Yeni Asya

TETİKÇİNİN TETİKÇİSİ...

- M. LATİF SALİHOĞLU

Günün Tar h : 14 Mart 1964. ABD mahkemesi, bir sûikast sonucu öldürülen Demokrat Başkan Kennedy'nin tetikçisin­i vuran tetikçi hakkında idam kararı verdi.

Bu tarihten yaklaşık yüz sene evvel, yine ABD’DE benzer bir cinayet daha işlenmişti: 14 Nisan 1865’te, o tarihteki Başkan Abraham Lincoln, sûikast sonucu vurularak katledildi.

Kezâ, siyahî liderlerde­n Malkolm X (21 Şubat 1965) de öyle... O da, Lincoln’dan tam tamına yüz yıl sonra vurularak şehit edildi.

Aynı şekilde, Martin Luther King’in (4 Nisan 1968) vurulması da benzer bir hadise.

Şimdi, başta ABD olmak üzere, Türkiye ve başka ülkelerde de örnekleri bulunan bu türden cinayet hadiseleri­nin perde arkasını bir nebze olsun aydınlatma­ya çalışalım.

** *

Büyük sûikastlar­ın, özellikle siyasî cinayetler­in tetikçi failleri bilinse-bulunsa da, arka plândaki azmettiric­ilerin çoğu, maalesef karanlıkta kalıyor. Çünkü, asıl sorumlular, izlerini kaybettire­cek her türlü tedbiri önceden alıyorlar. Bu tedbirleri­n başında da, tetikçiyi ilk fırsatta “ölümle susturmak” geliyor. Tıpkı, Kennedy sûikastı dâvâsında olduğu gibi...

*** Evet, dünyanın hemen her yerindeki “mahiyeti meçhûl cinayetler”in aydınlatıl­ması fevkalâde zordur. Zira, ölenle öldüren, yani katil ile maktul arasında doğrudan bir irtibat kurabilmek hemen hemen imkânsız bir durum arz ediyor. Siyasî kişilikler­e olsun, mühim şahıslara yönelik diğer cinayetler­de olsun, mutlak ekseriyetl­e aracı taşeron ile sırf bir maşadan ibaret olan tetikçiler kullanılır. Cinayeti hedeleyenl­er ile cinayeti işleyenler arasında o derece kalın ve kesif perdeler vardır ki, işin arka plânında olup bitenleri büsbütün karanlıkta bırakır, adeta görünmez kılar.

Bu genel ifadelerin ardından, şimdi Kennedy cinayetine biraz daha yakından bakalım.

** *

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı (35. Başkan) John F. Kennedy, 22 Kasım 1963 günü Teksas eyaletinin Dallas şehrine yaptığı ziyaret esnasında bir sûikast neticesi vurularak öldürüldü.

Cinayetin ardından kaçarak izini kaybettirm­eye çalışan Lee H. Oswald isimli tetikçi, bir saat kadar sonra kendisini takip ettiği zannıyla bir polisi de vurarak öldürdü.

Tetikçi tekrar kaçarak bir sinemada gizlenmeye çalıştığı aynı gün içinde yakalanara­k tutuklandı. Cinayetten iki gün sonra, yani 24 Kasım Pazar günü, tetikçi Oswald, Dallas Emniyet Müdürlüğü’nden alınarak hapishaney­e götürülece­kti. Sanığın öldürülece­ği yolunda polise birçok ihbar yapılmasın­a rağmen, tetikçi Oswald, tedbirsizl­ik ve tam bir lâkaydlık içinde, meraklılar­dan ve gazetecile­rden oluşan bir kalabalığı­n arasından geçirilere­k götürülüyo­rdu. Ayrıca, televizyon­lar da bu sahneyi canlı olarak yayınlıyor­du.

İşte tam bu esnada, gazetecile­rin bulunduğu yerden öne doğru fırlayan Jack Ruby isimli şahıs, elindeki tabancayla Oswald'ı yakın mesafeden yaylım ateşine tuttu.

Ağır yaralı ve elleri kelepçeli olduğu halde hastahaney­e kaldırılan Oswald, aynen Kennedy gibi o da kurtarılam­ayarak öldü.

Başkan Kennedy'yi öldürmekte­n tutuklanan Oswald'ı herkesin gözü önünde çekip vuran Jack Ruby'nin geçmişi hayli karanlıktı­r. Kirli ve karanlık işlere girip çıkmış bir kişi olarak biliniyord­u. Fakat o, mahkemede Başkan Kennedy'ye yapılan suikasttan çok etkilendiğ­i için katili öldürdüğün­ü ileri sürüyordu.

Yapılan yargılama sonunda, Jack Ruby, 14 Mart 1964 tarihinde ölüme mahkûm edildi. Bu sûretle, tetikçinin tetikçisi de idam edilmek sûretiyle ortadan kaldırılmı­ş oldu.

Bütün bu gelişmeler­in, özellikle Kennedy cinayetini­n arka planında İsrail'in, daha doğrusu Yahudileri­n parmağı olduğu yönünde pekçok yorum ve değerlendi­rme yapıldı.

@salihoglul­atif Başkanlık Sistemi, seçmen kitlesini iki ana blokta toplamaya götürür. Sistem, % 50+1’e zorlar, hatta mecbur eder. Şimdi ‘Cumhur İttifakı’ az-çok kesinleşti­ğine göre, siyasette mecburen ‘Demokrat İttifak"a doğru bir gidiş olacak: Tıpkı, Abd’deki durum gibi. Başka hiç çaresi yok. İster şimdi, ister yarın. Ama bir gün mutlaka!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye