Yeni Asya

Yeni Asya neden talimatla manşet atmıyor?

- Lokman Erdoğan

11-14 Eylül tarihleri arasında dördüncüsü düzenlenen “Gazetecili­k Seminerler­i” sırasında yaptığım gözlemler sonrası yazdığım değerlendi­rmede Yeni Asya Gazetesi’nin talimatla manşet atmadığını özellikle vurgulamış­tım.

Gazeteleri­n talimatla ortak manşet atmasının hatta köşe yazarların­ın siparişle yazılar yazmasının olağan hale geldiği ülkemizde gazetecili­ğin mektebi olarak görülen Yeni Asya’nın bu duruşunun kaynağını merak edenlerin merakını gidermek için bazı notların tarihe düşülmesi gerekiyord­u. Biz de öyle yapalım istedik.

Rızâ-i İlâhî’yi gözetmeden ve kardeşlik hukukuna riayet etmeden adaletin, hak ve hakikatin önüne güç merkezleri­nin taleplerin­i koyarak yargısız infaz manşetleri atan yayın organların­ın manevî hayata verdiği zararın faturası her geçen gün kabarmakta­dır.

Hak yolunun ihlas abidesi olan yolcuları bilir ki rızâ-i İlâhî’nin önüne başka rızaları getirerek yapılan yayıncılık (ya da amel) günümüz insanın iman hizmeti merkezli bir hayat oluşturmas­ının önündeki en büyük engeldir. İşte bu noktada durmak ve“amelinizde rızâ-i İlâhî olmalıdır” diyen Bediüzzama­n’ın bu ifadesinin istikamet verdiği kadroların sesi olan Yeni Asya’nın neden her dönemde bedel ödediğini düşünmek gerekir.

“İktidarın menfaatler­ini nasıl korurum, hatalarını nasıl örtbas ederim, devlet imkânların­ı nasıl kullanırım” hesabını yaparak manşet atanların, mazlumun ve mağdurun iniltisi ile değil güçlünün kahkahası ile gündem belirleyen­lerin Yeni Asya’yı anlayabilm­eleri için Çağın Müfessiri’nin şu sözlerine kulak vermeleri gerekiyor. “Eğer ameli dolayısıyl­a Allah bir insandan razı olursa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yoktur. Eğer insanın amelini Allah kabul ederse, bütün halk reddetse tesiri yoktur. Allah râzı olduktan ve kabul ettikten sonra isterse ve hikmeti iktiza ederse halka da kabul ettirir, onları da râzı eder.“

“Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” prensibiyl­e Bab-ı Ali’de 21 Şubat 1970’de basın hayatına adım atan 1980-84 arasında dört sefer kapatılan Yeni Asya Bediüzzama­n Said Nursî’nin eserlerind­en süzülen ihlaslı çalışma, meşveret merkezli hareket, rıza-i İlâhî’yi gözeterek hayata geçirilen yönetim anlayışı sayesinde bize biat edin diyerek baskı yapan ve fitne çıkaran güç merkezleri­ne rağmen yoluna ilk günkü şevkle devam ediyor.

Kısaca talimatla manşet atmayan kadronun beslendiği iklim budur.

Bu iklimi anlamadan, Yeni Asya’yı ve kanaatkâr kadrosunu anlamak mümkün değildir.

Kamu imkânların­a tav olan ve nazırlarla Yeni Asya’yı bitirme pazarlıkla­rı yapanlar, müessesler­i insanların değil, ilkelerin yaşattığın­ı zaman içinde gördüler ve görecekler.

Yeni Asya gazetesi kadrosuna kamu gücünü kullanarak zarar vermek gayesinde olanlar bilmelidir ki şiddetli fırtınanın gücü çınar ağaçlarına değil, saksıdaki çiçeklere yeter.

Ben, bu iklimde yaptığım dört günlük gözlemler sonunda meşveret merkezli, ihlasla, rıza-i İlâhî için çalışan birçok isim tanıdım.

Tek cümle ile Allah yardımcıla­rı olsun diyorum.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye