TRUMP MI,
BIDEN MI?
Amerikalılar, koronavirüs salgınının gölgesinde ülkenin 46. başkanını arıyor. Cumhuriyetçilerin lideri, ABD Başkanı Donald Trump, salgın döneminden önce ekonomide sağladığı başarılarla övünerek ikinci dönem için mücadele ederken, Demokrat aday Joe Biden parlak vaatlerle başkanlık seçimini önde bitirmeyi hedefliyor.
Amerikalılar, koronavirüs salgınının gölgesinde ülkenin 46. başkanını arıyor. Yeni başkan büyük ihtimalle 3 Kasım gecesi belli olacak. Cumhuriyetçilerin lideri, ABD Başkanı Donald Trump, ikinci dönem için mücadele ederken, Demokrat aday Joe Biden parlak vaadlerle başkanlık seçimini önde bitirmeyi hedefliyor.
Salgın döneminde oldukça kötü bir sınav verdiği düşünülen ABD
Başkanı Donald Trump, Amerikalıların ekonomideki politikalarına destek vermesi nedeniyle, salgın öncesinde yapılan anketlerde önde giderken son zamanlarda Biden’in gerisinde kaldı. Anketlerde iki aday arasındaki fark, bir ara Biden’in lehine 14 puana kadar çıktı.
Ancak anketlerin güvenirliği tartışma konusu olduğu kadar, en çok oyu alanın başkan olacağı da kesin değil. Çünkü, 2016’daki son seçimlerde Demokratların adayı Hilary Clinton daha fazla oy almasına rağmen Başkan Donald Trump olmuştu.
ÇOK OY ALAN BAŞKAN OLMAYABİLİR
ABD seçim sistemine göre, seçmen sandığa gittiğinde doğrudan yeni başkanı ve yardımcısını değil, bu ikiliyi seçecek olan seçiciler kurulu delegelerine (Electoral Collage) oy veriyor. Dolayısıyla seçimin sonucunda, bir başkan adayının aldığı oy sayısı değil, kazandığı delege sayısı belirleyici oluyor.
Seçiciler kurulu, Senato ve Temsilciler Meclisinin toplam üye sayısı olan 538 delegeden oluşuyor. Delegele sayısı 270’e ulaşan başkan adayı seçimin de galibi oluyor. Trump, 2016 seçimlerinde 304 delegeye ulaşmış ancak rakibi Hillary Clinton, Trump’tan yaklaşık 3 milyon adet daha fazla oy almıştı.
Bu nedenle delege sayıları yüksek, Kaliforniya (55), Teksas (38), Florida
(29), New York (29) gibi eyaletler önem kazanıyor. Ayrıca, geleneksel olarak iki partinin yıllar yolunca yoğun rekabet ettiği ve seçim sonuçlarında kritik rol oynayan eyaletler de şunlar: Wisconsin, Arizona, Kuzey Carolina, Michigan, Pennsylvania, Florida ve Georgia...
TRUMP’A EKONOMİDE DESTEK VAR
Seçmenlerin çoğu Donald Trump’ın ekonomik politikalarına destek veriyor ve bu konuda Trump’a Biden’dan daha fazla güveniyor. Trump’a olan kamuoyu desteği aşağı çeken konu ise, koronavirüs salgını ile mücadeledeki tutumu oldu.
Amerikalı seçmenler ayrıca, ırkçılık, polis reformları ve Çin ile ilişkiler gibi konularda Biden’ın Trump’tan daha iyi olacağını düşünüyor.
Aslında her iki aday da Trump’tan önceki başkan Barack Obama’nın 8 yıllık döneminde ekonomide sağladığı başarıların üzerine politika inşa ediyorlar. Obama yönetimi döneminden güçlü bir ekonomi devralan Trump, bunu sürdürüp, kendi döneminde “Amerikan ekonomisinin tarihinin en iyi performansını sergilediğini” söylüyor.
Biden ise, ekonomi konusunda yapacaklarını anlatırken, kendisinin de başkan yardımcısı olduğu Obama döneminden örnekler veriyor, o dönemdeki uygulamaları, başarıları anlatıyor.
Uzmanlara göre, Biden liderliğinde ciddi bir ekonomik toparlanma ve likiditenin bol olduğu, bütçe açığının bu hızda genişlemeyeceği bir makro ortam beklenmesine rağmen faizlerde ve enflasyonda hatırı sayılır bir zıplama beklenmiyor.
Donald Trump ve Joe Biden’ın ekonomi politikalarını mercek altına aldık.
Biden da, Trump da politikalarını başkan Barack Obama’nın 8 yıllık döneminde ekonomide sağladığı başarıların üzerine inşa ediyorlar. Obama döneminden güçlü bir ekonomi devralan Trump, “Ekonominin tarihin en iyi performansını sergilediğini” söylüyor. Biden ise, kendisinin de başkan yardımcısı olduğu Obama döneminin başarılarını anlatıyor.