4 nesildir sarayın içerisindeyiz
SAAT çıraklığına 1960’ta henüz 13 yaşındayken dayısının yanında başladığını belirten Gürgen, bir süre çalışıp işi öğrendikten sonra da Mayer ile tanıştığını söyledi. Gürgen, 2. Abdülhamid döneminde sarayın saatçiliğini yapan Mayer’i tanıdıktan sonra 1966’da saraya gidip gelmeye başladığını, saat tamir ve bakımını gerçekleştirdiğini aktardı. Dolmabahçe Sarayı’nda 1997’den bu yana çalıştığını vurgulayan Gürgen şöyle konuştu:“57 yıldır özellikle mekanik saatler üzerine çalışıyorum. Genelde bu tür meslekler aileden devam eder. Dayım saatçiydi. 1960’ta dayımın yanına çırak olarak verildim. O tarihten beri bu mesleğin içerisindeyim. Sarayın son saat ustası, ustam Wolfgang Mayer’in dedesi, babası ve ustam burada çalışmış. Ben de yıllardır Dolmabahçe Sarayı’nda çalışıyorum. Yani bir anlamda 4 nesildir sarayın içerisindeyiz. Mesleğin birinci inceliği gerektirdiği ahlâka sahip olmaktır. Bunun yanında kişisel becerileriniz öne geçer. Eğer siz bu mesleği yürütecek sabır ahlâk ve düşünceye sahip değilseniz bu mesleği yapamazsınız. Ustalarımdan aldığım bu işi sürdürüyorum.” “Daha çocukken saate bir obje olarak bakmaktan kurtulduk.” diyen Gürgen, ustalarından edindiği bilgi sayesinde saatlere sahiplerinin bir parçası gözüyle baktıklarını belirtti. TOKAT’ıN Almus ilçesindeki baraj gölü, özellikle düğün ve nişan fotoğrafçılarının dış mekân çekimlerinde doğal stüdyo olarak kullanıyor. İlçede Yeşilırmak üzerine sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 50 yıl önce kurulan Almus Barajı son yıllarda farklı bir amaç için de kullanılıyor. Düğün, nişan gibi özel günlerin fotoğralarının çekimi için dış mekânlar tercih edilirken, Tokat’ta tabiî güzelliği ile dikkat çeken Almus Barajı çiler ve fotoğrafçılar tarafından tabiî stüdyo olarak tercih ediliyor. Tokat - aa