EYÜPSULTAN: İSTANBUL’UN KALP ATIŞI
Bu yüce sahabi istanbul’un asıl sahibi, türbesi de Osmanlı ülkesinin kalbi Olmuştur. aziz istanbul’un kalbi Burada atar. halkımız tarafından Bu Belde kutsal kabul edilmiş ve ayvansaray’a kadar Olan mıntıka içinde meyhaneler, kumar Oynatan kahvehaneler yas
TÜRBENİN İÇİNDE KUTSAL EMANETLERİN BULUNDUĞU ZİYARETGÂH SAKALI ŞERİF
Mübarek sakalı şerif bir cam fanus içerisinde yaşamaya devam etmektedir.
KUTLU NEBİ’NİN AYAK İZİ (NAKŞ-I KADEM)
Türbenin içinde ziyaret edilen bir yer daha vardır ki, gönüllerin sultanı Efendimizin (asm) ayak izinin bulunduğu yerdir. Kadem-i saadet dolabı diye adlandırılan bir dolap içindedir. Sultan ı. Mahmut tarafından 1731 yılında Topkapı Sarayı’ndan getirilmiştir. Bu dolabın içinde padişah Sultan ı. Ahmet ve ııı. Selim’e ait kitabeler bulunmaktadır.
Rivayet edildiğine göre Sultan ı. Ahmet sevgili Peygamberimizin (asm) bir taş üzerinde bulunan nakş-ı kademinin Kayıtbay Türbesi’nden İstanbul’a getirterek buraya koydurtur. Sultan Ahmet Camii’nin inşaatı tamamlanınca nakş-ı kademin buraya getirilmesini ferman buyurur. Ancak nakil işleminin yapıldığı gece rüyasında bütün padişahların toplanıp yüce bir divan kurulduğunu görür. Efendimiz de (asm) orada bulunmaktadır. Kayıtbay (1495) Sultan ı. Ahmet’i işaretle şöyle der; “Ya Fahr-i Kâinat! Ümmetinden bu zat benim türbemi ziyarete vesile olan kadem-i şerifiniz resmini aldırıp kendi camisine koydu.
Bu amelinden dâvâcıyım.” Âlemlerin Efendisi (asm) bunun üzerine kadem-i şerif resminin iadesini irade buyurur. Sultan ı.
Ahmet ertesi gün ilk iş olarak iade işlemine girişir. Ancak ondan ayrı kalmaya yüreği dayanamaz tıpkı aynı şekilde bir sorguç yaptırır hilâfet sarığına takar.
RENKLERİN EN GÜZELİ RAVZA-İ MUTAHHARA’NIN YEŞİL RENKLİ ÇİNİSİ
Ravza-i Mutahhara’nın yeşil renkli çinisinin bir
O MÜBAREK ELLERİN DİKTİĞİ AĞAÇ
Peygamber Efendimizin (asm) o mübarek elleriyle diktiği ağacın yaprakları da burada muhafaza edilmektedir. BİR MU’CİZE HACER-İ NATIK Sultanlar Sultanı Peygamber Efendimizin (asm) sayısız mu’cizeleri arasından sadece bir tanesi olan hadis-i şerifinde de geçen bir taş ile konuşma hadisesindeki dile gelen taştan bir parça.
SEBİL
Türbeye giriş kapısının sağında bulunan sebil Sultan ı. Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Bu sebilin hemen arkasında bulunan küçük mekân kadınlar mescidi olarak geçer. Buraya ziyaret bölümünden geçilmekte.
FATİH SULTAN MEHMED’İN YAPTIRDIĞI AHŞAP KAPILARI GÖRDÜNÜZ MÜ?
Türbenin ahşap kapıları Fatih Sultan Mehmed tarafından olup o devrin san’atını ve hatırasını taşımaktadır. Ancak Sultan ıı. Abdülhamid döneminde meydana gelen hırsızlık dolayısıyla bu kapılar sökülmüş ve sökülen yere bugünkü tunç kapılar takılmıştır. Peki nerededir? İlginçtir ki Fatih’in giriş kapısı olarak yaptırdığı kapılar ıı. Abdülhamid döneminde çalınmasına karşı türbenin çıkış bölümüne taktırılır. Ama günümüzde girişçıkış yeri değiştirildiğinden kapılar tekrar giriş kapısı olarak bizleri karşılamaktadır.
İSTANBUL’UN KALP ATIŞI
Bu yüce sahabi İstanbul’un asıl sahibi, türbesi de Osmanlı ülkesinin kalbi olmuştur. Aziz İstanbul’un kalbi burada atar. Halkımız tarafından bu belde kutsal kabul edilmiş ve Ayvansaray’a kadar olan mıntıka içinde meyhaneler, kumar oynatan kahvehaneler yasaklanmıştır. Eyüb’e abdestsiz ayak basılmamış. Hacca gidenler burasını ziyaret etmeden yola çıkmamış. Doğum, sünnet, evlenme, ölüm, huzur bulma gibi vesilelerle burası ziyaret edilmiş ve edilmekte bir nevi kalp atışı niteliğinde insanlar nesilden nesile gelip-gitmişler.
Mehmet zahid Kotku Hocaefendi; “Bizler her zaman Medine-i Münevvere’ye gidip Efendimizi (asm) ziyaret etme devlet ve şerefinden mahrum isek de Hak Subhanehu ve Teâlâ Hazretleri bizlere olan lütuf ve inayeti sayesinde bu Sultanları bize ihsan buyurmuştur. zira bunları ziyarette Peygamber Efendimizi (asm) ziyaret etmek kadar makbul ve memduh’dur.” demiştir.
İstanbul halkının ticaret, seyahat ve ziyaret için ilk önce koca Sultanı ziyaret edip sonra işlerine bakmaları ve hatta ayrılırken de tekrar gidip veda ederek Allahaısmarladık demeleri başta Peygamberimiz (asm) ve bütün peygamberler olmak üzere onun bütün ashabın mü’min ve mü’minelerin ruhlarına hediye göndermeleri, iş sahiplerinin hayrına ve işlerinin rast gitmelerine sebep olur.