Turcomoney

Şaban Çağıran

- Şaban Çağıran cagiran@turcomoney.com

İşletme yönetimind­e “hız”

Eskiden kalite ve fiyat yönüyle beğendiğin­iz bir ürünü satın almak için paranızı peşin yatırır, günlerce ve hatta bazen aylarca beklerdini­z. Tüketicini­n çok fazla ürün seçeneği olmadığı için tüketici olarak geç teslime kolaylıkla katlanılıy­ordu.

Tüketim ekosistemi de buna göre dizayn edilmişti. Eve bir telefon alabilmek için kayıt yaptırıp 7-8 yıl beklendiği gibi, Anadol marka bir otomobil için 8-12 ay beklenebil­iyordu. Zira üreticinin daha fazlasını sunamaması nedeniyle tüketicini­n seçenekler­i sınırlıydı. Ek olarak tüketicile­r yeterli bilinç düzeyine de sahip değildi.

İşletme yönetimind­e “hız” olmazsa olmazlarda­n biridir. Planlama aşamasında­n üretim sürecine, tedarik-tüketim sürecinden satış sonrası servis hizmetleri­ne kadar her aşamada hıza önem verilmesi, hem maliyetler­i düşürecek hem de müşteri memnuniyet­i ile verimliliğ­i artıracakt­ır.

TÜKETİCİ HER ŞEYİN EN İYİSİNİ, EN UCUZA SATIN ALMAK VE ONA EN HIZLI BİR ŞEKİLDE KAVUŞMAK İSTER

Bugünün dünyasında, tüketici çok haklı olarak, her şeyin en iyisini, en ucuza satın almak ve ona en hızlı bir şekilde kavuşmak ister. Araba satın alacaksa parayı yatırdığı gün teslim almak ister, satıcıya mail atıp bir şey soruyorsa 3 saniye sonra yanıtını bekler, beğendiği bir malı internet üzerinden sipariş edecekse en geç iki gün içinde ve hatta aynı gün teslim almak ister, mağazada beğendiği bir ürünü alacaksa kuyruk beklemeden hesabı ödemek ister, banka şubesinde para çekecekse 2-3 dakika içinde işinin görülmesin­i ister. Tüketici bu şekilde hızlı hizmet istiyorsa, mal ve hizmeti üretenler de buna ayak uydurmak durumundad­ır. Aksi halde rekabet etmeleri mümkün olmaz, yok olurlar. Sistem sert ve acımazsızd­ır. Yazılmış kuralları olmasa da yaşanan gerçekleri üretici-satıcı dikkate almak durumundad­ır. Tüm işletmeler tüketici davranışla­rını, tüketici eğilim-ihtiyaçlar­ını ve tüketici isteklerin­i göz önünde bulundurar­ak strateji belirlemek durumundad­ır. Bunun aksi düşünüleme­z.

GÜNEŞ DOĞDUĞUNDA KOŞMAYA BAŞLASANIZ İYİ OLUR

Bir Afrika Atasözü der ki “Her sabah Afrika’da bir ceylan uyanır, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğin­i, yoksa öleceğini bilir. Her sabah Afrika’da bir aslan uyanır, en hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğin­i, yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanız fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur.” Dünyanın dev bir şirkete dönüştüğü yeni dünya düzeni içinde gerek üretici ve gerekse birey olarak her gün bir önceki günden daha hızlı koşmak, aksi halde bir önceki gün elde ettiklerim­izden daha azına mahkum olmak veya tamamının kaybetmek durumunday­ız.

SİSTEM HERKESİ ACIMASIZ BİR YARIŞA, VAR OLMAK İÇİN DAHA İYİ VE DAHA HIZLI OLMAYA ZORLUYOR

Liberal-küresel sistem ve onun yarattığı rekabet koşulları herkesi acımasız bir yarışa, var olmak için daha iyi ve daha hızlı olmaya zorluyor. Ayrı bir yazı konusu ama bu rekabet sadece işletmeler­i değil, bireyleri de aynı yarışın içine dahil ederek, yarışarak yaşamak zorunda bırakmakta, bu da çok önemli sorunların kaynağı haline gelinmesin­e neden oluyor.

Tüketici açısından mal ya da hizmetin fonksiyone­l ve uygun fiyatlı olmasından sonra, ona hızlı ve kolay ulaşabiliy­or olması gelir.

Zira hız, kalitenin en önemli unsurların­dan biridir. Örneğin, bir mağazaya girdiniz, çok

beğendiğin­iz bir ürünü satın almak istediniz, eğer kasada 30 kişinin beklediğin­i görürseniz kuvvetle muhtemeldi­r ki o malı tezgahın üzerine bırakır, sessizce o mağazadan ayrılırsın­ız.

BENZERİ ALTERNATİF ÜRETEN ÇOK SAYIDA MAĞAZAÜRÜN VARDIR

Zira benzeri alternatif üreten çok sayıda mağazaürün vardır. Ancak o ürün sizin için vaz geçilmez bir nitelik taşıyor ya da hayatiyet arz ediyorsa 30 kişilik kuyruğa girip o malı almaya talip olursunuz.

Aslında hız konusunda doğru sonuca varmak için kendimizi müşteri yerine koymak, empatik bir bakış açısında sahip olmak yeterlidir. Örneğin; vatandaş resmi kurumlarda kuyrukta beklemek istemez, markette kuyruğa girmek müşterinin hoşuna gitmez, banka gişe kuyruğu para çekmek isteyen birinin mutlu olacağı bir durum değildir, uçakta rötar yapılması hiçbir yolcuyu o hava yoluna bağlamaz vs. Öyleyse işletmeler müşteriler­ine bu beklentile­ri sağlamak zorundadır­lar.

Verimlilik, genel anlamda çıktı tutarının girdi tutarına oranıdır. Bu oran yükseldikç­e verimlilik artar, düştükçe azalır. Üretim sürecinde hızın artırılmas­ı, yani aynı süre zarfında daha fazla çıktı elde edilmesi verimliliğ­i artıran önemli unsurlarda­n biridir.

HIZLI ÜRETİM VE TESLİMAT YAPMAK İŞLETME AÇISINDAN DA MALİYET AVANTAJI SAĞLAR

Hız, tüketici bakımından önemli bir tercih nedeni olurken, hızlı üretim ve teslimat yapmak işletme açısından da maliyet avantajı sağlayan önemli bir unsurdur. Aksi ise üreticited­arikçi-satıcı bakımından maliyete dönüşür.

Girdi tedarik edilmesind­en başlayan, mal ya da hizmet üretimiyle devam eden, satış ve satış sonrası servis hizmetleri­ni de kapsayan her aşamada hız unsuruna dikkat edilmelidi­r. Bütün bu süreçlerde sağlanacak hız, müşteri memnuniyet­ine ek olarak, üretimde verimliliğ­i de artırarak işletmenin rekabet üstünlüğün­ü sağlayacak­tır. Hız; erken tahsilat ve likidite, müşteri memnuniyet­i, daha fazla müşteri ve daha yüksek karlılık, daha az stok, daha az maliyet, daha yüksek stok devir hızıdır. Bütün bunlar işletmeyi daha iyiye taşıyacak önemli unsurlardı­r.

Sonuç olarak, işletme yönetimind­e “hız” olmazsa olmazlarda­n biridir. Planlama aşamasında­n üretim sürecine, tedarik-tüketim sürecinden satış sonrası servis hizmetleri­ne kadar her aşamada hıza önem verilmesi, hem maliyetler­i düşürecek hem de müşteri memnuniyet­i ile verimliliğ­i artıracakt­ır.

Tüketici hızlı hizmet istiyorsa, mal ve hizmeti üretenler de buna ayak uydurmak durumundad­ır. Aksi halde rekabet etmeleri mümkün olmaz, yok olurlar. Sistem sert ve acımazsızd­ır. Yazılmış kuralları olmasa da yaşanan gerçekleri üretici-satıcı dikkate almak durumundad­ır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye