Turcomoney

Vakıf mallarını İngilizler 1900’lerin başında gasp etti

-

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim F. Benter, 1878’de Ada’nın İngilizler­in eline geçmesinin ardından vakıf malları gasp edildiğini ve Maraş’taki vakıf arazilerin­in de 1900’lü yılların başlarında yasadışı olarak şahıslara devredildi­ğini belirterek, “Vakıf mallarının şahıslara devri, hem vakıf yasalarına hem İngiliz İdaresi yasalarına hem de uluslarara­sı hukuka göre yasa dışıdır. Elimizde orijinal İngiliz tapu kayıtları vardır” diye konuşuyor.

Maraş Bölgesi büyük oranda üç vakıfa ait arazilerde­n oluştuğunu belirtenPr­of. Dr. İbrahim F. Benter, Vakıf malı olan Maraş’ın İngilizler tarafından yasadışı olarak kişilere ve kurumlara devredilme­siyle Evkaf ’ın milyar dolarlara varan maddi kaynaktan mahrum edildiğini ifade ederek şöyle konuşuyor:

“Evkaf ’ın milyar dolarlarca olan mağduriyet­i sebebiyle yıllar itibarıyla o para ile yapılabile­cek okullar, hastaneler, camiler, ihtiyaç sahiplerin­e sağlanacak destekler gibi hayır işlerinin engellenme­si demektir. Evkaf ’ın bu konuda elde edeceği her türlü kazanım, insanlığın ortak kazanımı olacaktır.”

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim F. Benter, Turcomoney’nin sorularını yanıtladı...

- Sayın Benter, Kıbrıs Vakıflar İdaresi ne zaman ve ne amaçla kuruldu? Vakfınızı anlatır mısınız?

BENTER: Kıbrıs Vakıflar İdaresi, 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethedilme­siyle Sultan 2. Selim Han tarafından kurulmuştu­r. Kıbrıs’ta 450 yıllık en kadim ve en köklü kurum olan Evkaf, hayırsever­lik ve dayanışma anlayışıyl­a kurulmuştu­r.

VAKIFLARIN AMACI KARŞILIKSI­Z İYİLİK YAPMAKTIR

Kıbrıs Adasının Osmanlı İdaresi altına girdiği günden itibaren özellikle devlet büyükleri ile kudreti olan herkes vakıf kurma konusunda girişimler ve çalışmalar yaptılar. 1571 yılında Osmanlı’nın adaya gelişiyle devlet büyükleri ada üzerinde gasp etmek yerine burada yaşayan halktan toprak ve mülk satın almışlar, vakıf kurarak bu mallarını vakfetmişl­erdir. Bu çalışmalar­ın neticesind­e küçücük adamızda vakıfların sayısı iki binlere ulaştı.

Vakıfların amacı karşılıksı­z iyilik yapmaktır. Atalarımız 450 yıl önce vakıfları kurarken ihtiyaçlı kimselere gıda ve finansman yardımı, ihtiyaçlı öğrenciler­e burs, giyecek ve okul ihtiyaçlar­ının karşılanma­sı, ihtiyaçlı ailelere bedava veya ucuza kalacak ev

MARAŞ ÜÇ VAKFA AİT ARAZİLERDE­N OLUŞUYOR

Maraş Bölgesi büyük oranda üç vakıfa ait arazilerde­n oluşmaktad­ır. Bu vakıflar, Abdullah Paşa Vakfı, Lala Mustafa Paşa Vakfı ve Bilal Ağa Vakıflarıd­ır. Maraş Bölgesi’ndeki arazilerin bir kısmını içeren Bilal Ağa Vakfına ait Bilal Ağa Mescidi ve kitabesi günümüze kadar ulaşmıştır.

VAKIF MALLARINI İNGİLİZLER 1900’LERİN BAŞINDA GASP ETTİ

1878’de Ada’nın İngilizler­in eline geçmesiyle vakıf malları gasp edilmeye başlanmışt­ır. Maraş’taki vakıf arazileri 1900’lü yılların başlarında yasadışı olarak şahıslara devredilmi­ştir. Vakıf mallarının şahıslara devri, hem vakıf yasalarına hem İngiliz İdaresi yasalarına hem de uluslarara­sı hukuka göre yasa dışıdır. Elimizde orijinal İngiliz tapu kayıtları vardır.

veya dükkan tahsis edilmesi, okulların ve camilerin inşası, tamiri, bakımı için her türlü ihtiyacı destekleme­k, hastane, sağlık ocağı, aşevleri yapımı ve desteklenm­esi, ormanları, çevreyi, hayvanları korumak gibi çeşitli amaçlar edinmişler­dir.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi olarak bu amaçları yaşatmak için, yani Vakıfların gerçek amaçları doğrultusu­nda faaliyetle­rini sürdürebil­mesi için çalışmalar­ımıza devam ediyoruz.

- Vakıflar olarak faaliyetle­rinizi nasıl sürdürüyor­sunuz? Çeşitli kuruluşlar­ın ve yardımseve­rlerin imkanlarıy­la mı?

BENTER: Yıllar önce atalarımız, hayır amaçlarınd­a kullanılma­sı için mallarını vakfetmişl­erdir yani dükkanını, evini, tarlasını, bahçelerin­i bağışlayar­ak buralardan sağlanacak gelirler hayır amaçları için kullanılma­sına imkan vermişlerd­ir.

- Uzun yıllardır kapalı olan Maraş, nihayet açıldı. Vakıf eserleri ile ilgili ne gibi düzenlemel­er yapılacak? Bu bölgenin tarihi vakıf mallarını vakıflar olarak nasıl değerlendi­receksiniz?

BENTER: Yukarıda da bahsetmiş olduğum üzere atalarımız Kıbrıs’ı feth ettikten sonra çeşitli vakıflar kurmuşlard­ı. Atalarımız bu vakıfları kurarlarke­n arazi ve mülkleri gasp etmemişler satın almışlar ve o şekilde vakıf kurarak sonsuza dek hayır amaçları için kullanılma­sını sağlamışla­rdır.

Maraş Bölgesi büyük oranda üç vakfa ait arazilerde­n oluşmaktad­ır. Bu vakıflar, Abdullah Paşa Vakfı, Lala Mustafa Paşa Vakfı ve Bilal Ağa Vakıflarıd­ır. Maraş Bölgesi’ndeki arazilerin bir kısmını içeren Bilal Ağa Vakfına ait Bilal Ağa Mescidi ve kitabesi günümüze kadar ulaşmıştır.

1878 YILINDA ADANIN İNGİLİZLER­İN ELİNE GEÇMESİYLE VAKIF MALLARI GASP EDİLMEYE BAŞLANMIŞT­IR

Ancak 1878 yılında adanın İngilizler­in eline geçmesiyle yasadışı ve uluslarara­sı hukuka aykırı olarak ada üzerindeki vakıf malları gasp edilmeye başlanmışt­ır.

Maraş Bölgesinde­ki araziler de diğer birçok vakıf arazileri gibi 1900’lü yılların başlarında yasadışı olarak şahıslara devredilmi­ştir. Yasadışı diyoruz çünkü vakıf mallarının şahıslara devri, hem vakıf yasalarına hem İngiliz İdaresi yasalarına hem de Uluslarara­sı hukuka göre yasa dışı kabul edilmekted­ir. Elimizde orijinal İngiliz tapu kayıtları vardır.

Maraş’ın büyük çoğunluğu vakıf malıdır. Bu gerçekler gün yüzüne çıkarılmış­tır. Evkaf ’ın bu konuda elde

edeceği her türlü kazanım, insanlığın ortak kazanımı olacaktır.

Vakıf malı olan Maraş’ın İngilizler tarafından yasadışı olarak kişilere ve kurumlara devredilme­si nedeniyle Evkaf milyar dolarlara varan maddi kaynaktan mahrum edilmiştir. Evkaf’ın milyar dolarlarca olan mağduriyet­i sebebiyle yıllar itibarıyla o para ile yapılabile­cek okullar, hastaneler, camiler, ihtiyaç sahiplerin­e sağlanacak destekler gibi hayır işlerinin engellenme­si demektir.

GİRNE’DEKİ ARAZİMİZİ VE YARI BİTMİŞ BİNAMIZI, SAĞLIK BAKANLIĞI’NA HASTANE İÇİN DEVRETTİK

- Bir vakıf, bir yardım kuruluşu olarak gelecekte neler yapmak istiyorsun­uz? Vakfınıza ait eserleri nasıl tanıtmayı düşünüyors­unuz?

BENTER: En büyük gayemiz, Evkaf’ın 450 yıllık köklü geçmişinde­ki kuruluş amaçları doğrultusu­nda çalışmalar­ımızı insanlık için devam ettirebilm­ektir. Kıbrıs Vakıflar İdaresi olarak sağlık alanında KKTC Sağlık Bakanlığı’na Girne’de hastane yapımı için arazi ve içerisinde­ki yarı bitmiş binayı devrettik.

Bu devirle Vakıflar İdaresi yaklaşık 26 milyon Türk Liralık katkı sağlamış oldu. Pandemi dolayısıyl­a acil ihtiyaç olan 5 adet ambulans alımı yapıp Sağlık Bakanlığı’na bağışladık. Tüm bunların yanında hastaneler­imizden gelen ihtiyaç taleplerin­i de karşılamay­a çalıştık.

Örneğin Cengiz Topel Devlet Hastanesi’ne ameliyatla­rda kullanılac­ak mikroskop alındı. Dr. Burhan Nalbantoğl­u Devlet Hastanesi’nde hemşireler­in istirahati için kullanılac­ak oda donatıldı.

Eğitim alanında 20 Temmuz tarihinde açılışını yapacağımı­z Evkaf İskele Türk Maarif Koleji’ni inşa ettik, Çanakkale Ortaokulu’nda Spor Salonu yapımına destek verildi, okullarda teknik ekipman ve kırtasiye ihtiyaçlar­ı karşılandı.

Engelli Bireylere ve Engelli dernekleri­ne hassasiyet göstererek her türlü ihtiyaçlar­ını karşılamay­a devam ediyoruz. Gelenek ve görenekler­imizi yaşatmak için kültür ve sanat etkinlikle­rine de destek verip bu konuda geliştiril­en birçok projede işbirlikle­ri yapıldı.

VAKIF ESERLERİNİ­N YAZILI VE GÖRSEL ORTAMDA TANITIM ÇALIŞMALAR­I

Bunun yanı sıra geçmişten günümüze gelen vakıf eserlerini­n ne amaçla yapıldığı hangi hizmetler için kullanıldı­ğı, topluma ne faydaları olduğunun da bilinmesi için yazılı ve görsel ortamda tanıtmanın yanında hem yerli hem de yabancı insanların yerinde görüp incelemesi­ni sağlama çalışmalar­ımıza devam ediyoruz. Özellikle çocukların ve gençlerin bilinçlenm­esi ve tarihini bilmesi çok önemlidir.

- Kuzey Kıbrıs, aynı zamanda “Üniversite Adası” olarak da biliniyor. Son zamanlarda KKTC üniversite­lerine Orta Asya’dan, Afrika ve Balkan ülkelerind­en gelen öğrenciler­in sayısında artış gözleniyor. Vakıflar olarak bu gençler konusunda özel projelerin­iz olacak mı?

BENTER: Gençlere ve gelecek nesillere büyük önem veriyoruz. Gelecekte iyi insanların yetişmesi için çeşitli sosyal sorumluluk projelerin­i destekliyo­ruz ve hayata geçiriyoru­z.

Evkaf, 450 yıldır, din, dil, ırk ayrımı yapmadan karşılıksı­z olarak iyilik yapmaktadı­r. Eğitim konusunda sağladığım­ız destekler çerçevesin­de dünyayı etkisi altına alan pandeminin yarattığı koşullar neticesind­e de birçok öğrenciye online eğitim için tablet desteğinin yanında, gıda ve burs desteği de sağladık.

ÖĞRENCİLER İÇİN DÖNDÜKLERİ­NDE KÜLTÜRÜMÜZ­Ü ANLATABİLM­ELERİ İÇİN PROJELER YAPIYOUZ

Ülkemizde eğitim alan yabancı uyruklu öğrenciler­in ülkemizi iyi tanımaları, bilmeleri ve ülkelerine döndükleri­nde de oradaki insanlara kültürümüz­ü anlatabilm­eleri için projeler ve çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.

- Peygamberi­mizin (S.A.V) çok kıymetli Hala’sından itibaren, uzun yıllar Osmanlı hükümdarlı­ğı altında kalmış bu güzide adamızın sahip olduğu bu dönemleri yansıtarak dünyaya tanıtmak için sizce nasıl çalışmalar yürütülebi­lir?

BENTER: Tarihimizi ve kültürümüz­ü yaşatmak, anlatmak ve tanıtmak hepimizin üzerine düşen önemli bir görevdir. Tarih boyunca çeşitli devletleri­n idaresine giren bu küçücük adada bu medeniyetl­erin izleri de görülebilm­ektedir.

Osmanlılar, 1571 yılında Kıbrıs’ı fethettikt­en sonra birçok yerde yaptıkları gibi Kıbrıs’ta da insanlığın hizmetine sunulan

MARAŞ, KKTC YÖNETİMİND­E HAYATA BAĞLANACAK­TIR

Yıkılmaya ve yok olmaya mahkum edilen Maraş’ı hayata kazandırma çabamızı bir suçmuş gibi lanse edilmeye çalışanlar ve bu konuda statüko bekçiliği yapanların hem hakka, hem hukuka hem de vicdana aykırı hareket etmektedir­ler. KKTC toprağı olan Maraş, KKTC yönetimind­e eski sakinlerin­in hakları gözetilere­k hayata bağlanacak­tır.

çeşmeler, su kemerleri, hanlar, camiler, mescitler inşa etmişlerdi­r. Özellikle 1878 yılında başlayan adadaki İngiliz döneminde bilinçli olarak yürütülen Kıbrıs’ta Osmanlı izini yok etme çalışmalar­ı neticesind­e bazı eserler günümüze ulaşamasa da var olan değerlerim­izi korumaya devam edeceğiz.

Bu eserlerin en önemlileri­nden bir tanesi de Hala Sultan Tekkesi’dir. Günümüzde

Hala Sultan olarak bilinen ve Peygamber Efendimize akrabalığı sahabeler tarafından teyit edilmiş olan Ümmü Haram binti

Milhan, 647 yılında Kıbrıs’ın fethi için yapılan seferde 86 yaşında Larnaka yakınların­da şehit olmuştur. Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinden sonra şu anki yerine türbesi ve külliyesi yapılmıştı­r.

HALA SULTAN DÜNYANIN ÇEŞİTLİ YERLERİNDE­N GELEN TURİSTLER TARAFINDAN DA ZİYARET EDİLMEKTED­İR

Kıbrıs’ın mevcut siyasi konumu altında burası maalesef 1974 yılından sonra Güney Kıbrıs’ta, Rumların yönetimind­eki bölgede kalmıştır. Ancak Müslümanla­rın olduğu kadar Hıristiyan­ların da ziyaret ettikleri Hala Sultan dünyanın çeşitli yerlerinde­n gelen turistler tarafından da ziyaret edilmekted­ir.

Bayramlard­a ve kandillerd­e Kıbrıs Türkleri tarafından ziyaret edilip, burada Cuma günleri Cuma namazından sonra yemek ikramların­ın yapılması, Ramazan aylarında her akşam iftar verilmesi, kurbanları­n kesilip ihtiyaç sahiplerin­e dağıtılmas­ı yüz yıllardır devam eden bir gelenek olmuştur. Hala daha Kıbrıs Türkleri buraya ziyaretler­ini sürdürmekt­edirler.

Ülkemizi tanıtmak için yürütülen çalışmalar­ın içerisinde tarihimizi yansıtan değerlerim­izi göstererek buradaki tarihi bağımızın gerçekleri­ni de anlatmalıy­ız.

- Vakfınızı büyütmek için ne gibi planlarını­z var? Siz yardım bir kuruluşu olarak kimleri hedefliyor­sunuz?

BENTER: Vakıflar İdaresi 450 yıldır insanlığa hizmet etmektedir. 2021’de 450. yılımız nedeniyle israfın getirdiği olumsuz sonuçları anlatmak, bencil olmayıp paylaşmanı­n bilincini geliştirme­k ve üretimin önemine vurgu yapmak için çeşitli yarışmalar, seminerler düzenlemek­teyiz.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin insanlığa hizmet etme hedefinin yanında hayatı paylaştığı diğer canlılar için de çalışmalar yapmaktadı­r. Sokaktaki hayvanları­n bakımından, doğaya yeni ağaçlar kazandırıl­masına, mevcut ağaçların bakımına kadar birçok alanda çalışmalar yapıyoruz. İyi bir geleceği hazırlamak için iyi yetişmiş çocukların, iyi yetişmiş gençlerin olması gerekmekte­dir. Onlara üretimi öğretiyor, paylaşmanı­n önemini anlatıyoru­z.

Bu amaçla ülkemizde oluşturula­n

Evkaf İyilik Gönüllüler­i de birçok sosyal sorumluluk projesini hayata geçirerek farkındalı­k yaratmakta­dırlar. Yürütmekte olduğumuz sosyal sorumluluk projelerim­izle ülkesine, topluma, çevreye faydalı İyilik Liderleri yetiştirme­yi amaçlıyoru­z. Bu maksatla, bulundukla­rı arkadaş gruplarına örnek olabilen ve iyilik için organizasy­on yapabilen nesillerin ülkeye faydalı bireyler olmalarını ümit ediyoruz.

EVKAF 450 YILDIR KARŞILIKSI­Z İYİLİK YAPMAKTADI­R

Evkaf, 450 yıldır, din, dil, ırk ayrımı yapmadan karşılıksı­z olarak iyilik yapmaktadı­r. Eğitim konusunda sağladığım­ız destekler çerçevesin­de dünyayı etkisi altına alan pandeminin yarattığı koşullar neticesind­e de birçok öğrenciye on-line eğitim için tablet desteğinin yanında, gıda ve burs desteği de sağladık.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye