Yeni Asya

Ekonomi tahsilinde ne öğretirler?

- Mustafa Sait Önal

Ekonomi tahsili alanlar bazı dersleri geçebilmek için en azından bazı temel teorileri öğrenmek zorunda kalır. Tabiî eğer okulu zorlamayla bitirdiyse zorunda kalır. Yoksa derin ekonomi ilmi bir kaç teoriyle bitmez. Bazı teoriler çok açık ve nettir. Mantık sınırları dışında da değildir. Örnek vermek gerekirse Faiz-enlasyonku­r denklemi oldukça basit mantık üzerine oturur. Elbette üretim, para arzı, tasarrular ve yatırım gibi değişkenle­ri eklediğini­zde denklem biraz daha derinleşir. Ancak temelde mantığı yine de basittir. Bu mantığın aksine konuşmak dünyaya “iki kere iki, beş eder” demek gibidir.

Bu yazıda hükümetin ekonomi üzerindeki politikala­rından ziyade Merkez Bankası’nın para üzerindeki etkisine değineceği­m. Çünkü Faiz-enflasyon-kur dengesi ilişkileri asıl Merkez Bankası’nın para politikası­yla ilgili. Merkez Bankası’nın etkisi piyasalard­a çok daha hızlıyken hükümetin ekonomi üzerindeki maliye politikası ise ancak uzun vadede etki gösterir. Yani 2018 Türkiye ekonomisi, 2002’den bu yana alınan kararların toplamına dayanır. Eğer bir hükümetin görev süresinde yanlış kararlar alınırsa, Merkez Bankası elindeki araçları sert kullansa dahi durumu toparlamak­ta güçlük çeker, tıpkı 2018 Türkiye ekonomisi örneğinde gördüğümüz gibi.

Hızlıca ekonomiyi böylesine zor duruma bırakan etkenlere bakacak olursak, kötü eğitim politikası, hukukun üstünlüğün­ün zayılaması, ekonominin inşaat sektörüne dayandırıl­ması, kamu harcamalar­ındaki savurganlı­k, siyasette kavgacı tutum, hatalı dış politikala­r, vergilendi­rmedeki dengesizli­k vb. faktörler sayılabili­r. Bütün bunlar 2018’e kadar birikti ve Türkiye’de ekonomiyi zor duruma soktu. Şimdi bütün bunların en bariz görünen sonucu Türk lirasının ciddi anlamda değer kaybediyor olması. İşin kötüsü Türk lirasının değerini şu anda tutabilen yok.

Ani gelişen durumlarda yukarıda bahsettiği­m üzere finansal piyasalara etkisi hızlı olan Merkez Bankası, duruma göre elindeki araçları kullanıp kısa vadede piyasaları dengelemes­i gerekir. Aslında dengeleyeb­ilmesi gerekir. Bu dengeyi sağlamak için Merkez Bankası’nın kullanabil­eceği, elindeki en önemli silâhlarda­n bir tanesi faiz oranlarıdı­r. Sebebi ise döviz miktarı dışarıya çekilip, dolar ve euro yukarı fırladığı zaman, yatırımcıl­arı tekrar çekmek için yatırımcıl­ara yüksek faiz teklif etmenin dövizi bir süre daha içeride tutma etkisine sahip olmasıdır. Ancak hatırlayın ki uzun bir süredir Cumhurbaşk­anı Erdoğan faizler düşecek şeklinde Merkez Bankası’na baskı yapıyor. Merkez Bankası araçları kullanması bakımından özgürdür, çalışabilm­esi için de özgür kalmalıdır. Aksi takdirde işini doğru ve zamanında yapamaz. Merkez Bankası elindeki faiz silâhını, hırsız haneye tecavüz ettikten sonra patlatırsa bu silâhın patlaması hiçbir anlam ifade etmez. Bu durumu acı bir şekilde 2018 Türkiye ekonomisin­de seyrediyor­uz.

Merkez Bankası’nın faiz arttırımı dövizi dengede tutma gücüyle birlikte, enflasyonu düşürme etkisi de vardır. Merkez Bankası’nın en önemli görevlerin­den bir tanesi de zaten enflasyonu düşük tutmaktır. Ancak son durumda hükümetin politikala­rı, Merkez Bankası’nın elindeki barutu ıslattı. Merkez Bankası, elindeki baruta bakmadan silâhını sıksa da, silâh zaten patlamıyor. Siyasetçil­er ekonomi tahsilleri­ne uygun hareket etmediği sürece de barut ıslak kalmaya devam edecek.

Teoriyi açık ve basite indirgeyec­ek olursak faizler yükselirse döviz düşer. Döviz düşerse şu durumda- enflasyon da düşer.

Bunca yıldır kötü yönetilmiş ekonominin üzerine bir de ispatlanma­mış ve işe yaramadığı bariz, aksi teorileri, Türkiye’nin muhtaç olduğu dünyadaki yatırımcıl­ara savaş açarcasına duyurmak Türkiye ekonomisin­e hiç de yardımcı olmuyor. Zaten politik zeminden kaçan yatırımcıl­ar, ekonomi teorilerin­e savaş açan bir liderden temelli kaçıyor. Bunun bir gösteri olmadığına eminim, ancak bu hareket zor olan durumu daha da zora sokuyor. Birisi eğer ekonomi tahsilinin olduğunu söylüyorsa mantığı basit olan bütün kuramlara dikkat etmesi gerekir ki ekonominin gidişatı aşağı doğru devam etmesin.

Bir de not düşelim: Döviz cinsinden varlıkları Türk Lirası’na çevirmek, Türk Lirası’na yeteri kadar değer kazandırma­z. vefatı dolayısıyl­a gazetede ilân veren, telefonla aramak suretiyle ve bizzat gelerek taziyede bulunanlar­a teşekkür eder, iki cihan saadeti dilerim.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye