Kıbrıs, artık eskİ Kıbrıs değİl
KKTC CUMHURBAŞKANI ERSIN TATAR, TURCOMONEY’E KONUŞTU
DOĞALGAZDA, RUMLAR KADAR TÜRKLERİN DE HAKKI VAR
Ada etrafındaki doğalgaz kaynaklarında en az Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakkı vardır. Rum tarafı siyasi olarak da sürdürdüğü Ada’nın tek sahibi olduğu siyasetinden vazgeçip, işbirliğini kabul etmesi halinde, hem Ada’daki iki halk, hem bölge ülkeleri ekonomik anlamda önemli kazançlar sağlayabilir.
DOĞALGAZ, İŞBİRLİĞİ İÇİN YENİ FIRSATLAR YARATTI
Doğu Akdeniz’de son zamanlarda keşfedilen hidrokarbon yatakları bölgede işbirliği için yeni fırsatlar yaratmıştır. Bu rezervlerin Avrupa pazarına ulaşmasının en güvenli ve kârlı yolu Türkiye üzerinden taşınmasıdır. Ancak Rum ve Yunan tarafının maksimalist talep ve istekleri diğer kıyı devletlerinin ciddi zarara uğramasına neden oluyor.
KIBRIS ARTIK ESKİ KIBRIS DEĞİLDİR
Devamlı ifade ettiğim gibi, Kıbrıs ne eski Kıbrıs’tır ne de Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz’dir. Başarısız olduğu ve olacağı referandum dâhil defalarca ispatlanmış yöntemlerde ısrarcı olmak ve bunları dayatmaya çalışmak Kıbrıs Türk halkına pranga vurmak ve halkımı hapsetmekten başka anlama gelmez.
EŞİT STATÜ ÖN ŞART DEĞİL EN DOĞAL HAKKIMIZDIR
Kıbrıs Türk halkı en az Kıbrıs Rum Halkı kadar, KKTC de en az Güney Kıbrıs Rum Devleti kadar meşrudur ve bunun değiştirilmesi asla mümkün değildir. Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz bir ön şart değil halkımın doğuştan gelen en tabii hakkıdır. Bu bir istek değil Ada’daki mevcut gerçeklerdir, barış ve istikrar isteniyorsa elzem unsurlardır.
ÇAVUŞOĞLU CENEVRE’DE BİZLERE TAM DESTEK VERDİ
Cenevre 5+BM gayrı resmi toplantılarında hem Rum muhatabıma hem de garantör sıfatıyla masada bulunan Yunan ve İngiliz Dışişleri Bakanlarına yeni vizyonumuzu etraflıca anlattık. Garantörümüz Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, tam mutabakat sağladığımız bu vizyonumuzun anlatımında Cenevre’de bizlere tam destek verdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, çok kritik bir dönemeçten geçiyor. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin uzlaşmaz tutumu nedeniyle yıllardır devam eden gerginlik, Maraş Bölgesi’nin bir bölümünün kullanıma açılması ve Doğu Akdeniz’de yapılan doğalgaz arama tartışmaları nedeniyle iyice arttı. 18 Ekim 2020’de yapılan ikinci tur seçimlerin ardından KKTC Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Ersin Tatar, Türkiye ile işbirliğine özel önem veriyor.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, doğalgaz kaynaklarında en az Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayarak, şöyle diyor: “Rum tarafı siyasi olarak da sürdürdüğü Ada’nın tek sahibi olduğu siyasetinden vazgeçip, işbirliğini kabul etmesi halinde, hem Ada’daki iki halk, hem bölge ülkeleri ekonomik anlamda önemli kazançlar sağlayabilir. Doğu Akdeniz’de son zamanlarda keşfedilen hidrokarbon yatakları bölgede işbirliği için yeni fırsatlar yaratmıştır. Bu rezervlerin Avrupa pazarına ulaşmasının en güvenli ve kârlı yolu, Türkiye üzerinden taşınmasıdır.”
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ülke ekonomisini güçlendirmek, Kıbrıs Türk halkının refah seviyesini yukarı çekmek, müzakerelerde elimizi güçlendirecek en önemli unsurdur. KKTC ekonomik anlamda ne kadar güçlü olursa, kendi ayakları üzerinde ne kadar sağlam durursa o kadar güçlü ve itibar sahibi olur” sözleriyle önemli bir gerçeğe vurgu yapıyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Turcomoney’nin sorularını cevaplandırdı:
- Sayın Cumhurbaşkanım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti lideri olarak Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ile uzun zamandır müzakerelerde bulunuyorsunuz. Görüşmelere geçtiğimiz günlerde İsviçre’de devam edildi. Görüşmeler hakkında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres açıklamalarda bulundu. Guterres, Rum Kesimi lideri Nicos Anastasiades ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan ve Türkiye Dışişleri Bakanlarıyla yaptıkları görüşmelerde pozitif ve sonuç odaklı çalışma beklendiğini açıklamasına rağmen görüşmelerde bir sonuca ulaşılamadan toplantının tamamlandığını açıkladı. KKTC’nin geleceğini çok yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Bu görüşmelerden bir olumlu sonuç bekliyor musunuz? Eğer uzlaşmaya varılamazsa ne olacak? KKTC, nasıl bir strateji izleyecek? Ne bekliyorsunuz? Önümüzde nasıl bir tablo var? Gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
TATAR: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı şahsımı devletimizin 5. Cumhurbaşkanlığına layık görürken, sadece beni o makama getirmemiş, aynı zamanda hür iradesiyle Kıbrıs meselesinin çözüm şeklini de ortaya koymuştur. Kıbrıs Türk halkı, çökmüş ve tüketilmiş federasyon görüşmeleri yüzünden yarım asrı aşkın bir süredir nefessiz bırakılmaya çalışılmaktadır.
Onurlu ve can siper hane mücadelesi sonucunda, Anavatanımızın 20 Temmuz 1974’de mutlu Barış Harekâtı ile taçlandırarak kazandırdığı özgürlüğünü, egemenliğini ve Türk kimliğini her hal ve şartta koruyacağına dair iradesini bu seçimlerde bir kez daha dünya kamuoyuna haykırmıştır. Halkımın bana verdiği bu görevde Kıbrıs Türk halkının barışa taraf karakterini de yansıtacak şekilde
Kıbrıs meselesi müzakere tarihinde rast gelinebilecek en gerçekçi çözüm formülünü masaya getirdik.
ÇAVUŞOĞLU BİZE TAM DESTEK VERDİ
Göreve geldiğim andan itibaren ilgili muhataplarımıza Kıbrıs adası ve bölgemizin barış ve refahına katkıda bulunacak bu vizyonumuzu anlattık. En
son da hatırlanacağı üzere uluslararası platformda Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Cenevre 5+BM gayrı resmi toplantılarında hem Rum muhatabıma hem de garantör sıfatıyla masada bulunan Yunan ve İngiliz Dışişleri Bakanlarına yeni vizyonumuzu etraflıca anlattık.
Garantörümüz Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Mevlut Çavuşoğlu tam mutabakat sağladığımız bu vizyonumuzun anlatımında Cenevre’de bizlere tam destek vermiştir.
KIBRIS NE ESKİ KIBRIS’TIR NE DE DOĞU AKDENİZ ESKİ DOĞU AKDENİZ’DİR
Devamlı ifade ettiğim gibi, Kıbrıs ne eski Kıbrıs’tır ne de Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz’dir. Başarısız olduğu ve olacağı referandum dâhil defalarca ispatlanmış yöntemlerde ısrarcı olmak ve bunları dayatmaya çalışmak Kıbrıs Türk halkına pranga vurmak ve halkımı hapsetmekten başka anlama gelmez.
Kıbrıs Türk halkı en az Kıbrıs Rum Halkı kadar, KKTC de en az Güney Kıbrıs Rum Devleti kadar meşrudur ve bunun değiştirilmesi asla mümkün değildir. Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz bir ön şart değil halkımın doğuştan gelen en tabii hakkıdır. Bir başka ifade ile bu bir istek değil Ada’daki mevcut gerçeklerdir ve eğer Ada ve bölgede barış ve istikrar isteniyorsa bunlar elzem unsurlardır.
Biz bu doğrultuda yukarıda bahsettiğim vizyonumuzdan asla sapmadan uzlaşı çabalarımıza yönelik diplomasi kapısını açık tutmaya devam edeceğiz.
ELİMİZİ GÜÇLENDİRECEK EN ÖNEMLİ UNSUR DEVLETİMİZİN EKONOMİSİNİ GÜÇLENDİRMEK
- Göründüğü kadarıyla Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başbaşa kalacak, elele olacaklar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yatırımcıları çekmek, ekonomisini geliştirmek, büyütmek istiyor. Türkiye’siz bir adım atmamakta kararlı olan Kuzey Kıbrıs’ı ileride nerede göreceğiz?
TATAR: Kıbrıs’ta uzlaşı arayışıq çabalarımıza devam ederken elimizi güçlendirecek en önemli unsur, Devletimize sahip çıkmak, Devletimizin ekonomisini güçlendirmek. Dolayısıyla halkımızın refah seviyesini de yukarı çekmektir. KKTC ekonomik anlamda ne kadar güçlü olursa, kendi ayakları üzerinde ne kadar sağlam durursa
hem Rum muhataplarımız karşısında hem de uluslararası toplum nezdinde o kadar güçlü ve itibar sahibi olur. Bizim amacımız, bir yandan yeni vizyonumuz ile diplomasi ve iyi niyet ile Kıbrıs meselesini çözmeye çalışırken, bir yandan da Devletimizi olabildiğince güçlendirmektir. Bu hususta Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, bize eşsiz destek oluyor. Bunun yanında, yine Türkiye Cumhuriyeti’nden yatırımcıların bu yönde atacakları adımlar oldukça faydalı olacak. KKTC’de yatırım yapılacak pek çok sektör ve fırsat fazlasıyla mevcuttur.
- Özellikle Ada çevresinde olduğu belirtilen doğalgaz ile karbon kaynakları, Kıbrıs için büyük bir fırsat. Tabi bu imkandan Kıbrıs Türk halkının ve Rum halkının, yani iki tarafın da birlikte fayda sağlaması gerekiyor. Ancak Rum Kesimi ve AB, buna yanaşmıyor. Gerek AB, gerekse Rum Kesimi, Türk tarafının egemenlik haklarını tartışıyor. Bu konuda neler söylersiniz?
DOĞALGAZ KAYNAKLARINDA EN AZ KIBRISLI RUMLAR KADAR KIBRISLI TÜRKLERİN DE HAKKI VARDIR TATAR:
Ada etrafındaki doğalgaz kaynaklarında en az Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakkı vardır. Rum tarafı siyasi olarak da sürdürdüğü Ada’nın tek sahibi olduğu siyasetinden vazgeçip, işbirliğini kabul etmesi halinde, hem Ada’daki iki halk, hem bölge ülkeleri ekonomik anlamda önemli kazançlar sağlayabilir.
Bir başka ifade ile Doğu Akdeniz’de son zamanlarda keşfedilen hidrokarbon yatakları bölgedeki işbirliği için yeni fırsatlar yaratmıştır. Yapılan çalışmalar bu rezervlerin Avrupa pazarına ulaşmasının en güvenli ve kârlı yolunun Türkiye üzerinden taşınması olduğunu göstermektedir.
MARAŞ, KKTC YÖNETİMİNDE HAYATA BAĞLANACAKTIR
Yıkılmaya ve yok olmaya mahkum edilen Maraş’ı hayata kazandırma çabamızı bir suçmuş gibi lanse edilmeye çalışanlar ve bu konuda statüko bekçiliği yapanların hem hakka, hem hukuka hem de vicdana aykırı hareket etmektedirler. KKTC toprağı olan Maraş, KKTC yönetiminde eski sakinlerinin hakları gözetilerek hayata bağlanacaktır.
AVRUPA VE AKDENİZ’DEKİ DİĞER KIYI DEVLETLERİ CİDDİ MADDİ ZARARA UĞRUYOR
Ancak Rum ve Yunan tarafının maksimalist talep ve istekleri Avrupa ve Akdeniz’deki diğer kıyı devletlerinin ciddi maddi zarara uğramasına neden olmaktadır. Bölgede Rum tarafının sözde Münhasır Ekonomik Bölgesindeki sondaj faaliyetlerine bu yılın sonunda yeniden başlayacağını açıklaması muhtemel olumlu havayı negatif yönde etkilemiş ve hegemonyacı anlayışlarında bir değişiklik olmadığını ortaya koymuştur. Rum yönetimi bir yönden tarafımızı tek yanlı hareket etmekle suçlarken, hidrokarbon ve diğer konularda haklarımızı gasp eden tek yanlı hareketleri kendinde bir hak olarak görmektedir.
Buna karşılık Türk Tarafının Doğu Akdeniz’deki enerji konusuna dair önerdiği, Kıbrıs Türk Tarafının Rum Tarafıyla aynı statüde katılım göstereceği uluslararası Doğu Akdeniz konferans fikri hala masadadır.
MARAŞ KONUSUNDAKİ VİZYONUMUZ NETTİR VE BU DOĞRULTUDA İLERLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ
- Maraş Bölgesi, Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana kapalı tutulmuştu. Ancak geçtiğimiz aylarda Maraş, sınırlı da olsa açıldı. Bu konudaki düzenlemeler ve gelişmeler nasıl olacak? Maraş’ta yatırımcıları çekmek, KKTC ekonomisini geliştirmek, büyütmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?
TATAR: Yıkılmaya ve yok olmaya mahkum edilen Maraş’ı hayata kazandırma çabamızı bir suçmuş gibi lanse edilmeye çalışanlar ve bu konuda statüko bekçiliği yapanların hem hakka, hem hukuka hem de vicdana aykırı hareket etmektedirler.
KKTC toprağı olan Maraş, KKTC yönetiminde eski sakinlerinin hakları gözetilerek hayata bağlanacaktır. Bizim Maraş konusundaki vizyonumuz nettir ve bu doğrultuda ilerlemeye devam edeceğiz.
REFAH SEVİYESİNİ ARTIRMAK ELİMİZİ GÜÇLENDİRECEKTİR
Elimizi güçlendirecek en önemli unsur Devletimize sahip çıkmak, Devletimizin ekonomisini güçlendirmek dolayısıyla halkımızın refah seviyesini de yukarı çekmektir. KKTC ekonomik anlamda ne kadar güçlü olursa, kendi ayakları üzerinde ne kadar sağlam durursa o kadar güçlü ve itibar sahibi olur.