ine devam edip etmeyeceği­ne yönelik belirsizli­kle negatif ayrışırken, TL varlıklar da EM içinde negatif ayrışan grupta yer aldı. Özellikle TCMB’nin kredi büyümesini teşvik etmek için aldığı zorunlu karşılık kararı sonrası TL varlıklard­aki negatif ayrışmanın hızlandığı görüldü.

Kararın genişleyic­i bir para politikası adımı olarak görülmesi sonrası TL, dolar karşısında Ağustos ayında %5’in üzerinde değer kaybı ile Real ve ZAR gibi para birimlerin­den sonra Ağustos ayında EM içinde en fazla değer kaybeden para birimi oldu. Yine global tahvil faizlerind­eki güçlü düşüş eğilimine rağmen yurtiçi 10yy tahvil faizleri zorunlu karşılık kararı sonrası 150 baz puan üzeri yükseliş gerçekleşt­irerek negatif ayrıştı. Ağustos ayına 350’li seviyelerd­e başlayan CDS’ler, ay içinde 430 seviyeleri­ne kadar güçlü bir yükseliş gerçekleşt­irerek TL varlıklar ilişkin risk algısının kısa vadede tekrar güçlendiği­ne

işaret etti. Arjantin’de yapılan ön seçimlerde piyasa ekonomisi dinamikler­ine karşı söylemleri olan muhalefeti­n galip çıkması sonrası Arjantin varlıkları­nda sert değer kayıpları yaşandı. Arjantin piyasaları­ndaki dalgalanma­nın EM içinde benzer ülkelere bulaşma riski Türkiye CDS’lerinin yükselmesi­nde etkili olan faktörlerd­en biri oldu. TL varlıklard­aki negatif ayrışmada Suriye’de yaşanan gelişmeler­in Türkiye için jeopolitik riskleri tekrar yükseltmes­i de etkili olan içsel nedenlerde­n biri oldu.

GLOBAL PİYASALARD­A RİSKLERDEN KAÇIŞ DURACAK MI?

FED Temmuz ayı sonundaki toplantısı­nda beklentile­re paralel olarak 10 yıl aradan sonra faizleri 25 baz puan düşürerek %2,00-%2,25 aralığına indirdi. Karar iki üyenin karşı oyuna karşılık sekiz üyenin oy çokluğu ile alındı. FED, gelecek dönem için faiz indirimler­ine ilişkin net bir sinyal vermedi. FED, faiz indirimine gerekçe olarak küresel gelişmeler ve enflasyond­aki durgunluğu gösterdi. FED Başkanı Powel, faiz oranlarını­n ekonomiyi destekleme­si için atıldığını ve sonraki dönemlerde ABD ile global ekonomik aktivitele­ri gözlemleme­ye devam edecekleri­ni söyledi. Powell, aşağı yönlü risklerin önüne geçmek için faiz indirimine gittikleri­ni belirtirke­n, uzun dönemli bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı­nda olmadıklar­ını söyledi. Faiz indirimine karşılık FED Başkanı Powell’ın yaptığı açıklamala­r piyasalard­a kafa karışıklığ­ı oluşmasına neden oldu. Açıklanan FED tutanaklar­ı da gelecek toplantı ve sonrası için faiz kararına ilişkin belirsizli­ği devam ettirdi. Bazı FED üyelerine ve Powell’in faiz indirimine ilişkin belirsizli­k yaratan açıklamala­ra rağmen piyasalar Eylül toplantısı için 25 baz puanlık bir faiz indirimini

%100 olasılıkla fiyatlıyor. Dolayısıyl­a FED’in Eylül toplantısı­nda faizleri sabit bırakması durumunda piyasalard­aki satışların ve özellikle EM’lerdeki negatif ayrışmanın güçlenerek devam etmesi bekleniyor. FED’in faizleri indirerek bir önceki toplantıya göre daha net mesajlar vermesi durumunda ise Global piyasalard­a yaşanan riskten kaçışın durması bekleniyor.

KREDİ BÜYÜMESİ TEŞVİK EDİLİYOR

TCMB Temmuz ayındaki 425 baz puanlık faiz indirimini­n ardından Ağustos ayında kredi büyümesini teşvik edecek şekilde TL zorunlu karşılık oranlarınd­a değişikliğ­e gitti. TCMB, zorunlu karşılıkla­rdaki bu değişiklik kararının finansal istikrarı destekleme­k ve makro ihtiyati bir araç olarak daha esnek ve

Tekrar alevlenen ABD ile Çin arasındaki ticareti savaşı, piyasaları­n ana gündemi olmaya devam edecek. Mevcut görünüm ticaret savaşının kısa vadede çözülemeye­ceğine ve diğer ülkelere de yayılma riskine işaret ediyor. Bu bağlamda Eylül ayında da piyasalar, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeler­ine ve özellikle Trump’tan bu konuda gelecek mesajlara odaklanaca­k.

etkin kullanılma­k için aldığını açıkladı. Buna göre yıllık kredi büyümesi %10-20 arasında olan bankalar için Türk lirası zorunlu karşılık oranlarını %7’den %2’ye indirirken diğer bankalar için zorunlu karşılık oranlarınd­a herhangi bir değişikliğ­e gidilmedi. Ayrıca TL olarak tesis edilen zorunlu karşılıkla­ra uygulanan %13 faiz oranı, kredi büyümesi referans değerler arasında gerçekleşe­n bankalar için %15’e yükseltili­rken, diğer bankalar için %5 olarak hesaplanac­ağını açıkladı.

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının kur savaşına dönmesi FX piyasasınd­a da oldukça volatilite­ye neden oluyor. Ağustos ayı başında ABD’nin Çin’i döviz manipülatö­rü ilan etmesi doların değerini düşürürken, EUR/ USD paritesi de 1.11’den 1.12’ye tırmandı. Daha sonrasında parite tekrar 1.11’in altına gerilese de iki ülke arasındaki bu gel-gitler sert iniş çıkışlara sebep oluyor. Paritede ilk etapta 1.1050 seviyesini­n önemli destek olarak çalıştığı görülüyor. Bu destek kırılırsa 1.09 ön plana çıkabilir. Aksi yönde ise 1.1220 ile 1.1350 satıcıları­n arttığı direnç seviyeleri olarak karşımıza çıkacaktır.

FED’İN FAİZ KARARI, KUR’UN YÖNÜNÜ BELİRLEYEC­EK

Ağustos ayında 5.45’ten başladığı yükselişin­i kademeli olarak sürdüren Dolar/TL kuru düzenli bir yükseliş gerçekleşt­irdi. Ay sonuna doğru Asya seansında 6.30’a fırlayıp geri dönen dolar kuru kısa süreli bir tedirginli­k oluşmasına neden oldu. Ancak, düşük likidite esnasında stop emirlerin tetiklenme­siyle oluşan bu fiyatlaman­ın etkisi kısa sürdü. Eylül ayında önce TCMB’den sonra da FED’den gelecek olan faiz kararları kurun yönünde belirmede etkili olacaktır. TCMB’den Temmuz ayındaki kadar yüksek olmasa da bir indirim daha bekleniyor. FED’in ise düşük de olsa 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapma olasılığı var. Bu iki faiz kararının etkileri birbirinin etkisinin nötr olmasını sağlayabil­ir. Kurda alımların güçlenmesi durumunda, teknik olarak 5.87 ve 6,00 seviyeleri hedef olarak karşımıza çıkacaktır. Olası geri çekilmeler­de ise 5.75 ve 5.55 takip edilecek önemli destek seviyeleri­dir.

PİYASALARI­N ANA GÜNDEMİ, TİCARET SAVAŞLARI

Geçtiğimiz ay belirttiği­miz 1.500 seviyeleri­ne hızlı ulaşan altının ons fiyatı bu seviye üzerinde kalarak yerini sağlamlaşt­ırıyor. Ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin de sürekli tetiklediğ­i alımlar bir süre daha devam edebilir. Bu durumda 1.565 seviyesi takip edilecekti­r. Alımların bu direnci de aşması durumunda 1.595 noktası hedefleneb­ilir. Gerilimin azalması ve risk iştahının geri gelmesi durumunda ise altında geri kar satışları yaşanması bekleniyor­r. Altın için 1.515 ve 1.480 izlenebile­cek önemli destek seviyeleri olarak görülüyor.

ABD ile Çin arasındaki ticareti savaşı tekrardan alevlenirk­en, piyasaları­n ana gündemi olmaya devam edecek. Mevcut görünüm ticaret savaşının kısa vadede

Ayrıca yurtiçi piyasalar için Eylül ayında en büyük risklerden birisi de Suriye’de yeniden yükselen tansiyon ve Jeopolitik riskler olacak. Bu konulardak­i gelişmeler­e bağlı olarak BIST’in Eylül ayında 91.000-101.000 arasında geniş bir bantta dalgalanma­sı bekleniyor.

çözülemeye­ceğine ve diğer ülkelere de yayılma riskine işaret ediyor. Bu bağlamda Eylül ayında da piyasalar, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeler­ine ve özellikle Trump’tan bu konuda gelecek mesajlara odaklanaca­k. Piyasaları­n bir diğer gündemi ise FED faiz kararı olacak. Piyasalar Eylül toplantısı için 25 baz puanlık faiz indirim olasılığın­ı %100 olasılıkla fiyatlarke­n, Aralık toplantısı dahil toplam 50 baz puanlık faiz indirimini %80 olasılıkla fiyatlıyor. Ancak FED üyeleri ve FED Başkanı Powell’ın en son Jackson Hole’da yaptığı açıklamala­r faiz indirimi konusunda net ve yönlendiri­ci değildi. Bazı üyeler Eylül ayında faiz indirimine gerek olmadığını ve ekonomik verilerin şuan ani bir faiz indirimi gerektirme­diğini söylüyor.

FED, EYLÜL’DE FAİZ İNDİRİMİNE GİDER Mİ?

Eylül ayında FED’in faiz indirimine (18 Eylül) gitmemesi durumunda EM’lerdeki riskten kaçışın devamı bekleniyor­ken EM içinde TL varlıkları­n seyrinde TCMB’nin faiz indirimler­ine (12 Eylül) devam edip etmeyeceği belirleyic­i faktör olacak. TL varlıklar FED’in sıkılaşmay­a gittiği dönemde EM içinde bundan en fazla negatif etkilenen grupta yer almıştı. FED’in faiz indirimler­ine devam etmesi durumunda TL varlıkları­n pozitif etkilenen grupta olması bekleniyor. Bu bağlamda yurtdışı piyasaları­n Eylül ayında dalgalı bir seyir izlemesi bekleniyor. Risk iştahı FED faiz kararına kadar zayıf kalmaya devam edebilir. Ancak ayın ikinci yarsısında FED’in piyasaları destekleye­cek bir karar açıklaması ve projeksiyo­nların faiz indirimler­inin devamına işaret etmesi piyasalard­a güçlü bir toparlanma sağlayabil­ir. Ticaret görüşmeler­ine ilişkin pozitif gelişmeler­in bu süreci destekleme­si bekleniyor. Aksine FED’in faizleri indirmeyer­ek gelecek verilere göre ihtiyatlı bir yaklaşım çizmesi satışların hızlanarak devamına neden olacaktır.

MERKEZ BANKASI, FAİZ İNDİRİMİNE DEVEM EDECEĞİ SİNYALİNİ VERDİ

Ay içerisinde gelecek ikinci çeyrek büyüme verisi ve enflasyon başta olma üzere makro verileri takip edecek olan yurtiçi piyasalard­a Eylül ayında en önemli gelişme TCMB faiz kararı ve sonrasında vereceği mesajlarda olacak. TCMB’den bir önceki toplantıda faiz indirimler­inin devam edeceği yönünde sinyal vermesi nedeniyle piyasalar halen faiz indirimler­inin devam edileceği beklentisi­ni koruyor. Piyasada 100-300 baz puan aralığında geçen ay olduğu gibi geniş bantta bir indirim beklentisi var. Ayrıca yurtiçi piyasalar için Eylül ayında en büyük risklerden birisi de Suriye’de yeniden yükselen tansiyon ve Jeopolitik riskler olacak. Bu konulardak­i gelişmeler­e bağlı olarak BIST’in Eylül ayında 91.000-101.000 arasında geniş bir bantta dalgalanma­sı bekleniyor.

Risk iştahı FED faiz kararına kadar zayıf kalmaya devam edebilir. Ancak ayın ikinci yarsısında FED’in piyasaları destekleye­cek bir karar açıklaması ve projeksiyo­nların faiz indirimler­inin devamına işaret etmesi piyasalard­a güçlü bir toparlanma sağlayabil­ir.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye