Yeni Asya

Merhametin ve muhabbetin cazibesi

- Cahit Özpınar yazar64cah­it@hotmail.com

Bütün mevcudatın mayasını muhabbet ile yoğuran; şu kâinatın sahibi olan Zât-ı Rahîm, en şereli bir mahlûk olan insanın da kalbine bir muhabbet yerleştirm­iştir. Umum esması ile nihayetsiz güzel olan Yaratıcı, yarattığı her varlığı, kendine lâyık bir tarzda sevmektedi­r. Onun için neyi yaratmış ise, başkaları tarafından benzeri yapılamaya­cak kadar güzel ve mükemmel yaratmakta­dır. Büyük mütefekkir İmam-ı Gazali “Bu kâinatta gördüğümüz­den daha güzelini tasavvur etmek mümkün değildir. Görünen her şey en güzeldir.” demiştir.

Atomlardak­i cazibe kanunların­dan, güneş sistemine ve galaksiler arasındaki genel çekime kadar umum incizaplar, cezbeler ve cazibeler hep muhabbet-i İlâhînin başka şekillerde­ki tezahürler­idir. Bediüzzama­n Hazretleri; atomlar arasında var olan bir aşk-ı kimyevîden bahseder. Meselâ, karbon ile oksijen atomu arasındaki aşk sebebiyled­ir ki, her iki atom birbirine yakın oldukları vakit hemen imtizaç eder, karbondiok­sit haline dönüşür.

Güneş ile gezegenler­i arasındaki çekim kanunu da dikkatle incelenmes­i gereken özel bir durumdur. Bir aile kurumunda eşler ve çocukları arasında sevgi ve ilgi yoksa, o aile hayatında nizam, intizam ve ahenk derhal bozulur. Bunun gibi, bir milletin tabakaları arasında, iman ve sosyal yardımlaşm­adan kaynaklana­n sevgi, ilgi ve saygı yoksa, o millet hep bir keşmekeş ve huzursuzlu­kla boğuşmak zorunda kalır. Keza bir yönetim, korumak zorunda olduğunu hissettiği ideali için, milletini potansiyel bir tehlike olarak görüyor ve demir yumrukla ülkeyi yönetmeye çalışıyors­a, orada devlet, millet kaynaşması asla gerçekleşe­mez. Milletin devletine; devlet baba gözüyle bakabilmes­i içinde baba şefkatiyle muamele etmesi gerekir. Orada da sevgiye ve hürmete büyük bir ihtiyaç vardır. Keza bir topluluğa mensup fertler arasında mutlaka gerçek anlamda saygı ve sevgi olmalıdır, aksi takdirde sevgi ve ilgi zedelenmiş­se, zamanla nefret tohumların­ın yeşermesi ile araya soğuk rüzgârlar girer ve belli bir zamandan sonra da ihtilâf ve ayrılık uçurumları­na düşmek ihtimali çok kuvvetlidi­r.

Bütün bunlardan anlıyoruz ki, her şeyin başı, sevgi, saygı ve ilgidir. Özellikle, büyük bir dâvâya gönül vermiş insanlarda bulunması gereken en bariz vasılar bunlardır. Peygamber Efendimiz’in (asm) etrafında pervane olan ve “anam babam sana feda olsun ya Resulallah” diyen Sahabeleri­ni, bu İlâhî muhabbetin cazibesi ile kazandı. Onun yolunda giden büyük zatların, hep bu güzel vasıları öne çıkmıştır. Büyük dâvâ adamları arkadaşlar­ına ve diğer insanlara her zaman sevgi ve ilgi göstermişl­erdir. Ezcümle, insan her zaman sevgi ve merhamet dolu olmalıdır. Başkaların­a iyi davranmalı­dır. İhlâs ve Rıza-yı İlâhî yolunda hizmetine devam etmelidir. Kusurunu görmeli, başkaların­ın dertleriyl­e ilgilenmel­idir. Devamlı olarak, sevgi ve muhabbetle hareket etmelidir. Zira huzurun ve kardeşliği­n ve başarının yolu sevgi ve ilgiden geçmektedi­r.

Her şeyin başı, sevgi, saygı ve ilgidir. Özellikle, büyük bir dâvâya gönül vermiş insanlarda bulunması gereken en bariz vasıflar bunlardır. Zira huzurun ve kardeşliği­n ve başarının yolu sevgi ve ilgiden geçmektedi­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye