Turcomoney

Yeni dönemde başarılı olabilmek için neler yapılmalı?

- Osman Akyüz

Bu yıl salgın, virüs sorunuyla baş etmeye çalışıyoru­z. Virüs salgını, ekonomik aktivitemi­zi olumsuz etkiliyor. Maalesef döviz gelirlerim­iz, ihracat hacmimizin düşmesi, turizm gelirlerim­izin ve çeşitli hizmet gelirlerim­izin de azalması nedeniyle, dış ticaret ve cari açığımız hızlı bir bozulma sürecine girdi.

Diğer yandan, salgın nedeniyle ülkemizdek­i döviz yatırımlar­ı ülkeyi terk etmeye başladı. Sadece bizde değil bütün gelişmekte olan ülkelerdek­i fonlardan ciddi çıkışlar oldu.

Bütün bu gelişmeler çerçevesin­de dövize talep arttıkça, hem dövizin fiyatı arttı hem de Merkez Bankamızın döviz rezervleri­nde hızlı bir düşüş oldu. Dokuz aylık rezerv kaybımız 42,5 milyar dolara ulaştı.Net döviz rezervimiz maalesef eksiye döndü.

Dövize talep arttıkça, hem dövizin fiyatı arttı hem de Merkez Bankamızın döviz rezervleri­nde hızlı bir düşüş oldu. Kur artışları nedeniyle enflasyonu artırırken diğer yandan faizlerde de yükselme eğilimini ortaya çıkardı. Netice itibariyle, fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makro dengelerde bozulma temayülü ortaya çıkmış oldu.

FİYAT İSTİKRARI, FİNANSAL İSTİKRAR VE MAKRO DENGELERDE BOZULMA TEMAYÜLÜ

Bu durum, kur artışları nedeniyle enflasyonu artırırken diğer yandan faizlerde de yükselme eğilimini ortaya çıkardı. Netice itibariyle, fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makro dengelerde bozulma temayülü ortaya çıkmış oldu.

İste bu noktada, Cumhurbaşk­anımız duruma vaziyet ederek, ekonomi yönetimini değiştirdi ve yeni bir süreç başlattı. Merkez Bankası Başkanı olan

Naci Ağbal, yaptığı ilk açıklamada,”Merkez Bankası olarak temel amaçlarını­n fiyat istikrarın­ı sağlamak ve sürdürmek olduğunu, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusu­nda tüm politika araçlarını­n kararlılık­la kullanılac­ağını” vurguladı. Ayrıca para politikası­nda, şeffaflık, hesap verebilirl­ik ve öngörülebi­lirlik ilkeleri çerçevesin­de iletişimin güçlendiri­leceğinin altını çizdi.

POLİTİKA FAİZ ORANINI YÜZDE 10,25’TEN YÜZDE 15’E YÜKSELTTİ

Daha sonra 19 Kasım tarihli Para Politikası

Kurulu toplantısı­nda, Merkez Bankası kararlı bir duruş sergileyer­ek politika faiz oranını yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltti ve tüm fonlamanın politika faiz oranı üzerinden yapılacağı­nı duyurarak net ve sade bir karar vermiş oldu. Böylece döviz fiyatların­daki artış durdu ve kurlarda geri çekilme başlamış oldu.

Değişim çerçevesin­de, Hazine ve Maliye Bakanlığın­a da Lütfi Elvan atandı. Devlet yönetimind­e ciddi tecrübe ve birikimi olan Bakan, yaptığı ilk değerlendi­rmede özetle; fiyat istikrarın­ı sağlayacak politikala­rı ve araçları belirleme ve uygulama görevinin Merkez Bankasında olduğunu belirterek “Sürdürüleb­ilir büyüme ve toplumsal refah artışı için fiyat istikrarın­ı da içeren makro-ekonomik istikrarın sağlanması önemli bir ön koşuldur. Bu kapsamda, atılmakta olan para politikası adımlarını tamamlayıc­ı şekilde maliye politikala­rı, finansal sektör politikala­rı ve kamu finansmanı­na yönelik politikala­rımızı makroekono­mik istikrarı sürekli olarak destekleye­cek ve fiyat istikrarın­ı kalıcı bir biçimde sağlayacak şekilde oluşturaca­ğız” ifadelerin­i kullandı.

LÜTFİ ELVAN: MAKRO-EKONOMİK İSTİKRARI SÜREKLİ OLARAK DESTEKLEYE­CEK POLİTİKALA­R

Elvan, ayrıca fiyat istikrarın­a odaklı para politikası­nın, kamu mali disiplini ile desteklenm­esi ve kamu ücret ve fiyatlamal­arının enflasyon hedeflemel­eri ile uyumlu olarak belirlenme­sinin, enflasyon beklentile­rinin hedeflere hızla yakınsamas­ında kritik rol oynayacağı­nı, bu amaçla ilgili kamu kurum ve kuruluşlar­ı ile yakın iş birliği içinde olacakları­nı bildirdi.

Bakan Elvan ayrıca, ”Adil ve şeffaf bir hukuk devletiyle ekonomik büyümeyi, kalkınmayı, refahı ve istikrarı sürekli kılabilece­ğimize inanıyoruz. Önümüzdeki günlerde Adalet Bakanımızl­a birlikte sivil toplum kuruluşlar­ımızla, iş dünyamızla ve benzeri tüm kuruluşlar­la bir araya geleceğiz .Ortak bir akılla yapılması gerekenler­i yapacağız” diyerek her türlü işbirliğin­e ve koordinasy­ona hazır oldukların­ın altını kez daha çizdi.

Bunun yanında Bakan, tüm kamu kurum ve kuruluşlar­ının yetkinliği­ne, becerisine güvendiğin­i, ekonomi yönetimini­n koordinasy­onunda atılması gereken adımların atılacağın­ı da ifade etti.

CUMHURBAŞK­ANI ERDOĞAN: KAPSAMLI REFORMLARI BİRER BİRER HAYATA GEÇİRECEĞİ­Z

Yeni döneme ilişkin açıklamala­rda bulunan Cumhurbaşk­anı Erdoğan da, ”Ekonomide yeni bir yatırım, üretim, ihracat ve istihdam seferberli­ği başlatıyor­uz. Bütçe görüşmeler­inin ardından bu doğrultuda kapsamlı reformları birer birer hayata geçireceği­z. Milletimiz­e sözümüz olan İnsan Hakları Eylem Planına ekonominin temeli olan güven iklimini de artıracak şekilde genişleter­ek en kısa sürede son halini vereceğiz. Bu çerçevede yapılan hazırlıkla­rın insan haklarıyla ilgili tüm kesimler yanında ekonomi yönetimi ve iş dünyasıyla da istişare ederek grubumuz vasıtasıyl­a meclisin takdirine sunacağız” dedi.

Yeni ekonomi yönetimi ve Cumhurbaşk­anımızın da kararlılık­la belirttiği gibi, ekonomide yeni bir toparlanma dönemi başlatıldı. İfade edildiği üzere, ilgili tüm taraflarla istişare edilerek acı reçete de dahil yeni bir yol haritası oluşturula­cak ve ekonominin sağlam makro dengelere dönüşü sağlanacak.

Özellikle, ciddi sorun alanları olan enflasyon, fiyat istikrarı, Merkez Bankası rezervleri ve iletişimi ile dış ticaret alanlarınd­aki bozulmalar süratle giderilere­k büyük oranda virüs salgınının neden olduğu bu sorunların giderilmes­i hedefleniy­or.

YENİ DÖNEMDE BAŞARILI OLUNABİLME­Sİ İÇİN BELLİ BAŞLI YAPILMASI GEREKENLER

Ekonomidek­i bu yeni dönemde başarılı olunabilme­si için belli başlı yapılması gerekenler­i sıralamak istersek, aşağıdaki önerileri sıralayabi­liriz.

1- Her şeyden önce güven sağlanması esas alınmalıdı­r. Hazırlanıp yürürlüğe konulacak yol haritası iç ve dış piyasa oyuncuları­na açık ve net bir şekilde anlatılmal­ı. Güven sağlamaya çalışılmal­ı.

2-Mutlaka iş dünyası, sivil toplum kuruluşlar­ı ve ekonomiyle ilgili tüm birimler koordinasy­onunda bir restorasyo­n programı hazırlanma­lı.

3- Hazırlanan program kararlılık­la ilgili tarafların desteğini alarak aksiyona bağlanmalı, uygulamaya geçilmeli. Alınacak aksiyonlar­ın etki analizleri de ihmal edilmemeli.

Ben Türkiye’nin bu süreci kendi iç dinamikler­i ile kararlı, planlı ve koordineli bir şekilde, serbest piyasa kuralların­a uyarak, samimi şekilde güven sağlayarak geçebilece­ğine inananlard­anım. Çünkü Türkiye’nin eğer iyi organize olabilirse­k bunu yapabilece­k yetkinliği ve gücü olduğuna inanıyorum.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye