GENÇLERİ KÖPRÜ ’YE DAVET EDİYORUZ
Köprü Dergisi editörü ve risale-i NUR enstitüsü sekreteri Ahmet DURSUN, risale-i NUR enstitüsü ANKARA şubesince Düzenlenen “Köprü Okuryazarlığı” başlıklı seminerde KONUŞTU.
RİSALE-İ nur enstitüsü sekreteri ve köprü dergisi editörü ahmet dursun, Risale-i nur enstitüsü ankara şubesince düzenlenen“köprü Okuryazarlığı”başlıklı seminerde konuştu.
Köprü dergisinin çıkış sürecini anlatarak başlayan Ahmet Dursun, Köprü dergisinin Bediüzzaman Said Nursî’nin Kur’ân hakikatlerini anlatmak için neşriyattan istifade etme arzusunun samimi bir tezahürü olduğunu ifade etti. Köprü’nün ilk defa 1977 yılının Nisan ayında dâvâ şuuruyla yanıp tutuşan üniversite öğrencilerinin gayretleriyle aylık popüler kültür, sanat, edebiyat ve fikir dergisi olarak çıkmaya başladığını belirten Dursun, bir çok badireler atlatmasına, maddî imkânsızlıklara rağmen derginin kırkıncı yılını doldurduğunu ifade etti. Aylık olarak 141 sayı çıkan derginin 1994 yılında üç ayda bir çıkan akademik bir dergi hüviyetine dönüştüğünü ve şu anda 141. sayısına hazırlandığını belirten Dursun, bunun da gurur verici olduğunu söyledi. Köprü’nün en belirgin özelliğinin dosya konularını Risale-i Nur bakış açısıyla ele alması olduğunu söyleyen Ahmet Dursun, “İslâm dünyasının, yaşadığımız dünyanın sosyal, siyasal ve ekonomik meselelerine Risale-i Nur’un perspektifiyle bakma, Risale-i Nur’un fikirleri çerçevesinde akademik yayın yapma noktasında ülkemizdeki en köklü ve öncü bir dergidir” dedi.
Köprü fikir Dünyamıza KATKı sağladı
Ahmet Dursun konuşmasında Köprü’nün fikir dünyamıza önemli bir katkı sağladığını ifade ederek şunları söyledi: “Bütün köklü sosyal ve siyasi yapıların yaslandığı önemli fikirler vardır. Meselâ Osmanlı’dan günümüze tevarüs eden İslâmcılık, Batıcılık, Türkçülük fikirleri bugün de devamlılığı olan, sosyal hayatı etkileyen fikirlerdir. Bu fikir akımlarını incelerken bu fikirlerin naşir-i eârı sayabileceğimiz fikir dergilerini de bunlardan uzak tutmak mümkün değildir. Mehmet Âkif, Eşref Edip öncülüğünde şekillenen Sırat-ı Müstakim, Sebilürreşad gibi İslâmcı dergileri, Abdullah Cevdet’in çıkardığı Batılılaşma haraketinin öncüsü niteliğindeki İctihad’ı, Ziya Gökalp, M. Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin gibi Türkçülük akımının önde gelen isimlerinin etrafında toplandığı Yeni Mecmua, Genç Kalemler, Türk Yurdu gibi Türkçü dergileri ve etrafındaki isimleri incelemeden fikir hayatımız hakkında sağlıklı sonuçlara ulaşmak zor olacaktır.”
‘INSAN VE YARATICISI ARASINDA KÖPRÜ KURMAYI AMAÇLAMIŞTIR’
‘İlme, irfana, ümrana’ diyerek başladığı yayın hayatında 141. sayısına ulaşmanın gururunu yaşayan Köprü’nün fikir dergiciliğindeki yeri nedir? sorusu fikirlerin dergiler etrafında gelişmesi ve yayılması açısından önemli olduğunu söyleyen Dursun şöyle devam etti: “Türkiye’nin yaşadığı sosyal-manevî buhranlara Bediüzzaman Said Nursî’nin görüşleri ışığında dikkat çekmeyi, meseleleri Risale-i Nur perspektifinden bakmayı görev bilen Köprü’nün bu yönüyle Türk fikir hayatına zenginlikler kazandırdığına, fikir hayatımıza yeni ufuklar açtığına inanıyoruz. Yaşadığımız dünyanın siyasî, sosyal, ekonomik problemlerine dikkat çekmekle kalmayan Köprü, Risale-i Nurlarla ilgili araştırmaları destekleyerek ve Risale-i Nur’daki temel konulara akademisyenlerin dikkatini çekerek de önemli bir görevi üstlenmektedir. Bediüzzaman’ın ‘Dünya büyük bir manevî buhran geçiriyor. Mânevî temelleri sarsılan Garb cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir vebâ, bir tâun felâketi, gittikçe yeryüzüne dağılıyor’ diyerek dikkat çektiği ‘sâri illet’lere karşı savunmasız durumda kalan modern çağ insanı, saadetini yitiren insanlık, kendisine huzur verecek yeni arayışlar içerisine girmiştir. Maddeten doyurulan, fakat ruhen aç bırakılan modern çağ insanı, bugün, varlığını anlamlan- dıracak yeni arayışların içersindedir. Köprü, bu samimî arayışlara verilmiş samimî cevapların bir neticesidir. Köprü dergisi insanlığa beklediği saadeti sunamayan materyalist yaklaşımlara, din dışı felsefeye, modernizmin bir din olarak sunduğu “nefisperestlik”e karşı, insan ve Yaratıcısı arasında sağlam bir köprü kurmayı amaçlamıştır sadece.”