Küresel ekonominin gözü, Trump ve Biden’da…
Amerika Birleşik Devletleri, son yılların en ilginç seçimlerine sahne oluyor. Çünkü bu seçimler, sadece ABD’yi değil, küresel ekonomiyi, Avrupa ülkelerini, Çin’i, Rusya’yı, Türkiye’yi ve daha birçok ülkeyi de yakından ilgilendiriyor… Seçimden zaferle çıkmak için iki isim arasında kıyasıya bir yarış, çok sert bir rekabet var… ABD Başkanı Donald Trump mı, başkan adayı Joe Beden mı? Dünya kamuoyu, ülke yönetimleri, bu sorunun cevabını merak ediyor… Bu iki adayın vaatlerine bakılırsa ve tabii kazanan vaatlerini yerine getirirse, Amerikan ekonomisinde ve küresel ekonomi düzleminde epey değişiklikler olacak… Biden, ağırlıklı olarak yoksul kesimlere sesleniyor, Trump ise iş dünyasına… Biden, Covid-19 süreciyle birlikte işini kaybeden, sağlık ve eğitim sisteminden yararlanamayan milyonlarca insana iş ve sağlık hizmeti vaadinde bulunuyor, şirketlere uygulanan vergilerini artıracağını söylüyor, Trump ise tam tersine vergileri indireceğini, yatırımcıları ABD’ye çekmek için teşvikler vereceğini seslendiriyor. Bu seçimler, bir anlamda “sosyal devlet” politikaları ile dozu daha da artırılacak olan “liberal ekonomi” politikalarının yarışması ile geçecek… Kapitalizmin kalesi konumundaki Amerika, bakalım tercihini hangi yönde kullanacak? Dış politikaya gelince kim kazanırsa kazansın, çok fazla bir değişiklik olacağı öngörülmüyor… Kimin kazanacağı, hangi politikanın uygulanacağı, 3 Kasım seçimlerinden sonra belli olacak… Dileğimiz, bu seçimlerin dünya için, insanlık için ve tabii ülkemiz için hayırlı sonuçlar doğurması…
DÜNYAYA ŞİRKETLER Mİ YÖNETECEK?
Öyle bir dönem yaşıyoruz ki; siyasi denklemler, ekonomi politikaları çok farklı bir yörüngede ilerliyor. Dünya ekonomisi, giderek daha fazla dijitalleşiyor… Pandemi süreci, bu trendi daha da hızlandırdı. Bu yeni gelişme ile birlikte en çok dile getirilen konulardan biri, gelecekte “dünyayı şirketler yönetecek” görüşünde birleşiyor…. Hayri Cem, Turcomoney’nin sorularını yanıtladı, çok çarpıcı değerlendirmeler yaptı… Okumanızı öneriyorum…
TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN ARASINDAKİ EKONOMİ KÖPRÜSÜ GÜÇLENİYOR
Türkiye ve Azerbaycan, iki kardeş devlet… Dil birliği var, kültür birliği var, din birliği var… Ortak paydamız bir hayli fazla… Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan, uzun yıllar “yokluk ve yoksulluk”la mücadele etti… Ardından doğalgaz ve petrol gelirlerini, ekonominin gelişmesi için kullandı… Bugün Azerbaycan, bölgedeki en güçlü ülkelerden biri… Azerbaycan petrol şirketi Socar da akılcı bir strateji izliyor. Türkiye’ye bugüne kadar 20 milyar dolara yakın yatırım yaptı… Yatırımlarına devam ediyor… Türkiye de Azerbaycan’ın gelişmesinde yatırımları ile en büyük pay sahibi olan ülkelerin başında geliyor… Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Projesi, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı Projesi ile Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ekonomi köprüsü iyice güçleniyor…
SİGORTACILIK SEKTÖRÜ YENİ BİR ATILIMLA İLERLİYOR
Sigortacılık sektörü, uzun bir süredir üzerinde çalışılan ve geçen ay tamamlanan bir proje ile yeni bir döneme girdi. Kamu sigorta şirketleri Güneş Sigorta, Ziraat Sigorta ve Halk Sigorta Türkiye Sigorta çatısı altında birleşti. Sigortacılık sektöründeki bu gelişmenin detaylarını SİGORTACILIK DOSYASI’nda okuyabilirsiniz…
TÜRKİYE EKONOMİSİNİ NELER BEKLİYOR?
Pandemi süreci ile birlikte dünyanın birçok ülkesi gibi Türkiye de çok sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Sorunlar, elbette çözülemez nitelikte değil. Her biri kendi alanında uzman olan Turcomoney yazarları, yol haritası niteliğinde analizler yaptı, önerilerde bulundu… Okumanızı öneriyorum. Siz sevgili okurlarımıza ve tüm insanlarımıza sağlıklı, mutlu, bol kazancı bir ay diliyorum…